Yılın otomobili seçimleri için gittiğim Danimarka'da yaşadıklarım dünyada Türkiye'nin yıldızının nasıl parladığına bir kez daha şahit olmamı sağladı.
Danimarka, birçok yabancının yaşadığı ve çalıştığı bir ülke. Onlardan biri de Mısırlı Ahmed. Kopenhag havalimanında döviz bürosunda çalışıyor. Onunla döviz bozdururken tanıştım. İşlem için pasaportumu verdiğimde gözleri parladı. Pasaportun kapağındaki Türkiye Cumhuriyeti yazısını gösterip, "Türkiye'yi çok seviyorum. Umarım bizim ülkemiz de sizinki gibi özgürlüğüne kavuşur. Ülkenizin kıymetini bilin" şeklinde konuştu. 'İnşaallah' dedim. Ahmed, 'inşaallah' diye karşılık verdi.
Kısa sürede Arap Baharı'nda yaşananlardan, Türkiye'nin Arap halkları için esin kaynağı olmasından söz etti. Türkiye'nin ekonomik krizde ayakta kalmasını imrenerek anlattı. Danimarka'da yaşamasına rağmen, Türkiye ile ilgili bu denli bilgi sahibi olmasına şaşırdım. Aalborg uçağına yetişmem gerektiğini söyleyip ayrıldım. Ahmed, ayağa kalkıp elimi sıktı. İyi yolculuklar diledi, sanki yakın bir arkadaşını yolcu eder gibi…