Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

U2, Bono ve borç köleliği

U2'nun Olimpiyat Stadı'ndaki muhteşem konserindeyiz. Bono, "Bu iş bu kadar iyi yapılır" dedirten performansını sunuyor. Teknoloji harikası dev ekranda, gözaltında kaybolan Fehmi Tosun'dan Burma'daki özgürlük hareketine, Farsça şiir ağıdıyla anılan Nida'dan "geçmişi geleceğe bağlayan Boğaziçi Köprüsü'ne" dek çok farklı şeyler var.
Ekranda bu defa Nobel Barış Ödülü sahibi Güney Afrikalı din adamı Desmond Tutu var; "borç köleliğine son verelim" diyor. Borç köleliği, küçük toprak sahiplerinin geçimini sürdürebilmek için zenginlerden aldığı borç ile başlayan sürecin adı. Eski Yunan'da bu borç (kıtlık, afet, savaş) yüzünden ödenmeyince küçük toprak sahibi, ailesiyle birlikte alacaklının kölesi olur...
Tutu'nun Nobel'i aldığı gün yaptığı konuşmasından alıntıyı, Bono'nun "güzel sesi" inden haykırışları eşliğinde ekranda izliyoruz. Dün bin bir meşakkatle vardığımız konser alanında, yağmura, çamura, kuyruğa ve soğuğa rağmen "değdi doğrusu" dedirten U2 performansını izlemeden önce farklı düşünüyordum.
Bono, küresel protestocu kimliği ve adeta tek kişilik dev kadro STK gibi gayretleriyle, "müzik starı kimliğinin" önüne mi geçmişti? Konser öncesi izlediğim yığınca belgesel, kitap ve makale, Bono'yu adeta "uluslarüstü siyasetçi" algısına taşıyordu. Fakat 25 şarkılık maraton ardından Bono'ya ve U2'ye dair eski algım, tazelenmiş oldu. Sesi, sahnesi, şarkıları ve dünyanın en iyi sahne performansı ile gösterdi ki; "ben bir sanatçıyım." Her şeyden önce sanatçı olmak ve dünyanın en iyisi olmak... Ardından devlet başkanlarının onu ayakta karşılama saygınlığı gelmiş. Zihnimden bir anda bizdeki ressam veya müzisyen, sözüm ona sanatçıların, asıl işinde yetkinliğini küresel standartlara taşımadan siyasette ahkam kesmesi geçiverdi. Referansı kendinden "yerli kifayetsizlerin", küresel ölçekteki en üst örneğine bakarak daha da küçüldüklerini fark ettim.
Eminim Nobel Ödüllü Tutu'nun efsanevi "borç köleliği" konuşması, İstanbul'daki Bono'nun sesi eşliğinde dev ekrandaki birkaç cümle kadar etki uyandırmamıştır. Rus, İranlı, İngiliz, Alman ve milliyetini dahi anlayamadığım insanlarla birlikte konseri izlerken, devlet başkanlarının Bono'yu neden ayakta karşıladığını anlıyorsunuz; Çünkü dünyanın Bono'lara ihtiyacı var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA