Pazartesi 23.11.2009

Kur Oyunundaki Tehlikeli Dengesizlik

Dünya liderlerinin uluslararası gezileri daha çok sembolik jestlerden ibaret. Kimse Başkan Obama'nın Çin'den ekonomi politikası veya başka bir konuda yepyeni önemli anlaşmalarla dönmesini beklemiyor. Fakat umalım ki, Obama ve ev sahipleri, kameralar çekim yapmazken, kur politikası üstünde açık yüreklilikle konuşsunlar. Çünkü uluslararası ticaretteki dengesizliklerin ciddi boyutlara ulaşmasına ramak var. Ve Çin'in dikkat etmemesi halinde çirkin bir yüzleşme yaşanabilir. Biraz geçmişe dönelim: Dünyanın birçok önemli para birimi birbirine karşı "yüzer." Yani nispi değerleri piyasaya bağlı olarak yukarı veya aşağı hareket eder. Bu, hükümetlerin mutlaka tam bir serbestlik gözettikleri anlamına gelmez: Para birimlerinden kaçış olan devletler bazen sermaye çıkışlarını kısıtlayabilir (geçen yıl İzlanda'nın yaptığı gibi) veya spekülatörlerin ekonomi sevdasının akıllılıktan fazla açgözlülüğe kaymasından korkulduğunda sıcak para girişlerini caydıracak önlemler alabilirler (şu an Brezilya'nın yaptığı şey). Fakat bugünlerde çoğu ülke, parasının değerinin uzun vadeli ekonomik esaslarla uyumlu olmasına dikkat ediyor. Bunun en büyük istisnası Çin. Dev ticaret fazlasına ve birçok yatırımcının hızla büyüyen bu ekonomiye girme isteğine - Çin parası renminbi'yi güçlendirmiş olması gereken etkenler - rağmen Çinli yetkililer para birimlerini ısrarla zayıf tuttular. Bunu da ellerindeki renminbi'yle muazzam miktarlarda biriktirdikleri dolar alarak yaptılar. Son aylarda Çin, doların öbür büyük para birimlerine karşı sert bir şekilde düşmesine rağmen yuan-dolar kurunu sabit tutarak, komşuyu zarara sokma anlamına gelen bir devalüasyon gerçekleştirdi. Bu da Çinli ihracatçıların, rakiplerine, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin üreticilerine karşı artan bir rekabet avantajı elde etmelerine yol açtı. Dünya ekonomisindeki durgunluk, Çin'in mevcut politikasını özellikle problemli hale getiriyor. İkinci Büyük Buhran, ucuz para ve mali teşviklerle savuşturulmuş görünüyor. Fakat karar vericiler kitlesel işsizliğe karşı bir gelişme kaydedilmesini sağlayacak tüketim harcamalarını, ister kamusal ister özel olsun, yeterince artıramadılar. Ve Çin'in parasını zayıf tutma politikası sorunu daha da kötüleştiriyor, çok ihtiyaç duyulan talebi dünyanın geri kalanından sözde rekabetçi Çinli ihracatçıların cebine aktarıyor. Peki niçin sorunun çok daha büyümesine ramak kaldığını söylüyorum? Çünkü geçen yıl, Çin sorununun gerçek boyutu geçici faktörlerle gizlendi. Önümüze bakınca Çin'in ticaret fazlasının da, Amerika'nın ticaret açığının da tavan yapmasını bekleyebiliriz. Cenevre'deki Graduate Enstitüsü'nden Richard Baldwin ve Daria Taglioni'nin yeni araştırmalarındaki tez bu. Onların da belirttikleri gibi, dış ticaretteki dengesizlikler, yani Çin'deki fazla ve Amerika'daki açık, son zamanlarda birkaç yıl öncesine göre çok daha düşük. Fakat, diyorlar, "küresel dengesizlikteki bu iyileşmeler büyük ölçüde yanıltıcı; bunlar dünyanın gördüğü en büyük ticari çöküşün geçici yan etkileri." 2008-2009'da dünya ticaretinde görülen düşüş gerçekten de rekor kitaplarına layıktı. Bu düşüşün gösterdiği en önemli şey, modern ticarete dayanıklı tüketim mallarının egemen olduğu; ve şiddetli bir mali kriz ve ona eşlik eden belirsizlik karşısında hem tüketici, hem şirketlerin acilen gerekli olmayan her şeyin alımını erteledikleri gerçeğiydi. Bu Amerika'nın ticaret açığını nasıl azalttı? ABD'de otomobil gibi malların ithalatı çöktüğü gibi, bazı kalemlerde ihracat da çöktü; fakat krize girdiğimizde ihracattan çok ithalat yaptığımız için, net ticaret açığının küçülmesiyle sonuçlandı bu. Ancak mali kriz hafifleyince süreç tersine işlemeye başlayacak. Amerika'nın son dış ticaret raporları, Ağustos ve Eylüldeki ticaret açığının sert bir yükseliş gösterdiğini ortaya koydu. Ve bu yönde daha çok rapor alacağız. Manşetlerde aylar boyu şöyle bir tablo oluştuğunu hayal edin: Çin'in ticaret fazlası, ABD'ninse ticaret açığı artıyor ve Amerikalı çalışanlar işsizlikten kırılıyorlar. Çin hükümetinin yerinde olsam bu ihtimalden ciddi olarak sakınırdım. Fakat Çinliler maalesef anlamış görünmüyorlar: Halihazırdaki kur politikalarını değiştirme gerekliliğiyle yüzleşmektense ABD'ye ders vermeye kalkıyorlar, bize faiz oranlarını artırıp mali açıkları kısmamızı - yani işsizlik sorununu daha da ağırlaştırmamızı - söylüyorlar. Obama yönetiminin de meseleyi anladığından emin değilim. Çinlilerin mevcut kur politikaları hakkında yönetimden gelen demeçler, âdet yerini bulsun diye verilmiş, durumun ciddiyetini kavramamış gibi. Bunun değişmesi gerek. Obama'nın resmi ziyafetlerini ve fotoğrafçılara poz vermesini ona çok görmüyorum. Onlar işinin bir parçası. Fakat tehlikeli bir oyun oynadıkları konusunda Çinlileri perdenin gerisinden uyarsa iyi olur. Zayıf renminbi dünya ticaretinde sürdürülemez bir dengesizliğe yol açıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.