Pazartesi 08.03.2010
Son Güncelleme: Salı 09.03.2010

Kültür Çatışması

Askeri ittifakların tümü, ortak bir tehdit algısına dayanmalıdır. Soğuk Savaş'ın bittiği günden beri, Amerika ve Avrupa'nın eksikliğini duyduğu şey budur. ABD için 11 Eylül önemliyken, Avrupa'da 9 Kasım tarihi bir gün. Avrupa, Berlin Duvarı'nın 9 Kasım 1989'da yıkılmasıyla birlikte, büyüleyici bir post modern barış dönemine girdi. El Kaide'nin ABD'deki saldırısı bile bu büyüyü bozmaya yetmedi. Avrupalıların NATO Anlaşması'nın 5'inci maddesine dayanarak, New York ve Washington'daki saldırıları bütün üyelere yapılmış olarak kabul ettiğini biliyorum. İtalya ve Almanya en şiddetli çatışmalardan uzak dursa bile, Avrupalıların Afganistan'da gerçek fedakârlıklar yaptığını biliyorum. Cihatçıların İspanya ve İngiltere'de Avrupalıların kanını döktüğünü biliyorum. Bunların hepsi doğru, ama ben yine de birlik göremiyorum. Avrupalılar, ABD'nin yürüttüğü savaşlara ilişkin güçlü bir kuşku duyuyor. Hollanda'nın Afganistan'daki 2 bin askerini bu yılın sonunda çekme kararı, bunu açıkça gösteriyor. Hollanda'daki savaş karşıtı hava, koalisyon hükümetinin geçen ay dağılmasına yol açtı. Ülkedeki hissiyat, Avrupa genelinde savunma harcamalarında kesintilere yol açan güçlü barışçıl yönelimle de uyumlu. ABD'nin tehlike uyarıları, Avrupalıları savunma harcamalarını artırmaya ikna edemedi. Bu konudaki en son çağrı, ABD Savunma Bakanı Robert Gates'ten geldi. Gates, alışılmadık ölçüde sert bir yorumda bulundu. Bakan, "Avrupa'da kamuoyu ve siyasiler, askeri güce ve bunun getirdiği risklere karşı isteksiz. Kıta adeta askerden arındırılıyor. 20'nci yüzyıl bağlamında olumlu kabul edilen bu durum, 21'inci yüzyılda gerçek güvenliği ve kalıcı barışı tesis etmeyi engelliyor" dedi. Bunun kabaca şöyle tercüme edebiliriz: Avrupa ve ABD farklı stratejik önceliklere sahip. Obama, Irak Savaşı yüzünden bozulan ABD-Avrupa ilişkilerini düzeltme sözü vermemiş miydi? Ancak kendi serinkanlılığı yüzünden bu sözünü tutamadı. Vladimir Putin'in Obama'ya "Amerika'nın Gorbaçov'u" dediğini duyuyorum. Putin bunu iltifat için söylemiyor. Kararsızlığını, işleri yarım bırakmasını ve devamlılığın olmayışını kast ediyor. Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel gibi Avrupalı liderler, Obama'nın kendilerine pek fazla ilgi ve yakınlık göstermediğini hissediyor. Özellikle, Obama'yı başkanlık yarışı sırasında coşkuyla destekleyen Sarkozy büyük hayal kırıklığına uğradı. Bu yüzden, liderler savunma harcamasını artırarak Obama'ya yardımcı olma isteği duymuyor. Çoğu Avrupa ülkesi NATO'nun koyduğu, Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla'nın en az yüzde 2'si kadar savunma harcaması yapma hedefine uymuyor. Post modern bir kıta olan Avrupa'nın temel projesi Avrupa Birliği. AB, yüzyıllar süren savaşları bitirip barışı sağlamayı ve ortak refah için sınırları kaldırarak milliyetçiliği aşmayı hedefliyor. Avrupa bütünleşmesinin temeli, savaşın reddine dayanıyor. Ama Sovyet tankları Prusya ovalarında beklerken, bu barışçı eğilim çok da ilerleyemiyordu. Tankların geri çekilmesiyle beraber barışçı eğilim tekrar yükselişe geçti. Avrupalılar savaşta verdikleri kayıplara üzülürken ABD'liler fedakârlık yapmakla gurur duyuyor. Avrupalılar savaşın korkunçluğuna, ABD'liler kahramanlığa vurgu yapıyor. Obama göreve geldiğinde, Avrupalılar onun terörizmle küresel savaşa son vereceğini düşündü. "Terörist" yerine genellikle "aşırı uç" kelimesini kullanan Obama, Irak'taki savaşı bitiriyor ve Afganistan'dan çıkmaktan bahsediyor. Ama Obama, Avrupalıların anlamakta zorlandığı terörle savaş kavramını tamamen bir kenara atmıyor. Kafası karışan Avrupalılar bu savaşın ne zaman biteceğini soruyor. Avrupalı NATO üyelerinin askerlerini, en azından asgari güvenlik sağlanana kadar Afganistan'da tutması için Obama'nın yoğun bir mücadele vermesi gerekiyor. Bunun için de daha yumuşak ve hassas bir diplomasiye ihtiyaç var. Eski bir Alman savunma bakanı, Avrupa'nın güvenliğinin Hindikuş Dağları'ndan başladığını söylemişti. Ama Avrupalılar buna inanmıyor. Ne de olsa Hindikuş Berlin değil. Gates'in sözünü ettiği "Avrupa'nın askerden arınması" ise bir gerçek.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.