Hizmet'in sınırı...

Her işte bir hayır vardır. Eteklerdeki taşın dökülmesi de iyidir. Bir kızgınlık, bir küskünlük anı, yol arkadaşlıklarının da test edildiği andır. O anlardaki duruş, çıkar birlikteliği ile misyon birliktelikleri arasındaki ince çizgiyi belirler.
Eğer,
İlk kavşaktan dönülüyorsa,
Zor zamanlardaki paylaşımlar sağa sola saçılıyorsa,
Elde kozlar tutuluyor, kartlar açılıyorsa,
Özel görevli aksiyon adamları tarihi belgelerle sahne alıyorsa,
Her gün bir siteden mesaj yayılıyorsa,
"Dediğim dedik" tavrı ne pahasına olursa olsun sürdürülüyorsa,
Bir grubun beklentileri, memleket meselesine dönüştürülüyorsa,
Çelme takma, bel altı vurma, imalı konuşma mubah sayılıyorsa,
Gününü gösterme hırsı, güzel günler görme idealine ağır basıyorsa,
Aracılar üzerinden konuşuluyor, fitne tohumları ekiliyorsa,
Güç vehmediliyor, güçlük çıkarma planları yapılıyorsa,
Orada...
Yeni Türkiye hayalinden, ortak heyecandan söz etmek zaten imkânsızdır.
O halde...
Safların ayrışmasında da sakınca yoktur! İşte bu yüzden...
Hizmet Hareketi mensupları ve bu harekete gönül verenler bir kez daha düşünmeli, duygularına yenik düşmemeli, bilhassa siyaset üstü kalmayı başarmalıdır. Çare, yan yollarda değil, hukuk devleti ve demokrasi içinde aranmalı, durumdan vazife çıkaran sisli havanın aktörlerine fırsat tanınmamalıdır!