Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Jiao Tong listesi

Artık bu köşenin bir klasiği oldu. Her yıl bugünlerde bir yazıyı "Üniversitelerimiz"e ayırıyoruz.
Çünkü 2003'ten bu yana her yıl bugünlerde Şanghay'daki Jiao Tong Üniversitesi, dünyanın en iyi yüksek öğretim kurumları klasmanını yayınlıyor.
Bu yılın listesi resmen 4 Kasım'da açıklanacak ama üniversitenin internet sitesine konuldu bile.
Sonuç? Türkiye'den yalnızca İstanbul Üniversitesi ilk 500'e girebildi. O da son 100'lük dilimde bir yerlerde...
Biliyoruz; dünyadaki yankıların tam tersine bir tutumla, akademik çevrelerimiz -en azından görünüşte- Jiao Tong Üniversitesi'nin klasmanını pek önemsemiyorlar. Biliyoruz; bu tutumlarını haklı çıkarmak için bir yığın gerekçe sıralıyorlar.
Değerlendirmenin yalnızca "Araştırma" kriterine dayandırılması gibi.
Sadece İngilizce yayınların dikkate alınması gibi...
Yine sadece son derece prestijli bilimsel dergilerde (Örneğin "Nature" ve "Science") yayınlanan araştırmalara puan verilmesi gibi...
Yine sadece Nobel ödüllü öğretim üyesi ve Nobel kazanmış eski mezunlar ile "Matematik Nobel'i" diye bilinen "Field" ödüllü öğretim üyeleri ve eski mezunların sayısının değerlendirmede yüzde 30 gibi ciddi bir ağırlığa sahip olması gibi...
Ve yine İngilizce araştırmaların esas alınması nedeniyle ABD ve İngiltere üniversitelerinin her zaman avantajlı olduğu, Türkçe eğitim veren üniversitelerimizin listenin üst sıralarında yer bulmalarının asla mümkün olamayacağı gibi...

Çuvala sığmayan mızraklar
Gerekçelerin hepsi kabulümüz. Ama bazı itirazlarımız var:

Jiao Tong'un en iyi 500 listesine, bizimle aynı eğitim sistemine ve benzer üniversite yapılanmasına sahip olan Fransa'nın 23 kurum sokması nasıl açıklanabilecek?
Ya İtalya'nın 21, İspanya'nın 11, Hollanda'nın 12, İsveç'in 11 üniversitesi?
Haydi onlardan da vazgeçtik, listede küçücük Avusturya ve İsrail'in 7'şer, Finlandiya'nın 5, Danimarka ve Norveç'in 4'er üniversiteyle temsil edilmelerine ne gibi kılıf bulacağız?
Yanıtları duyar gibiyiz: "O ülkelerde araştırmaya ayrılan kaynaklar Türkiye'de de olsa biz de listeye hem daha çok, hem de daha üst sıralarda üniversiteler sokarız..." Kesinlikle katılmıyoruz. Zira veriler farklı konuşuyor:
Türkiye'de kamudan, yani devlet bütçesinden araştırma fonlarına aktarılan kaynak son 5 yılda yüzde 1.000 arttı.
Hükümet bu konuyu öylesine önemsiyor ki, sırf araştırmacıların önünü açmak için TÜBİTAK'ı yeniden yapılandırdı. Ayrıca Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında her 6 ayda bir Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplanıyor.
Hepsi bir yana... Biz üniversitelerimizin fonlardan nasıl yararlandıklarını, daha doğrusu yararlanamadıklarını da iyi biliyoruz.
Buyurun bir örnek: AB, araştırma-geliştirme alanında kıta çapında "Ortak Pazar" kurulmasını sağlamak amacıyla "Çerçeve Programlar" hazırlıyor. Bu programla sağlık, gıda-tarım-biyoteknoloji, bilgi ve iletişim teknolojileri, nanoteknoloji, enerji, çevre, taşımacılık, sosyo ekonomik ve beşeri bilimler, güvenlik, uzay gibi alanlarda yapılacak araştırmalar AB tarafından finanse ediliyor.
2002-2006 döneminde uygulanan 6'ncı Çerçeve Programı'nın bütçesi 17.3 milyar Euro'ydu. Türkiye bu bütçeye 245 milyon euro katkıda bulundu. Bu katkının ne kadarı geri döndü dersiniz? Sadece yüzde 15'i. Evet, üniversitelerimiz, verdiğimiz paranın yalnızca yüzde 15'ini kurtarabildiler. Bir başka deyişle, Türkiye'nin kaynaklarıyla Avrupa'nın diğer ülkelerinin araştırmacıları fonlandı.
Daha vahimi, üniversitelerimizin, araştırmacılarımızın AB'ye önerdikleri projelerin ezici çoğunluğu "Esas"tan değil, "Usul"den reddedildi. Anlamı: Yüksek öğretim kurumlarımız ve/veya araştırmacılarımız proje hazırlamasını bile beceremiyorlar.
2007'den bu yana 7'nci Çerçeve Program uygulanıyor. 2013'e kadar geçerli. Onun bütçesi de 53.2 milyar euro. Türkiye bu bütçeye de 460 milyon euro katkıda bulundu. Bakalım ne kadarını kurtarabileceğiz...
Zaten hiç değilse aktardığımız kaynak kadar fon alabilsek, Jiao Tong listesinde daha çok üniversitemiz, daha umutlandıracak sıralarda yer bulabilir. Haksız mıyız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA