Yeni bir yıla girdik.... Her yeni yıl beklenti ve umut demektir aynı zamanda. Kendi adımıza ve yaşadığımız toplum için... Bu dileklerin, temennilerin bazısı gerçekleşir, bazısı gerçekleşmez. Ama biz yine de bekleriz, umut ederiz. İnsan olmanın, ayakta kalmaya çalışmanın gereğidir belki de. Benim de yeni yıldan beklentilerim var. Kendi adıma olanlar bana kalsın, yaşadığım toplum adına beklentilerimin bir kısmını ise sizinle paylaşmak istedim.
-Zamanında Che posteri sattığı için gözaltına alınmış birisi olarak artık bu ülkede Hopa iddianamesinde olduğu gibi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan fotoğraflarının; Kitaplarını yakmak zorunda kalmış birisi olarak Feminist Politika adlı dergi, Marks'ın Yaşam Öyküsü, Komünist Manifesto, Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesi'nin Sonu gibi kitapların örgüt üyesi olmanın kanıtı olarak gösterilmemesini diliyorum.
- İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde örgüt davasından yargılanan yüzde 80 engelli Adem Pelit, evinde bulunan 19 çakmak "hayatın olağan akışına uymayacak çoklukta olduğu" gerekçesiyle örgüt üyesi kabul edilip, 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılmasın.
- Evinde 19 çakmak bulununca "hayatın olağan akışına aykırı" gerekçesiyle örgüt üyesi kabul edilen ve 7,5 yıl hapis cezası alan Adem Pelit'in başına gelenler kimsenin başına gelmesin.
- Kimse, Şanlıurfa Ceylanpınar BDP İlçe Başkanı Mehmet Şükrü Kahraman gibi basın açıklamasında taşınan pankart üzerindeki harfleri düzelttiği için "Örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına propaganda yapmak" suçundan 7 yıl hapisle cezalandırılmasın. Üstelik bilirkişinin, sanığın sadece harfleri düzelttiği pankartı taşımadığı raporuna rağmen.
- Berna Yılmaz, "Parasız eğitim istiyoruz" pankartı açtığı için 19 ay tutuklu kalmasın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde taşıdığı "Kadın ne iktidarın ne erkeğin kölesidir" pankartı nedeniyle Bir yıl sekiz ay hapis cezası almasın.
- Birgün muhabiri Ezgi Aşam, İHD temsilcinden aldığı dört cümlelik görüş yüzünden bir yıl hapis cezasına çarptırılmasın.
- Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Cihan Kırmızıgül, taktığı poşu dışında hiçbir somut delil yokken 20 ayı aşkın süredir hapis yatmasın.
- "Makbul vatandaş", "makbul olmayan vatandaş" ayrımının yanı sıra "makbul gazeteci", "makbul olmayan gazeteci" ayrımı da artık sona ersin.
- Başta Ahmet Şık ve Nedim Şener olmak üzere tutuklu tüm gazeteciler serbest kalsın.
- Tutuklanma kaçınılmazsa kişinin en azından tutuklanma nedenini bilmesini diliyorum.
- Yargının topluma karşı devleti koruma anlayışının tersi istikamete dönmesini umuyorum.
- Hukukun "hayatın olağan akışının sınırlarını çizmek" yerine adaletin sınırını evrensel insan hakları düzeyine çıkarmasını temenni ediyorum.
- Ez cümle adalet, hukuk ve vicdan diliyorum...
-Hepinizin yeni yılını kutluyorum.
