Yüksek Askeri Şûra'nın (YAŞ) hafta sonu başlayacak toplantısı, öncekilerden hayli farklı geçmeye aday.
İlke olarak YAŞ öncesinde Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında mutabakat tesis edilmesi esas. Halen bu arayış devam ediyor. Ama sancılı şekilde. Bu nedenle YAŞ kararları sürprize açık. Zira, bir dizi hukuki süreç ve siyasi kanaat iç içe geçmiş durumda. Üstelik, ağustos başında şekillenecek yeni komuta kademesi ile Türkiye'nin genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi yaşayacağının da göz önünde tutulması gerekiyor.
***
YAŞ'a, Balyoz planı iddiasına muhatap isimler bazında bakarsak...
Haklarında yakalama emri bulunan komutanların YAŞ'taki konumları,
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün talep ettiği hukuki mütalaaya göre şekillenebilir. Kaldı ki
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de bir çalışma içinde. Şu ana kadar MSB'den yansıyan hava, yakalama talimatının, komutanların dosyalarının Şûra'da görüşülmesine engel olmadığı yönünde. Ancak, komutanlar 1 gün bile tutuklu kalırsa, Şûra'ya girmeleri mümkün görünmüyor.
Peki, mahkeme kararı ortada iken Şûra'yı bekleyen general ve amirallerin bulunamaması ilginç değil mi? Hatta
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Adana'da katıldığı cenaze törenine, arananlar listesinden
Korg. Nejat Bek'in de gelmesi manidar sayılmaz mı? Bu olay karşısında hükümetin tavrı için Ankara'da
"demokratik sabır" yorumu yapılıyor. Siyasi cenahta, çekirdek kadronun ayıklanmayıp, çok sayıda askeri personelin aynı potada tutulmasına eleştirel bakılıyor. Hükümet, içinde ve tarafı olmadığı bu süreçte, hukuki prosedürün tamamlanmasını bekliyor!
***
Cevap bulunması gereken hassas bir başka soru ise şu:
"Bazı komutanların durumları YAŞ'ta görüşülemezse ne olacak?"
Askeri kanat,
"Masumiyet karinesi" nden hareket ederek,
"Nihai mahkeme kararına kadar mevcut statünün dondurulacağı" tezini işliyor ve bir içtihat geliştiriyor. Siyasiler ise bu özellikli denklemi çözecek
"hukuki görüşü" esas alma eğiliminde. Ama ciddiyetle üzerinde durulan konu,
"TSK'nın kan tazelemesini sağlayan atama ve terfi zinciri bozulursa ne yapılacağı?" Burada, çok istisnai bir karar alınması mümkün. Yani, Milli Savunma Bakanı'nın teklifi ile YAŞ'ta, yeni kadro ihdasına gidilebilir. Bu sayede, geriden gelen generallerin parlak kariyerinin önü açılabilir.
***
Ve son olarak, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'na yapılacak atamalara odaklanmak zorundayız. Hatta bu listeye
3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk'i de ekleyebiliriz. Hemen belirtelim, Berk için Ankara'da iddialı olmayan bir görevlendirme beklentisi hâkim. MGK'ya girecek bir pozisyon olasılığı zayıf.
1. Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız, teamüller işlerse Kara Kuvvetleri Komutanı olacak. İşte bam teli de burada. Çünkü, bu göreve gelinmesi YAŞ öncesindeki anlayış birliğine bağlı. Genelkurmay Başkanı'nın teklifi olsa dahi Milli Savunma Bakanı'nın bunu yazıya dökerek Başbakan'a iletmesi, Başbakan'ın imzasından sonra Cumhurbaşkanı'nın onaylaması gerekiyor. Ve bu aşamada siyasi mesaj,
"noter değiliz" ifadesinde karşılığını buluyor. Genelkurmay Başkanı'nın refüze olmaması Şûra'nın genel kuralı. Ama aksine örnekler de Özal'lı yıllarda yok değil.
Kara Kuvvetleri ne kadar ince elenip sık dokunuyorsa Jandarma Genel Komutanlığı için de hal böyle.
Org. Aslan Güner de olabilir, geleceğin Genelkurmay Başkanı olarak bakılan ve MGK deneyimi kazanması düşünülen
3. Ordu Komutanı Org. Necdet Özel de...
İç tutarlılığı olsa da bütün bu değerlendirmeler spekülatif unsurlar taşıyor. Ancak sezgilerim bana, Balyoz iddianamesindeki bazı komutanların Şûra'ya gireceğini, MGK'da temsil edilecek komutanlar noktasında ise hükümetin tercihinin ağır basacağını söylüyor.
