Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Öd kopukluğu yeter

Doğada en yaygın duygu nedir? Korku. Beyni olan canlıların çoğu ömürlerinin büyük bölümünü saldırı beklentisiyle gerginlik içinde geçirirler.
İnsan kendini eşref-i mahlukat sayar ama o da doğanın parçasıdır. Korkar. Hep korkar. Hem gerçek tehlikelerden, hem de kendi kafasında yarattığı öcülerden.
Ürküntülerin tuhaflığı yaşanırken fark edilmiyor da, aradan zaman geçip geriye bakıldığında kahkahalarla karşılanabiliyor.
Örneğin Arjantin'i 1976-1983 arasında insan mezbahasına çeviren cunta dönemindeki gizli yönetim kararları yeni yeni açığa çıkmakta. Onlardan biri de 200 kadar şarkının hiçbir yerde çalınmamasıymış.
Direniş çağrıları değil çoğu; pop şarkıları. Aralarında bakın neler var:
John Lennon ve Yoko Ono'dan "Kiss kiss kiss" ("Muck muck muck"), Rod Stewart'dan "Do you think I'm sexy?" ("Bana kesiliyor musun?"), Queen'den "Get down, make love" ("Yat aşağı, sevişmeye bak").
Karar gerekçesi: bunların "mücadeleci" şarkılar olduğu, toplum içinde "tehlikeli enerjiler" yarattığı.

***

Reuters Ajansı'nın önceki gün Moskova'dan geçtiği fotoğraf da insanı hem kızdırıyor, hem güldürüyordu.
Çam yarması üç herif 82 yaşında minicik bir kadının çevresini almış, sürükleyerek götürüyorlar. Canı yandığı belli olan kadının bir karış açık ağzında diş yok. Gözleri de fal taşı gibi açık dehşetten. Noel Baba'nın torunu kılığına girmiş. Mars'tan gelme bir ucubeye benziyor.
Ludmilla'nın suçu eski dönemden beri insan hakları savunucusu olmak. Yılbaşı gecesi de bir gösteriye katılmış. Şimdi insan haklarını değil ya, köpek haklarını savunmaya kalksa havhavları güldürecek olan bu zavallı ihtiyar fena ürkütmüş hükümeti; gözaltına alınıyor!
Orada cılkını çıkardıkları düzeni buraya getirirler de malı mülkü ham yaparlar diye 60 yıl boyunca bizim egemen sınıfımızın da bu Rusya'dan ödü koptu. Büyük devlet adamımız Celal Bayar'ın "Komünizm bu kış gelebilir" demesi türünden inciler yumurtlandıkça birkaç düzine romantik aydın içeri tıkılır, hayatları kaydırılırdı.
Komediye bakın ki, o yıllarda Rusya da bizden korkarmış. Komünizmin karikatürüne dönüşmüş durumdaki Rus Komünist Partisi lideri Zuganov, Stalin'in 130'uncu doğum gününü kutlamak için Kızıl Meydan'da konuşma yaparken açıkladı müthiş gerçeği:
"Nazilerle anlaşma imzalamasaydık Türkiye bize saldıracaktı."
Ne diyelim, Ruslara büyük geçmiş olsun.
Ama kimilerine bakarsanız bugün bile geçmiş değil Türk tehlikesi.
Kıbrıs Rum lideri Hristofyas "Çözüm olursa ada silahsızlanmalı" deyince kendi ordusundan muhtıra yedi; "Çözüm olsa da biz kalmalıyız" diye azar ve tehdide hedef oldu.
Çünkü Türkiye'nin amacı fırsat bulur bulmaz adanın bütününü almakmış. Hazırlıklı olmak gerekiyormuş "süper güç Atilla'ya karşı".

***

Peki, süper gücün kendi içinde durum nasıl? Korku dağları bekliyor hâlâ.
Kimi Kürtler bir türlü o dağlardan inemiyor. Düze gelir, kalabalığa karışırlarsa kimlikleri eriyiverecek!
Kimi Türkler de onlardan yılıyor. Sıkı durulmazsa ülkenin bir ucunu koparıp götürecekler...
Açılım denince pek çok kişinin dudağı çatladı. Ufuktaki barış meleği zebani gibi göründü gözlerine. Alarm zillerinin düğmelerinden parmaklarını çekemiyorlar.
Başbakan'ın "Orduyu yıpratmayın" demesine aldırmayıp silahlı kuvvetlerle hukuk dışında da uğraşmayı sürdürenler var. Bu saatten sonra kimsede darbe tasarlayacak hal kalmış gibi. Aslanın saldırgan olmaması yetmiyor; ille dişleri de sökülecek. O zaman gerekirse dış düşmanı nasıl ısıracak? Düşünmüyorlar.
Ya "Türkiye'nin İran olması" tehlikesi? İran'ın içinde mollaların eteklerinin tutuşmuş olması bir yana, Taksim Meydanı'nda yılbaşı gecesi "Kutlamaktan vazgeçin" diye bildiri dağıtan sakallı, takkeli, şalvarlı kişilerin aldıkları sonuca bakın. Durdurabildiler mi kutlamayı?
Varsa, Türkiye'yi İran yapmayı deneyeceklerin başarı şansı da o kadardır.
Korkudan yarasalar gibi büzülüp kapanmayı bırakalım da özgüvenin ışığına açılalım artık; 2010 da, sonraki yıllar da daha iyi geçer.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA