Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Yüzleşme yılı

Eski Türkiye ile Yeni Türkiye'nin en sert biçimde karşı karşıya geldiği bir yıl oldu 2009.
Önemli ve tarihi olayların yaşandığı bu yıla, TRT Şeş gibi 86 yıllık tabunun sessiz sedasız yıkılmasıyla başlandı.
Bir anlamda 2009 bir yüzleşme yılı olacaktı, öyle de oldu.
Yüzleşmenin ilk adımı 29 Mart yerel seçimlerinde yaşandı. AK Parti almak istediği İzmir, Diyarbakır gibi kalelerin direnciyle yüzleşti.
CHP ve MHP ise yeni siyasi aktörlere rağmen hala Türkiye'nin bazı bölgelerinden oy alamamanın çaresizliğiyle…
2009 ordu içinde ve dışında darbe yapmak isteyen ve bekleyenler için de bir yüzleşme yılı oldu.
Artık eskisi gibi darbe yapamıyorlardı.
29 Mart seçimleri halkın gerektiğinde iktidarı uyarabileceğini, darbeseverlerin iki de bir uyarı yapmalarına ihtiyaç olmadığını açık açık gösterdi ama "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı"nın ortaya çıkmasıyla bu mesajı almadıkları anlaşıldı.
Ve "Islak İmza"ya rağmen o sevdadan vazgeçmedikleri de...
Bu tartışmanın gerilimi sürerken Türkiye yeni bir döneme, darbelere, müdahalelere hatta iç savaş özlemcilerine gerekçe yapılan "Kürt sorunu"na açılıyordu.
AK Parti iktidar ilk kez 86 yıldır ötelenen bu sorununu çözeceğini söylüyordu.
Bu çıkışın adı daha sonra "Demokratik Açılım" konularak kapsama alanı genişletildi ve Ermenistan açılımı, Alevi ve Roman (Çingene) açılımı masaya yatırıldı.
Henüz içi doldurulmasa da Türkiye yüzyıllık sorunlarıyla yüzleşiyordu.
Yeni Türkiye'ye giden yol açılırken, eski Türkiye'yi temsil eden statüko da direniyordu.
Bu direncin en çarpıcı örneği Kafes Plan'ıyla ortaya çıktı. Ordu içinde bazı yapılar vardı ve onlar gözü kara biçimde ülkeyi uçuruma götürecek eylemler planlıyorlardı.
Türkiye uzun bir süre ve gerilim içinde bu darbe planlarını tartıştı. Eski Türkiye direniyordu.
Bu kaotik yapı içinde Demokratik Açılım meselesi Meclis'e taşındı ve ilk kez Meclis'te Kürt sorunu tartışıldı.
O tartışmayı toplum ilgiyle izledi ve çok şey öğrendi ama en sarsıcı olanı CHP'li Onur Öymen'in "Dersim'de analar ağlamadı mı?" sözüyle soruna eski çözüm biçimini önermesiydi.
Öymen ve CHP toplumdan büyük tepki aldı.
Bu arada Ergenekon davası açısından da tarihi adımlar atıldı. İki yıl önce ortaya çıkan emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen "Darbe Günlükleri" ekseninde nihayet dönemin üç kuvvet komutanı savcılığa gelerek ifade verdi.
Bu da bir ilkte ve tarihi bir yüzleşmeydi.
Yılın sonlarına doğru Kürt siyasetiyle ilgili önemli siyasi gelişmeler de yaşandı.
İlk adım 34 PKK'lının Türkiye'ye gelmesiydi. Sonra süreç hızlandı. Siyasi gerilim DTP'nin kapatılmasıyla noktalandı. Anayasa Mahkemesi'nin bu siyaset kokan kararı mevcut gerilimi daha arttırdı.
Sokaklar alev alev yandı ardından çok sayıda belediye başkanının gözaltına alınıp bir kısmının tutuklandığı KCK Operasyonu geldi.
Ortaya çıkan fotoğraf eski Türkiye'yi hatırlatıyordu.
2009 yılının son haftasına yine eski Türkiye'nin bir kurumu damgasını vurdu. Eski adı Özel Harp Dairesi olan Seferberlik Tetkik Kurulu Daire Başkanlığı… Devlet Bakanı Bülent Arınç'a suikast mı yoksa darbe hazırlığı mı tartışmaları eksenin de yeni bir süreç başladı.
Ve ilk kez adı geçmişte onlarca olaya karıştığı iddia edilen ve gizlilik derecesi yüksek bir kurumda bir hakim arama yaptı.
Sonuç henüz bilinmiyor ama 2009 yılı başladığı gibi bitişi de yüzleşmeyle yaptı.
İlk bakışta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yılın başında söylediği "İyi şeyler olacak" sözünün gereği, yerine gelmemiş görünse de aslında Türkiye geçmişiyle yüzleşerek "iyi şeylere" giden yolu açtı.
Bu da 2010'un ilk gününden geleceğe daha umutla bakabileceğimizi gösteriyor.
Ve umarız 2010 yılı demokratik adımların atıldığı bir çözüm yılı olur.
Herkese sağlıklı ve huzur dolu bir yıl diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA