Pazartesi 01.03.2010

Bu BBC Programı Neden Çekici?

Frankfurt Okulu filozofları Nazi Almanya'sından Amerİka'ya göç ettikten sonra Amerikan kültürünün yılmaz eleştiricileri haline geldiler. Bazıları Güney California'ya gidip oradaki tüketici kültürü ve amansız neşeden rahatsız oldular. Zaten bunalımlı bir mizaca sahip bu filozoflar çevrelerindeki hayal kırıklığı ve yozluğa ve bunların ne kadar gereksiz olduğuna yoğunlaştılar. Onlardan biri olan Theodor Adorno, bölgenin cennet gibi olduğunu ama eninde sonunda California olduğunu söylüyordu. BBC Radyo 4'ün popüler programı "In Our Time" (Bizim Zamanımızda) geçtiğimiz günlerde bu karamsar Almanları işledi. Program, iTunes'ta bulunan ücretsiz podcast aracılığıyla ABD'de büyüyen bir hayran kitlesine sahip. Ortalama bir Amerikan radyosunun Frankfurt Okulu'na bütün bir programını ayırdığını hayal etmek zor, oysa bu konular "In Our Time" için hafif bile kaçıyor. Program, İskoçya'daki 1692 Glencoe Katliamı'nı irdelemiş, 350'inci yılını kutlayan bilim kuruluşu Royal Society üstüne de dört bölümlük bir dizi yayınlamıştı. O kadar ki, George Eliot'un 1861 tarihli romanı "Silas Marner"a ayrılan bölüm hafif kalıyordu. İnternetin kültürü nasıl aşağı çektiği söylenir, oysa ciddi düşüncelere de ayrılmış geniş bir alan var. Evinizde rahatça otururken Jane Austen ve Joseph Conrad gibi yazarların ücretsiz sesli kitaplarını, üniversite derslerinin podcast'larını (openculture.com adresi ikisini de sunuyor) indirebiliyorsunuz. "Fikirlerin tarihi" üstüne bir program olan "In Our Time" kendine özgü bir yayın. İngiliz soylusu olarak Wigton Lordu Bragg adıyla da bilinen BBC emektarı, sunucu Melvyn Bragg her hafta, Oxford'la Cambridge'in büyük ağırlıkta olduğu akademik uzmanlardan oluşan bir topluluğu bir araya getiriyor. Konuklar, "Warwick Üniversitesi felsefe doçenti ve felsefenin halka anlatılmasında kıdemli akademi üyesi" gibi unvanlara sahip. Programda tarih, edebiyat, bilim ve felsefenin esrarlı başlıkları hakkında konuşuluyor. Aralara Sigmund Freud'un, insanların fayda elde ettikleri için ruh hastası oldukları "hastalık yoluyla kazanım" teorisi gibi konular serpiştiriliyor. Bragg, "Lütfen bu konuyu açar mısınız?" veya, "Ona daha sonra geleceğiz" gibi müdahalelerle konukları yönlendirmeyi ihmal etmiyor. Fakat programın asıl cazibesi onun özenli soruları ve kıvrak zekâsından geliyor. İnsanların umursamadıklarını, hatta tahammül bile edemediklerini düşündükleri konuları Bragg onlara pür dikkat dinlettiriyor. Bir arkadaşım, ben ona mantıksal pozitivizm üstüne bir bölümünden söz edince, Bragg'ın programını indirmeye başladı. Onu bir dahaki gördüğümde, programa bağımlı hale geldiğini ve Munster Kuşatması hakkındaki son bölümün (iPhone'uma haberi gelmişti) ama vakit ayırmamıştım, şaşırtıcı derecede sürükleyici olduğunu anlattı. BBC Radyo 4'te entelektüellerin konuştuğu bir başka program daha var. Fakat "Thinking Allowed" (Düşünmek Serbest) adlı bu programın asıl odağı, "toplumun işleyişi üstüne yeni araştırmalar." Sunucu Laurie Taylor çağdaş ve çoğu zaman biraz uçuk olan konularda öğretim üyeleri ve yazarlarla söyleşi yapıyor. Örnek olarak, tanıdıklar ya da yabancıyla arkadaş arasındaki insanlar veya "yüksek öğrenimde magandalık" olarak tanımlanan bir olgu üstüne bölümler yapıyor. Tartışmalar genellikle günlük yaşamın küçük ayrıntıları üstüne uzman yorumlarını kapsıyor. Ayrıca, Amerikan haber medyasında çok seyrek ele alınan bir konu olan toplumsal sınıfların rolüne özel bir yer ayrılıyor. Örneğin, araba davranışları sosyolojisi üstüne olan programların birinde, bir araçta orta sınıftan iki çift varsa, genelde arabanın sahibi çiftin önde diğerinin de arkada oturduğu belirtiliyor. Fakat yolcular işçi sınıfı olunca erkeklerin önde, kadınların arkada oturması daha olasıymış. Çapraşık konuları uzman olmayanların anlayacağı şekilde sunmak ve onların ilgisini çekmek zordur. Ve kendisinin de bir uzman olmadığını söyleyen Bragg bunu takdir ediyor. Nitekim mantıksal pozitivizm programını, "Konuyu bizim seviyemize indirdiğiniz için size gerçekten teşekkür ederim" diyerek bitirmiş ve bir sonraki haftanın konusunu duyurmuştu: "Ediacara Biota, ya da yeryüzünden 542 milyon yıl önce silinen Kambriyen öncesi canlılar: ilk yaşam formları onlar mıydı?"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.