Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Katarsis

Dünya sinemalarında gösterilmekte olan Halk Düşmanları adlı bir film var. Amerika tarihinin en belalı katili ve banka soyguncusu John Dillinger'in FBI (Federal Kovuşturma Bürosu) ajanları tarafından kıstırılıp öldürülmesini anlatıyor.
Ama sırf bir polis başarısı değil konu.
Daha önce o ülkede yasadışı olayların araştırılmasını kolaylaştıran bir şeffaflık yoktu. Değişik eyaletlerin yetkilileri ellerine geçen bilgileri birbirlerinden ve çevreden saklıyor, medya ne olup bittiğini öğrenmekte güçlük çekiyor, politikacılar rakiplerinin gündeme getirdiği reform tasarılarını baltalıyordu.
Suç işleyen biri eyalet sınırını geçip başka bir yere kapağı attı mı, izlenmesi ve yakalanması zordu.
Bıçak kemiğe dayanıp da FBI kurulduktan, haber alma ve dağıtma özgürlükleri sağlama bağlandıktan sonra ortam şeffaflaştı. Dillinger de, pek çok başka yasa kaçkını da kısa sürede enselendiler.
Son yıllarda aynı olayın benzeri uluslararası alanda yaşanmakta. Suçların kovuşturulması için devletler arasında bilgi alışverişi ve işbirliği anlaşmaları çoğaldıkça yasaları çiğneyenlerin cezasız kalması güçleşiyor. İstatistiklere bakarsanız, suç yerine iade edilen kaçkınların sayısında hızlı artış var.

***

Dahası, "suç işleyen" devletlerin kendileri de bireyler gibi hesap vermek zorunda kalmakta.
Gerçi henüz doğrudan devlet cezalandırabilen etkili bir uluslararası adliye mekanizması kurulmadı. Ama mahkemeler, divanlar ve çeşitli yaptırım uygulatma organları var. Onlar devletleri hapse atamasalar da kararları ve kınamalarıyla ürkütüyor.
Filistinlilere yaptıkları konusunda Birleşmiş Milletler organları tarafından suçlu bulununca İsrail hükümetinin kapıldığı telaşa bakın.
Türkiye hakkında da başta Ermeni sorunu olmak üzere türlü konularda uluslararası piyasaya sürülüp duran suçlamalar müzminleşti. Bunların yine uluslararası forumlarda incelenmesini ısrarla istememiz ve kabul ettirmeye başlamamız çok olumlu bir gelişme.
Pisliğini saklayan kedi gibi görünmemeliyiz.
***

İçte şeffaflaşmamız da dıştaki kadar önemli.
Cem'in ortaya çıkmasıyla kesik baş iğrençliği tastamam aydınlanıyor diye sevindik.
Üzmez rezaletindeki rüşvetli örtbas kuşkusunun ortadan kalkması iyi oldu.
Emniyet'in kendi bünyesindeki pislikler temizleniyor. Harika.
Tragedyada çekilen acılarla ruhsal temizlik sağlanması anlamında "katarsis" kavramı vardır. Türkiye genelinde öyle bir mutlu atılım yaşanacağı umulur. Ona çok, çok muhtacız.
Çünkü güncel hesap sorma olaylarının gerisindeki kopkoyu esrar bulutu toplumumuzun üstünden kalkmış değil. Ruhumuzu bulandıran kirli havaya alışmış gibiyiz. Artık "Kim yaptı?" diye sormuyoruz bile.
Benim kardeşim Abdi toprak altında çoktan çürüdü. Onu oraya gömen it yakında salıverilecek. Patronlarının kimlikleri ve dolapları da hâlâ sır.
Genelkurmayımız kâğıt parçasını kimin hazırlayıp pazarladığı bilmecesinin çözülmesini istemekte çok ısrarlı. Yüzde yüz haklıdır.
Bu ülkenin namuslu insanları "Ağca asker çemberlerinden nasıl çıkarıldı?" sorununun da aydınlatılmasını istemekte aynı derecede duyarlı.
Halılarının altına pislik süpürülmüş oda pis kokar.
Huzur içinde yaşanamaz orada.
Kadınlar iyi bilir:
Temizlik kıyıda köşede toz alarak değil, evin genelinde yapılır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA