Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Öğrenciler psikolojik yük altında

İlköğretimin Seviye Tespit Sınavına (SBS) ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler bu günlerde kendilerini büyük bir psikolojik yük altında hissediyor. Zor eğitim koşulları, ailelerin ve çevrenin baskısı çocukları ve gençleri içinden çıkılmaz bir ruh haline sokmuş durumda. Bütün bu olumsuzluklara katsayı ve SBS belirsizliğinin eklenmesi, hissedilen baskıyı kat kat artırıyor.
Görüştüğüm öğrenciler bu yıl geçmiş yıllardan daha farklı bir konumda sınavlara hazırlandıklarını dile getirerek anlayış bekliyor.
En çok anlayışı da ailelerinden beklediklerini dile getiriyorlar. Ailelerinden istedikleri, kendilerini başkalarıyla rekabete sokmamaları. Önlerine yüksek çıtalar koymamaları.
Uzmanlar bu tür baskılar altında kalan öğrencilerin içinden çıkılmaz bunalımlara gireceklerini, ileriki yaşamlarında bu durumun etkilerinin ruhlarında derin yaralar açacağı görüşünde birleşiyorlar.
Burada velilere düşen en önemli görev hırslarını dengelemeleri ve çocuklarına, sınav baskısını en asgari düzeyde hissettirerek zorlu sınav dönemini sorumsuz geçirmelerine yardımcı olmaktır.

Rekabet kızıştı
Ülkemizdeki öğrenci sayısının 15 milyon olması, ÖSS'ye giren öğrencilerin 1.5 milyon rakamına ulaşması ülkemizi öğrenci pazarı merkezine dönüştürdü. Yabancı üniversiteler tanıtım için ülkemizi üs seçti. Her biri eğitim için geniş imkânlar sunuyorlar. Yüzlerce öğrenci bu imkânlara kanarak yurtdışında eğitim mücadelesine giriyor. Bu konuda büyük çoğunluğu bekledikleri imkânı bulamıyor. Gurbet ellerde sefil duruma düşüyorlar. Onlara tavsiyem yurtdışında okumak isteyen gençler, hem gelen yabancı eğitim kurumu temsilcilerine, hem de onların Türkiye'deki temsilcilerine her konuyu detaylıca sormaları. Aksi takdirde hayal kırıklığı yaşayabilirler.

Başarının anahtarı sevgi
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) güzel bir çalışma gerçekleştirmiş. Sevgi ve başarının formülünü aramış.
Güzel bir rapor ortaya çıkmış. 1. Eğitim Bileşenleri Araştırma Raporuna göre; "Anne baba sevgisi okul başarısını artırıyor. Anne baba tarafından yapılan maddi fedakârlıklar, çocukların başarılı olması için yeterli olmuyor." Çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel gelişim basamaklarında sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesinin, mutlu, başarılı, çalışkan ve iyi bir birey olarak yetişmesinin ilk ve en önemli koşulunun anne baba sevgisi olduğu belirtilenten raporda, başarısız, uyumsuz ve problemli öğrencilerin yüzde 95'inin "bölünmüş" ve "sorunlu" ailelerden gelen çocuklar olduğu ifade ediliyor.
Böylesine önemli bir konuda yaptıkları çalışmadan dolayı DES'yi kutlamamak elde değil. Böylesi güzel birçok araştırmalara daha imza atmaları temennisiyle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA