Pazartesi 08.03.2010
Son Güncelleme: Salı 09.03.2010

Güney Afrika'nın Öyküsü Otobüste Gizli

SOWETO, Güney Afrika - Hizmetçi Susan Hanong, siyahîlerin Soweto gibi uzak ilçelerde yaşamak zorunda bırakıldığı ırkçılık dönemlerinin ilk günlerinden beri Johannesburg'un kuzeyindeki zengin mahallelere toplu taşıma araçlarıyla gidiyor. O da beyazların çamaşırlarını yıkamak ve çocuklarına bakmak için karanlık sokaklardan geçerek uzun yolculuklar yapan hayalet figürlerden biri. Ancak geçtiğimiz sabahlardan birinde, Soweto'da yürürken Hanong'un gözüne modern şehirlere has bir şey ilişti. Son derece şık, son teknoloji ürünü bir otobüs durağı. Geçmiş minibüs deneyimlerinden farklı olarak, rahat ve sessiz bir yolculuk için otobüse bindi."Minibüsteki insanlar bize bağırıyor. 'Çekilsene teyze!' diyorlar. Alay ediyorlar. Bakın, otobüste kimse size bağıramıyor" diyor. Güney Afrika, Anayasasından ırkçılığı çıkardı ama beyaz azınlığın iktidarından kalma ırkçı yaklaşımlar, oturulan bölgelerin ırklara göre ayrışması şeklinde vuku buluyor. Milyonlarca siyahî hala ticaret ve iş merkezlerine uzak kalan ilçelerde yaşıyor. Çalışanlar zamanını yollarda geçiriyor ve azıcık maaşlara talim ediyor. Çevre bölgelerde yaşayan birçok işsiz ise fırsatlardan mahrum bırakılıyor. Son yıllarda Güney Afrika'nın büyük şehirlerinde, sadece otobüslerin kullanabildiği şeritlerde hızlı, ucuz ve sorunsuz bir yolculuk sunarak bu zorlukları azaltmaya çalışan Hızlı Otobüs sistemleri devreye girdi. Bu sene Güney Afrika'nın ev sahipliğini yapacağı Dünya Futbol Şampiyonası için kendini toplu ulaşımı iyileştirmeye adayan Johannesburg, ülkenin en iddialı programını yürütüyor. Otobüslerin haziran ayına kadar şehrin dört milyonluk nüfusunun dörtte birinin yaşadığı Soweto ile bölgenin ticaret ve finans merkezi Sandton arasında düzenli seferler yapması planlanmıştı. Ancak bu amaç gerçekleştirilecek gibi görünmüyor ve bu başarısızlık Güney Afrika'nın yaralı tarihine perde çekmenin ne kadar zor olduğunu da hatırlatıyor. Projeye hem bir zamanlar sadece beyazların oturduğu şehir sakinlerinden, hem de siyahların başında bulunduğu, ırkçılık döneminde türeyen minibüs sektörü karşı çıkıyor. Johannesburg Ulaşım Daire Başkanlığı'nın başında bulunan Belediye Meclisi üyesi Rehana Moosajee, dertli bir şekilde otobüslerin şu anki belediyenin görev süresinin dolacağı önümüzdeki yıla kadar Sandton'a ulaşmayacağını söylüyor. Ancak ne zaman ulaşacaklarıyla ilgili bir tahminde bulunmaktan da çekiniyor. Moosajee, ülkenin ırkçılığı ve sınıf ayrımcılığını ortadan kaldırmak için alması gereken çok uzun bir yol olduğunu belirterek, "Ulaşım sistemi buradaki zihniyetle ilgili çok şey anlatıyor" diyor. Belediyenin karşısındaki ilk engel, 49 milyon nüfuslu ülkede her gün 14 milyon kişiyi taşıyan minibüs sektörünün desteğini almaktı. Bu sektör, otobüs ve raylı taşıtların toplamından daha fazla kişiyi taşıyor. Minibüsçülük sektörü siyahîlerin en büyük girişimcilik başarısı. Ancak aynı zamanda sektör şiddet olaylarıyla da anılıyor. Uzmanlar, yolları kontrolü altına almak isteyen minibüsçülerin birbirlerine açtığı "minibüs savaşları"nda yüzlerce kişinin öldüğünü söylüyor. Belediye, minibüs sahiplerine otobüs şirketinden hisse vererek onları da projeye dahil etmeye çalıştı ama müzakereler sürüncemede kaldı. Belediye, şehir sakinlerinin de sert tepkisiyle karşılaştı. Bazı yetkililer bunu klasik bir "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" tepkisi şeklinde tanımlıyor. Projeden etkilenen yerleşimlerden Killarney'de oturan Witwatersrand Üniversitesi'nden Sosyolog Shireen Ally, şehir kesiminin verdiği tepkinin ırkçılıktan kaynaklandığını söylüyor. Şehirliler bir yandan çevre mahallelerde yaşayan kadınlara evlerini ve çocuklarını emanet ediyor ancak ulaşım sorununa "ailenin bir parçası" dedikleri bu kadınların gözüyle bakamıyorlar, diyor Ally. Hanong, hizmetçi olarak çalıştığı eve gitmek üzere kendi küçük ve düzenli evinden çıktığında, saat sabaha karşı 5'i biraz geçiyordu. Şehirliler hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Yeni otobüslere binmeyi o kadar seviyor ki Hanong, onlara ulaşmak için fazladan yarım saat yürümeyi göze alıyor. Tek yön bilet 65 sent, yani minibüs ücretinden 50 sent daha az. Ayda 160 dolar kazandığı düşünülürse, oldukça iyi para. "Yeni otobüsler çok rahat" diyor Hanong.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.