Pazartesi 25.01.2010

Korkunun Dozunu Yansıtan Grafik Sanatı

ZÜRİH - İsviçre, geçtiğimiz yılın sonunda referandumla minare inşasına yasak getirdiğinde Avrupalıların çoğunu ve birçok İsviçreliyi hayretler içinde bıraktı. Anketler başka yerlerde benzer referandumlar düzenlense aynı sonucun elde edilebileceğini ortaya koyduğu halde yasağın ana sebebi olarak İsviçre'deki yabancı düşmanlığı gösterildi. Özellikle bir afişin yasa tasarısı lehine oyları ateşlediği saptaması yaygın biçimde yapıldı. Bu afiş, göçmenlere yönelik düşmanlığı yalnızca alevlendirdiği için değil aynı zamanda medya ve yargı çevrelerini tahrik etmekle suçlandı. Alexander Segert'in dediği şu: "Biz afiş yaparız, karşı taraf ise yargıca gider. Böyle yaptıklarında hoşuma gidiyor" diyerek meseleyi özetliyor. Söz konusu afişi tasarlayan o. İsviçre Halk Partisi için çalışan halkla ilişkiler firması Goal'un yöneticisi olarak Segert çeşitli kampanya afişlerini hazırlatmış. Referandum için hazırlanan afişte İsviçre bayrağından yükselen minareler füze gibi resmediliyor. Füzelerin yanında peçeli bir kadın öfkeli öfkeli bakıyor. Bu resmin altında büyük ve kırmızı renkli "Dur" yazıyor. Mesaj açık: Minareler Şeriat hukukuna götürüyor. İsviçre'de yalnızca 4 minare olması, hiçbir zaman bağnaz olmamış çoğu Balkanlar ve Türkiye kökenli 340 bin Müslümanın İsviçre nüfusunun yüzde 4'ünü oluşturması da mühim değil. Bu yoğun göçmen alan ülkede aşırı milliyetçi İsviçre Halk Partisi en popüler siyasi hareket konumunda. Ancak Avrupa'nın tamamında popülist partiler propaganda sanatının eski tekniklerine yönelerek güç kazanıyorlar. Genelde ırkçılığı önlemeye ilişkin yasaların sınırında propaganda faaliyetlerini yürütüyorlar. Bu ay İtalya'nın Calabria bölgesinde yer alan Rosarno kasabasında göçmen işçilere yönelik saldırıların tetiklediği olaylar sonrası Başbakan Silvio Berlusconi'nin koalisyonunda yer alan radikal sağcı Kuzey Ligi hareketi bölgede çeşitli göçmen karşıtı afişler dağıttı. Fransa'daki aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin (NFP) lideri Jean-Marie Le Pen tarafından taklit edilen bir afişte resmedilen bir Kızılderili, göçmenlerin Avrupalıları yakında koruma altına alınmış arazilerde yaşamaya zorlayacakları mesajı veriyor. NFP ayrıca üzerinde Charles de Gaulle'ün bir resmiyle bir zamanlar söylediği "Sarı Fransızlar, siyah Fransızlar ve kahverengi Fransızlar olması iyi. Onlar Fransa'nın tüm ırklara açık olduğunun kanıtıdır. Ancak küçük birer azınlık olmaları gerekir. Aksi takdirde Fransa, Fransa olarak kalmayacaktır" cümlelerinin yer aldığı bir afişi dağıttı. Avusturya'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi, argo barındıran yabancı düşmanı sloganların bulunduğu afişler hazırladı. İngiltere'de neo-Nazi Ulusal Parti, İsviçre bayrağı yerine Britanya bayrağını koyarak minare afişini kopyaladı. Segert ve İsviçre Halk Partisi bundan çok memnun olmadı. Sonuçta popülist olmak başka, neo- Nazi olmak başka bir şey. Segert şu an bu tür propagandanın lideri konumunda. Minare afişinden önce Segert üç kabarık ve beyaz tüylü koyunun siyah bir koyunu İsviçre bayrağından tekmeleyerek attıkları bir afiş tasarlamıştı. Afişe eşlik eden slogan, "Daha Fazla Güvenlik İçin" idi. Irkçılık feryatları, hiçbiri ona karşı cezai müeyyidelerle sonuçlanmayan davalar, hatta Basel ve Cenevre gibi solun güçlü olduğu şehirlerde afişlerin yasaklanması sadece bu tip posterlerin sayısının artmasını sağladı. Segert tüm bu gelişmelerin olumlu olduğunu ve parti liderlerinin durumdan memnun olduklarını söylüyor. Segert, "Yaptıklarımız tartışma başlatıyorsa, o zaman zaten seçimi kazandık demektir" diyor. "Yüzde 50 Stalin, yüzde 50 ressam Norman Rockwell. Albenisi olmayan, mesajı doğrudan ve net veren mesajlar eğlendirici değil, saldırgan" diyerek posterleri estetik açıdan değerlendiren siyaset bilimci Marc Bühlmann, "Günümüzde yapılan reklamcılığın tam zıddı. Afişler yalnızca hedef kitleyi amaçlıyor" yorumunu yapıyor. Kişisel hayatıyla ilgili konuşmaktan kaçınmakla beraber 46 yaşında bir Alman olan Segert (evet, o da İsviçre'de bir göçmen), Kuzey Afrika'dan evlatlık edindiği iki çocuğun da babası. Öte yandan işiyle ilgili konuşmayı seviyor. Eğer kendisiyle temas kurmuş olsalardı, Yeşiller ya da Sosyal Demokratlar için de çalışmaktan mutlu olacağını söylüyor. Segert, "Benim için entelektüel bir çaba" diyor ve ekliyor: "Bilgiyi en düşük seviyeye indirgemeyi bildiğimiz için başarılıyız. Böylece insanlar düşünmeden tepki veriyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.