Pazartesi 21.12.2009

Palmiye Yağı Çevre Sorunu Haline Geldi

Palmiye çiftlikleri orangutanları ve ormanları yok ediyor.

KUALA LUMPUR, Malezya - Güneşli kumsallar üzerine eğilmiş palmiyeleri gösteren cennetsi manzaralar, Malezya ve Endonezya'ya turist çekmek için hazırlanan tanıtım kitapçıklarını süsler. Ama turistlerin çok azı sahilden uzaktaki dev palmiye çiftliklerini görür. Palmiye çiftliklerinde her yıl milyonlarca ton palmiye yağı üretiliyor. 1970'lerden itibaren artan bir rağbet gören bu yağ günümüzde margarin, patates cipsi, çikolata, hazır çorba gibi gıdalara ek olarak biyoyakıtta ve kozmetik ürünlerde bulunuyor. Bu iki Güneydoğu Asya ülkesinin öncülüğündeki sektör geçen yıl 39 milyon ton yağ üretti. Bağımsız sektörel araştırma grubu Yağ Dünyası'na göre, palmiye yağı dünyanın en fazla üretilen bitkisel yağı haline geldi. Ancak palmiye çiftlikleri Avustralya, Yeni Zelanda, Avrupa ve ABD'deki tüketici grupları ile şirketler tarafından dikkatle izleniyor. Çevreciler, palmiye yağı üretimi için geniş ormanların kesilmesiyle orangutan gibi tehlike altındaki türlerin yaşam alanlarının tahrip edildiğini söylüyor. Malezya Palmiye Yağı Komisyonu'na göre, palmiye tarımına ayrılan alan 1975'te 641 bin 700 hektarken, 2008'de bu rakam 4 milyon 480 bin hektara ulaştı. Yapılan çalışmalar, Endonezya'da 6 milyon hektarlık alanda palmiye tarımı yapıldığını gösteriyor. İngiliz kozmetik firması Lush, geçen yıl piyasaya palmiye yağı içermeyen bir sabun çıkardı. Cadbury Y.Zelanda'da tüketici baskısına boyun eğdi ve çikolatalarında palmiye yağı kullanmaktan vazgeçti. Avustralya'da ürünlerin palmiye yağı içerip içermediğinin ambalajlarda açıkça belirtilmesi isteniyor. Yağ üreticileri ile Unilever, Johnson & Johnson ve Kellogg gibi tüketim ürünleri imalatçılarına ek olarak, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi çevre örgütlerini, sosyal kurumları ve ekonomik kalkınma örgütlerini temsil eden Sürdürülebilir Palmiye Yağı Komisyonu 2004'te kuruldu. Örgütün genel sekreteri Vengeta Rao, birincil yağmur ormanları ile nadir veya tehlike altındaki türleri içeren "koruma öncelikli" sahalarda yeni çiftlikler kurulamayacağını söylüyor. Bitki biyologu olan Dr. Rao, "Arazi Kasım 2005'ten önce temizlendiyse, buradaki çiftliğe ağaçları kimin kestiğine veya araziyi kimin temizlediğine bakılmaksızın, sürdürülebilir yağ üretimi sertifikası verilebilir. Çiftlik Kasım 2005'ten sonra kurulduysa, şirketin sertifika alabilmesi için bir koruma çalışması yapması ve arazide korunacak değer olmadığını tespit etmesi gerekir" diye açıklıyor. Sürdürülebilir Palmiye Yağı Komisyonu, çiftliklerin nadir veya tehlike altındaki türleri korumak için plan yapmalarını ve arazide korunması gereken kültürel kalıntı olup olmadığını belirlemesini istiyor. Düzenlemeleri eleştirenlere göre, bu tedbirler ormansızlaştırmayı durduracak kadar sert değil. Greenpeace'in İngiltere şubesi sözcüsü James Turner, "Çiftliklerin genişlemesi, orangutanları yok olmanın eşiğine getirdi. Bazı uzmanlar bu türün 10 yıl içinde tamamen yok olacağını tahmin ediyor" diyor. Birleşmiş Milletlerin 2007 tarihli bir raporunda, "Çiftlik alanlarının hızla genişlemesi orangutanlara yönelik en ciddi tehditlerden birisidir" saptaması var. Greenpeace, karbon depolayan turba bataklıklarında çiftlik kurulması nedeniyle, palmiye yağı sektörünün karbon salınımına da katkıda bulunduğunu belirtiyor. Turbalıkların çiftlik kurmak için kurutulması ve yakılması, sera gazlarını açığa çıkartıyor. Dr. Rao, komisyonun getirdiği kurallar turbalıklarda geniş çiftlikler kurulmasına izin vermemesine rağmen, bazı durumlarda turbanın cinsine ve derinliğine bağlı olarak sınırlı palmiye tarımına izin verildiğini belirtiyor. İşte Lush bu kaygılardan dolayı, kısa süre önce yeni sabunu üretti. Şirket, palmiye yağını ürünlerinden tamamen çıkarmak istediğini, ama alternatif ürün tedarikinde güçlük yaşadığını söylüyor. Bu arada, Melbourne Hayvanat Bahçesi bir yıl sürecek kampanyanın ilk haftasında 5 bin imza topladı. Kampanya Avustralya'daki gıda denetim kuruluşlarının, gıda ambalajlarında bitkisel yağ diye geçen palmiye yağının açıkça gösterilmesi kararı almasını amaçlıyor. Hayvanat bahçesinin toplum koruma programı yöneticisi Rachel Lowry, Avustralya'daki süpermarketlerde satılan ürünlerin yüzde 40'ında palmiye yağı olduğunu söylüyor. Tüketicilere yalnızca sertifikalı yağ içeren ürünleri satın alma imkânı sağlanması, gıda üreticilerinin tutum değiştirmesine yol açabilir. Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın, yağ komisyonu yönetim kurulundaki yedek temsilcisi Adam Harrison, kurumun palmiye yağına sürdürülebilirlik sertifikası vermekten ayrı olarak, sertifikalı yağın fabrikadan tüketiciye ulaşana kadar izlenmesi amacıyla bir sistem kurduğunu söylüyor. Harrison, "Bu, tedarik zincirinin tümünde sürdürebilir uygulamalar yapılmasını sağlar," diyor. Harrison komisyonun "henüz mükemmel olmadığını" kabul ederken, "sektörün bütün üyeleriyle iletişime geçersek, onları sürdürülebilir üretime geçmek için daha hızlı çalışmaya teşvik edebiliriz" diye ekliyor. Dr. Rao sertifikalı yağ kullanımını özendirecek kampanyaları memnuniyetle karşılarken, sektöre yinelik boykotun yerinde olmayacağını belirtiyor ve "Kim ne derse desin, palmiye yağı muhtemelen tüm dünyada talep görecek" diye ekliyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.