Cebe Giren Devrim

2010 yılı ortalarında, gezegenimizin nüfusu 6,8 milyarı bulacak. Birleşmiş Milletlerin tahminlerine göre, cep telefonu abonelerinin sayısı da 5 milyara ulaşacak. Bunlar oldukça çarpıcı rakamlar. Daha da şaşırtıcı ve umut verici olan şey, bu rakamların yansıttığı değişimin derinliği. BM, şu anda dünya nüfusunun yüzde 80'ininin cep telefonu hizmeti alabildiğini belirtiyor. Cep telefonu kullanımının en hızlı arttığı yerlerden bazıları, dünyanın en yoksul bölgeleri arasında. Cep telefonları ucuz, bataryalar güneş enerjisiyle kolayca şarj edilebiliyor ve bu aletler bir tür devrime yol açıyor. Cep telefonu kırsal toplulukları birbirine yakınlaştırıyor, bilginin yayılmasını sağlıyor, sağlık ve finans hakkındaki temel varsayımları değiştiriyor. Afrika'nın neredeyse bütün büyük şehirlerinde telefon kiralayan, tamir eden veya hat satan çok sayıda küçük büfe var. Eskiden iletişim olanaklarının çok sınırlı olduğu yerlerde cep telefonu artık sosyal hayattaki yeniliklerin önemli bir parçası. Bu yenilikler arasında, SMS yoluyla alınan mikrofinans ve elektronik kredi, sağlık çalışanları ile hastalar arasında kurulan daha yakın işbirliği var. Mobil geniş bant internet abonelerinin, yani internete dizüstü bilgisayar veya cep telefonundan girenlerin sayısının bu yıl 1 milyarı geçeceği tahmin ediliyor. 2009'un sonunda ise bu sayı 600 milyondu. Bu hızlı artışın süreceği kesin. Gelişmiş ülkeler bu artışı sürdürmek için gereken desteği vermeli. Bu destek, geniş bant internet erişimini artırıp maliyetini düşürerek, internetteki ticari ve siyasi özgürlüğü genişleterek sağlanabilir. Mobil iletişim ve dijital bilgiye erişim, kalkınmada kullanılabilecek çok etkili araçlar. Bu araçların dünyanın değişik yerlerindeki yenilikçi kullanımları bize çok şey öğretiyor.