Beşiktaş - Bursaspor maçı temposu, tartışmalı pozisyonlarıyla Süper Lig'de haftanın maçı olur. Süper Lig'de geride kalan süre içinde 3-3'lük Beşiktaş- Galatasaray derbisi de dahil, oynanan bütün maçlar içinde böyle bir karşılaşmaya şahit olmadım.
Aydınus'un başı döndü
Hırs derseniz iki takımda da fazlasıyla mevcut. Tempodan söz etsek beklentilerin üzerinde, fazlasıyla var. O kadar ki hakem Fırat Aydınus'un başını döndürecek ve hatalı kararlar verdirecek kadar. Gerilimden bahsedersek tribünlerin iki kez ambulans çağırmasına neden olacak gelgitler var.
Karşılıklı atılan birbirinden güzel goller izledik, karşılıklı kaçırılan birbirinden komik gol pozisyonları seyrettik. Sevinçle, hüznü, gerilimle coşkuyu kısa aralıklarla yakından hissettik.
Sonunda söyleyeceğimi başta yazayım. Hem Samet Aybaba, hem Ertuğrul Sağlam, hem Beşiktaşlı hem de Bursasporlu oyuncular için bu maçın özeti hak edilmiş alkıştır. Kucak dolusu alkış... Türk futbolu son dönemde bu tempoda, bu kalitede ve taktik anlamda bu zenginlikte maç izlenmedi...
İzlerken bizim başımızı döndüren tempo ve pozisyon zenginliği hakem Fırat Aydınus'un da başını döndürdü. Böyle gel-gitlerle dolu maç olmasa tribünlerin eleştirilerine katılabilirdim. Fırat Aydınus'a "Niye; penaltı kararı sonrası Ferhat'ın Veli'ye tokatını, Almeida'nın N'Diaye'ye darbesini görmedin. Necip yerde yatarken Bursaspor'un atağını devam ettirirken tersine dönen atakta Beşiktaş'ın mutlak gol pozisyonunun hangi mantıkla kestin?" diyebilirdim.
Art niyet görmedim
Ancak Ferhat'ın Veli'yi arkadan etkisizleştiren hamlelerini görebilen ve penaltıyı verebilen Aydınus'un bu tercihlerinde ben art niyet görmüyorum. Aynı şekilde o açıdan bakarsak bu kadar güzellik içinde 2 metreden Olcay'ın, 6 metreden Ferhat'ın kaçırdığı golleri futbolun bir cilvesi olarak görüyorum.
Her şeye rağmen dün Dolmabahçe'den futbol adına memnuniyet ve alkışlarla ayrılıyorum.