Pazartesi 01.03.2010

Yılların Eskitemediği Merly Streep

Meryl Streep, Julie & Julia filmindeki rolüyle 2 Şubat'ta en iyi kadın oyuncu kategorisinde Oscar'a aday oldu. Streep'in bu 16'ıncı adaylığı. Hak edilmiş olmakla birlikte biraz gereksiz gibi. Oyuncunun Oscar adaylığı adeta kaçınılmaz. Streep'in olmadığı bir ödül listesini düşünmek neredeyse imkânsız. Oyuncu, 1979'da "Avcı" filmiyle yardımcı kadın oyuncu dalındaki ilk Oscar adaylığından bu yana, yaklaşık her iki yılda bir aday listesinde yer alıyor. Streep, 1980'de "Kramer Kramer'e Karşı" filmiyle yardımcı kadın oyuncu dalında ilk Oscar ödülünü almıştı. 2003'te "Uyarlama" filmiyle aynı dalda bir kez daha aday oldu. Yardımcı rollerdeki bu üç adaylık, sanatçının en iyi kadın oyuncu dalındaki 13 adaylığının yanında sönük kalıyor. Streep, bu ikinci kategoride ödülü, ikinci denemesinde 1983'teki "Sophie'nin Seçimi" filmiyle aldı. O zamandan bu yana yaklaşık 25 yıl geçti. Streep, belki de ödülü üçüncü kez almak için biraz yaşlı olabilir. Onun aldığı son Oscar'dan bu yana ödül Gwyneth Paltrow, Hillary Swank (iki kez) ve başka bazı genç oyunculara gitti. 60 yaşındaki Streep ise ödül gecelerinin sabırlı ve ihmal edilmiş katılımcısı olarak kaldı. Peki, Streep'in gereğinden fazla veya az ödül aldığı söylenebilir mi? Bu soruya cevap vermek güç. Ama birçok kişi, Meryl Streep'in dünyanın en iyi kadın sinema oyuncusu olduğuna inanıyor. Aynı zamanda Streep'in bir film yıldızı olduğu yadsınamaz. Otuz yılda birçok hayran edinen seçkin oyuncu, son yıllarda oynadığı filmlerin gişe başarısını da artırdı. "Şeytan Marka Giyer", "Mamma Mia!", "Julie & Julia" ve "İlişki Durumu: Karmaşık" filmlerinin gişede büyük başarı elde etmesinde Streep çok büyük rol oynadı. Oyuncunun kariyerine baktığımızda, filmlerin tonunda bir rahatlama fark ediliyor. Ama oyunculuk tekniğinde hiçbir gevşeme olmadığını görüyoruz. Streep'i beyazperdenin en büyük oyuncularından birisi yapan filmler, ciddi konuları ve derin, dramatik atmosferleriyle dikkat çeker. Vietnam Savaşı, boşanma, Yahudi Soykırımı, kayıp çocuklar ve nükleer gerginlik bunlardan bazıları. Streep'i oyuncu olarak kabul ettiren ilk filmler, ciddi ve içten bir sinema tutkusunun örnekleridir. Streep, oyunculuğun ince ayrıntılarına son derece önem verir ve oynadığı karakterin her hareketine ustalığını ve kaliteye olan saygısını katar. Streep, sadece 1980'lerin birçok Oscar ödüllü filminde oynamış bir oyuncu değil, aynı zamanda bu filmlere estetik açıdan en önemli katkıyı yapmış kişidir. Bu, onun hep aynı rolleri oynadığı anlamına gelmez. Aksine, bir bukalemun gibi çok değişik karakterlere bürünmüştür. Streep şaşırtıcı derecede çok bölgenin ve ülkenin aksanını kusursuz biçimde öğrenmiştir. "Avcı"da Batı Pennsylvania, "Silkwood"da Oklahoma aksanıyla, "Karanlıkta Bir Çığlık"ta Avustralya aksanıyla, "Sophie'nin Seçimi"nde Polonya ve "Benim Afrikam"da Danimarka ve Kenya aksanlarıyla oynadı. Fiziksel görünümü ve ruh hali de aksanı gibi değişken olan Streep, gizemli, sert, incinmiş, acımasız, masum ve aristokrat gibi farklı karakterler canlandırdı. Ama Streep'in kendini bu rollere tamamen kaptırdığını söylemek yanlış olur. Streep, oynadığı değişik karakterlerin ayrıksı özelliklerini, kendi kişiliğinin temel yanlarını sergilemek için kullandı. Bu da o iyi bilinen, rafine Streep tarzını yarattı. "Sophie'nin Seçimi" filmini yorumlayan Pauline Kael, sanatçının bu zor algılanan yeteneğine şüpheyle yaklaşan az sayıdaki eleştiriden birisini kaleme almıştı. Kael yazısında, Streep'in doğaçlama karakterleri oynayamayacak kadar çalışılmış bir oyunculuk tarzına sahip olduğunu belirtti. Kael, "Streep iyi bir oyuncu olmak için çabalarken aşırı derecede rol yapıyor" diye ekledi. Fakat bu mükemmel oyunculuk, az bulunur türden. "Sophie'nin Seçimi" ve "Benim Afrikam" gibi belirsizlik ve düzensizlik içeren filmlere bir disiplin ve tutarlılık getiren de işte bu oyunculuktur. Streep 1980'lerin sonundan itibaren, "Dişi Şeytan" ve "Hayatın Kıyısından Kartpostallar" gibi filmlerde yaramaz ve şakacı bir görüntü çizmeye başladı. Müthiş zamanlama duygusu ve tekniğiyle birleşen bu yeni yönelim, son 10 yılda giderek ilerledi. Julia Child'ı canlandırırken sergilediği duruşu, sesi ve büyük bir kararlılık ile engellenemez bir yaşama sevincini birleştiren neşeli oyunculuğu, tuhaf bir etki yaratıyor. Bu aralar biyografik filmlerde oynayan bütün yıldızlar, karakteri taklit etmeye çalışıyor. Streep'in son filminde oynadığı Julia Child ise bir oyunculuk gösterisinden başka bir şey değil. Filmde ünlü aşçı Julia Child'ı canlandıran Meryl Streep'i izlediğimizi asla unutmuyoruz. Streep'i tanıdığımız için, Child'ı oynaması hem inandırıcı hem de heyecan verici oluyor. Child'ın dehası, sanatını sıradan göstermesi ve herkesin kendisi gibi yemek pişirebileceğini söylemesinde yatıyordu. Streep de benzer bir şey yapıyor. Ama hiçbirimiz onun kadar yetenekli olamayız. Streep kimi nasıl oynarsa oynasın, kusursuz bir oyunculuk sergilediğinde bile onun içimizden birisi olduğunu düşünüyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.