Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Dümen konusunda

Bumburuşuk yüzlü, ak saçı sakalı birbirine karışmış bir ihtiyar resmi... Buna bakıp size düşündürdüğü ilk şeyi söylemeniz istense, herhalde "seks" aklınıza gelen son sözcük olur.
Ama Haydar Dümen Türkiye'nin seks gurusu, bir numaralı seksoloji uzmanı, en ünlü cinsellik hekimi. Yaşantısı o alanda tutukluk yapan vatandaşlar bu pir-i faniye başvurup deva arıyorlar.
Hazretin işyerine düzenlenen baskında silah tutukluk yaptı da kan çıkmadı. Bildiği düşmanı olmadığını, ancak çoktandır ölüm tehditleri aldığını söylüyor.
Öyle hayırsever bir zata kimlerin niçin kızabileceğini kestirmek zor. Yoksa düşmanlık cinselliğe mi?

***

Yalnız bizde değil, bütün dünyada öyle bir garip husumet var.
Amerika'da seks en saplantılı uğraş, en yaygın entrika konusu, en kârlı reklam ve kazanç kapısıdır. Orada ünlüler denen tuzu kuru şımarıkların evliliklerinde sadakat aramak Afrika'da penguen avına çıkmaya benzer.
Tiger Woods adlı yakışıklı siyahi golfçu onların en ünlülerinden. Tuzu da en kuru olanlardan. Sopasıyla deliklere topçuk soktukça para kırıyor. Evli ama, peşindeki sayısız kadının öyle ayrıntıları taktığı yok. Adamı tava getirmek için akla hayale gelmedik dümenler çeviriyorlar.
Birkaçının hatırını kıramamış, küçük serüvenler yaşamış. Ama acemilik edip yakalanmış karısına.
Golf sopasıyla dayak yedi. Kadından özür dilemesi, eyalet bütçesi gibi tazminat ödemesi, kamuoyu önünde günah çıkarıp tövbeler etmesi yetmedi. Hasta ilan edilip tedavisine başlandı.
Hastalığının adı mı?
"Seks bağımlılığı."
Öyle ya, kimselerde bulunmayan bir hal. Bu keratada görülen nadir bir illet!
***

Hayli külfete girilerek boyuna araştırmalar yapılıyor. Birçoğu da kadın-erkek ilişkileri alanında. Varılan sonuçların pek azı şaşırtıcı. Araştıranlara geçim sağlamaktan başka işe yaramıyor.
Örneğin Avustralya'da erkeklerle birlikte yaşayan 6000 kadın 10 yıl boyunca izlendikten sonra şu sonuç açıklandı: O süre içinde hanımlar en az 10 kilo almışlar. Yani "Erkek kadını şişmanlatıyor" imiş...
Yahu, araştırmaya ne gerek var? Görülen, bilinen şey: pek çok kadın erkek bulduktan sonra kendini koyuveriyor. Şişmanlaması da adamın mı kabahati?
Bir başka araştırma sonucu basınımıza geçen hafta yansıdı. Dadısı olan oğlan büyüyünce karısını aldatıyormuş. Çünkü efendim, yaşantısında iki kadın bulunması alışıklık yaratıyor, sonunda zavallının seks bağımlısı olmasına da yol açıyormuş.
Bu parlak tahlili okuyunca bendenizin gözünden bir perde kalkmış gibi oldu; kendi hayatımın bir muammasını çözüverdim. Çünkü dadım vardı. Ve evliliklerimde sadakatta kusur ettim.
Demek kabahat bende değil, o dadıyla ruh sağlığımı bozan anam babamdaymış!
***

Biliyorum, bugün yine belamı aramaktayım. Çünkü köşelerde hükümete çatın, Genelkurmay'a veryansın edin, mafya babalarına sövün; günümüz Türkiye'sinde başınıza pek bir şey gelmez. Ama kadınları kızdırırsanız, kırk katırla kırk satır arasında tercih yaparsınız.
Yaradana sığınarak diyorum ki erkekte seks bağımlılığı diye bir hastalık yoktur. Testosteron adlı hormonun yarattığı, her zaman toplum çizgileriyle sınırlanamayan dürtüler vardır.
Evlilikte karısını "aldatması" sözcüğü de yanıltıcıdır. Sadakat sözü vermemiş olsa bile öyle deniyor. Beklentiye boyun eğerek o vaatte bulunmuşsa, ciddiye alınmamalıdır. Zira erkeğin çok dişiye gereksinmesi doğal bir olay, evlilik ise doğaya aykırı -ama çocukların güvenliği açısından gerekli- bir toplum icadıdır.
Bunlara karşın erkeğin eşini sevip saydığı için kendi doğasını frenlemesi olanaksız değildir elbette. Onu yapabilen dostlarım var. Öyleleri uygarlık kahramanlarıdır. Kahramanlık ise normal sayılması değil, şükranla karşılanması gereken bir özel başarıdır.
Evet, gerçek görüşüm böyle. Şimdi buyurun cenaze namazına.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA