Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Alıcıların ayarı

Bir dönem, TV yayıncılığının klasiği idi. "Lütfen alıcılarınızın ayarı ile oynamayın." Şu anda Türkiye 1980 model darbe zihniyetinin ürünü, koalisyon dönemlerinin artığı yönetsel hastalıklarının tedavisiyle uğraşıyor. Sivil-asker ilişkileri, Kürt sorunu, Alevi açılımı, imparatorluk bakiyesi dış siyasi faturalar...
Ertelenmiş tüm problemlerle yüzleşme, farklı yöntemle çözme, demokratik alanı genişletme iradesi...
Hızlı değişim süreci ister istemez, "Acaba bize ne oluyor?" sorusunu tetikliyor. Her dönüşümün beraberinde getirdiği sancılar, korkular su üstüne çıkıyor. Bu nedenle, devam etmekte olan tartışmalar duruluncaya kadar toplumun, alıcılarının ayarıyla oynamaması, yeni frekanstan parazitsiz yayın gelinceye kadar soğukkanlılığını koruyup, beklemesi gerekiyor.

***

İç içe geçen Kürt-terör sorununun çözümü için yakalanan tarihi fırsatın değerlendirilmesi ise "PKK, 25 yılda adım adım istediği sonuca ulaşıyor" hissinin geniş kitlelere hâkim olmamasına bağlı. Hatta, "Şehit-gazi aileleri ellerinde bayrakla TBMM'ye giremezken, DTP Grubu'na şal şepikli, örgüt militanı simgeli çocuklar bile girebiliyor" kanaatinin yerleşmemesine endeksli. Neticede, birikimli kronik rahatsızlıkların iyileştirilmesi, "sembollerin kullanımına, duygusallığın kabarmasına" müsait ortam yarattığından hemen herkesin "samimiyet testi"nden geçmesi bekleniyor.

***

Önümüzdeki hafta, "demokratik açılım"ın kritik virajlarından biri dönülecek. Hükümet tarafından TBMM'ye bilgi verilecek. İktidarla-muhalefet kozlarını paylaşacak. Siyasi tezler çarpışırken "devlet" dediğimiz görünmez el çalışmaya devam ediyor. Örneğin zirvede, "Mahmur'dan önce Kandil önemli. Mahmur'dakilerin çoğu zaten bizim insanımız. Onlar bir şekilde memleketlerine döner" görüşü hâkim. Bir adım ileri gidilerek, terör örgütünü yönlendiren kadronun, dağı ve silahı bırakıp Irak'ın kuzeyinde günlük hayata karışıp, gözden uzaklaşmasına yatkın kadrolar da var. Eve dönmek isteyenlere de hâlâ "TCK 221 reçetesi" sunuluyor. Meclis'e taşınacak açılım yasalarında şimdilik 221'e ince ayar yok. Hükümet, "Dağdan gelen, suça karışmamış örgüt üyesinin illa yasanın filanca fıkrasındaki ifadeyi aynen tekrarlamasına gerek yok" yaklaşımını savunuyor. Örgüt militanı dağ yerine düz ovayı tercih etmişse, ek beyanda bulunmasa da gelmesi yeterli sayılıyor. "Geldiğine göre, pişmandır, gönüllüdür" diye düşünülüyor. İşte bu kapsamda önümüzdeki günlerde kabinenin etkin isimlerinden birinin deyişi ile "Güzel gelişmeler" olacağı söyleniyor. Zira meseleye artık sadece "güvenlik konsepti"nden bakılmıyor. Dış ayakta, "Irak'ın kuzeyi, ABD, Suriye, İran, AB" içeride ise "TBMM, Çankaya, Hükümet, MİT, yargı ve dahi asker" terörü minimize etmek için (inişli çıkışlı seyir izlese de) işbirliği yapıyor.

***

Ve nihayet, güncel gelişmeler ışığında askere ayrı bir parantez açmak gerekiyor. TSK'nın iç dinamikleri şu anda, "Neden?" sorusuna yanıt arıyor. "Neden bu kadar acımasızca saldırıların hedefi haline getirildiklerini" sorguluyor. Ve maalesef muhakeme biçimi, "İçeride köstebek, dışarıda düşman kuvvet arama" çizgisini aşamıyor. Öyle ya soruşturma konusu bir belge veya yazı savcılara ulaştığında medya da eşzamanlı olarak o dokümanlara erişebiliyor... Oysa 28 Şubat sürecini yaşayan ve psikolojik harekât tekniklerine konu olanlar, karargâh bağlantılı "anlık istihbarat paylaşımı" ile seçilmiş kişiler üzerinden hangi sonuçlara varıldığını, hangi sözde hedeflerin etkisiz hale getirildiğini dün gibi hatırlıyorlar...
Türkiye'nin yeni döneminin kodlarını çözenler, çağdaş anayasa ve yenilenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin öncelikle masaya yatırılması gereğini görüyorlar. Genelkurmay'ın, "Ülkenin birlik ve bütünlüğünün korunması, cumhuriyetin Anayasa'da tanımlı değer ve niteliklerinin savunulması görevmisyonu" kadar "Demokratik rejimin vazgeçilemez şartlarına uyuma da bir o kadar kafa
yorması gereği" apaçık ortada duruyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA