Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Botoks

Yüzümde beyaz beyaz çizgiler var. Az önce doktor çizdi.
İki kaşımın arasına hoop bir çizgi.
Sağ gözüme yandan yandan bir çizgi.
Sol gözümün nesi eksik ona da bir çizgi.
Alnımın üstüne paralel iki nokta.
Oldu bitti. Karşımda ayna.
Aynada ben. Yüzümde beyaz çizgiler. Kafamda deli sorular.
"Evet" dediğim anda önce kremle yüzümü uyuşturacaklar, beş dakika sonra da operasyon başlayacak.
Soruyorum; "Toplam kaç dakika?". Cevap; "On on beş dakika sonra çıkarsınız Ayşe Hanım".
Kalbim küt küt atıyor. Daha botoks yaptırmadan gerginim. Bu gerginlik beni beş sene götürür.
Ya yüzüm şişerse, ya o elektrik çarpmış kadınlara dönersem, ya geri dönüşü olmazsa, alerji yapar mı, yapmazmış ama ya bana yaparsa. Benim hayatım bu, kimseye bir halt olmaz gelir bana olur. Öyle sürpriz yumurtadır ki kaderim, inanamazsınız. Oysa bir saat önce sadece cilt bakımı yaptırmaya gelmiştim buraya. Ta ki Aslı karşıma geçip "Bence alnınıza botoks yaptırmanız lazım, mimik yapınca çok kırışıyor" diyene kadar. Aslı kliniğin ele başı. Bilirkişi yani. "Ya ben insanım tabii ki mimik yapınca alnım kırışır ne var bunda" dedikten az sonra beyaz çiziklerle koltuktayım işte.
Kendime güvenim buraya kadarmış. Evet mi hayır mı? Evet mi hayır mı? Herşeye mimik, her olaya kaş göz aferin bana. Duramadım efendi efendi. Şimdi ayıkla botoksun taşını. Evet mi hayır mı?
Ve annemi arama hakkımı kullanıyorum. Annemin telefonun ucundaki Halil Sezai kıvamındaki isyeeeaaanından sonra "Hayır" diyorum ve sonra görüşmek üzere klinikten çıkıyorum.
Botoks... yaptırmak ya da yaptırmamak korkarım otuz yaşından sonra asıl mesele bu.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA