Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bahçemin kirazı!..

Ünlü ve üretken yazar George Simenon, sabah kalkar, Eyfel Kulesi'nin içindeki kafeye gelir ve bütün kitaplarını orada yazarmış.. Bir gün gazeteciler sormuşlar..
"Üstat!. Eyfel'i bu kadar mı çok seviyorsun?. Hayatın burda geçiyor.."
"Tersine" demiş Simenon.. "Paris'te bu lanet kulenin görünmediği tek yer burası.."
Yıllar evvel bu anekdotu nakletmiş ve "Hayat boyu mutluluğu arayıp da bulamayışımızın sebebi bu mu acaba" demiştim.. "Tam da içinde yaşıyor olmayalım?."
Sabah kahvemi içerken, Ayşe'nin hiç de hakkı olmadan, hatta nankörlük ederek yazdığı "Ben niye mutlu değilim" yazısını kızarak okuduktan sonra, bahçeme çıktım.. Rengarenk çiçekler arasında, dalları eğilmiş kiraz ağacım ve üzerinde hem de nasıl iri ve kırmızı kirazlar.. Uzattım elimi.. Kendi bahçemde, kendi ağacımdan kirazımı kopardım ve ağzıma attım..
..ve çocukluğumu hatırladım.. mayıs sonunda, yani bugünlerde, okullar kapanırdı. Bandırma'dan, Manyas, Çavuşköy'e giderdik, ağbimle.. Babaanneme.. Biz gittiğimizde bahçedeki iki devasa kiraz ağacı, yerlere sürünecek kadar meyve dolu olurdu. İki ağaçtan gelen kirazı, eniştem takalara doldurup İstanbul meyve halinde satardı.. Düşünün öylesi iki ağaç..
Ağbimle o ağaçlara tırmanır, ölesiye kiraz yerdik..
Tatil.. Köy.. Kirazlar.. Mutluluk oydu işte..
Bahçemin kirazı ağzımda hafif mayhoş nasıl bir lezzet bıraktı..
"Hıncal be" dedim.. "Ne mutlu yaşadın ve yaşıyorsun!.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA