Fenerbahçe'yi bu sezon değerlendirirken çok net bir ayrımı ortaya koymak lazım. İç saha ve deplasman ayrımı... Tabii ki her zaman takımlar kendi sahalarında daha iyi oynamışlardır. Ama sadece sonuç anlamında değil oyun anlamında da bir takımın evinde bu kadar fark yaratması gerçekten üzerinde düşünülmesi gerken bir durum.
Geçen haftaki Eskişehir maçında oynanan oyun ve alınan skor ile, ligde Eskişehir'den daha iyi takım iddiasında ve yukarıda olan Gençlerbirliği karşısında sergilenen futbol ve skor... Fenerbahçe'nin arasında dağlar kadar fark olan iki oyunu..
Bunu bir şekilde açıklamaya çalışırsak... Demek ki Fenerbahçe için tribüne ve tribünle oynanan futbol bu kadar fark yaratıyor.
Demek ki Fenerbahçe takımının anlayışında teknik açıdan çok psikoljik faktörler daha ağırlıkta. Gelelim dün akşam saha içinde futbolla fark yaratanlara.. Özellikle skoru bulmada etkin olmasa da etkili olan oyuncunun Stoch olduğunu gördük. Futbolunu çok çeşitlendiremese de vuruş özelliğiyle öne çıkıyor Stoch. Dün akşam bu özelliğiyle maçı koparan adam oldu.

SAVUNMA&HÜCUM MÜKEMMEL
Gerek savunmada gerek hücumda mükemmel bir Fenerbahçe vardı. Tabii ki bu skoru oluşturan takım olgusundan bahsederken Sow'un belki de kendi oyuncu kimliğiyle olmasa da tipik bir santrfor vuruş güzelliği ve Alex'in etkili oyunuyla dün akşam esas olan Fenerbahçe takımıydı.
Sadece dün akşamki oyunu baz alarak lige baksak bu takımın ligde uzak ara lider olacağından bahsedebiliriz. Ama futbol işte böylesine değişkenlik gösterebiliyor. Eğer hedefe ulaşacaksanız önemli olan mükemmellikte ya da başarıda sürekliliği yakalamak.
Artık play-off'u garantilediğini düşündüğümüz Fenerbahçe için hedef Galatasaray'la arasındaki puan farkını en aza çekebilmek. Herhalde bu da -kendi sahasındaki maçları cepte görürsek-oynayacağı iki deplasman maçına bağlı.