Politikayı sevemedim hiç. Bu yüzden gazeteci olarak bile zorunlu kalmadıkça ilgilenmedim. 60 yıldır bu mesleği yapıyorum. Politikacı dostum çok azdır.
Özal zamanında iki yakın arkadaşım vardı.. Adnan Kahveci ve Bülent Akarcalı.. "Çözümlerin Adamı" iki bakan..
Kahveci pratik çözümlerin adamıydı. Akarcalı kalıcı olanların. Kahveci'yi genç yaşta bir kazada kaybetti, Türkiye..
Özal'ın Sağlık Bakanı Akarcalı, Mesut Yılmaz döneminde Turizm Bakanı oldu, sonra piyasadan çekildi.
Geçen hafta, Taksi/ Uber sorunu üzerinde yazarken "Önce 'taksi sorunu'nu çözmeden hiçbir yere varamayız" demiştim.
Bu yazım üzerine, ortaya çıktı Akarcalı ve bana tepede okuduğunuz yazıyı yolladı.
"Sana bu konuda yaptığım bir araştırma, inceleme sonucu vardığım çözüm önerisini gönderiyorum" diyerek..
Bu bilgilere erişmek ve gerçeği saptamak için 6 ay süreyle Radyo Trafik'te her hafta bir saat programlara katılıp şoför arkadaşlardan, yani birinci elden bilgileri temin etmiş.
Bugünkü taksi sisteminin çağ dışı olduğunu anlatıyor..
"Ben paramla neden içine çekecekle girilip tirbuşonla çıkılacak minnacık taksilere mecbur kalayım.
Normal bedeli neyse vererek neden belli büyüklük ve sağlamlıkta araçlara binme hakkımı bir avuç plaka mafyası elimden alıyor. Uçakta, feribotta hatta şehirlerarası otobüslerde ücret farkıyla daha iyi seyahat edilecek yer ve koltuklar var da, neden taksilerde olmasın.
Bugün en itibarlı mekânlarımız olan Havaalanlarımız dahil, 2 çocuklu ve 2 bavullu bir aileyi alacak büyüklükte taksi yok koca İstanbul'da" diyor ve soruyor...
"Yarın 30 milyar dolarlık 3. Hava Alanımız açıldığında yine kirli sakallı, yabancı dil bilmeyen, nezaketin yanından geçmemiş şoförlü fındık kadar taksilere mi mecbur kalacağız?."