Kadınlar İşte Hâlâ Önyargılarla Uğraşıyor

Geçen sonbaharda farklı sektörler, iş seviyeleri ve nesillerden iş kadınlarıyla çalışırken, asırlık bir konu çok alevli bir şekilde tekrar gündeme geldi. Kadınlar iş yerinde hırçın veya çekilmez olarak etiketlenme konusunda, 1990'lardan bu yana hiç görmediğim derecede hassas olmuşlardı. Onların hassaslığının nedeni neydi? Televizyonda programlara çıkan çekilmez kadınları görüyorlar. 2008 yılında Sarah Palin ve Hillary Rodham Clinton'u hicveden bütün talk-şov programlarına tahammül ettiler. Fakat bir konu çok daha kişiseldi: Ekonomik kriz tüm gücüyle kasıp kavuruyordu ve herkesin işi tehlikeye girmişti. Bir kadının dediği gibi, "Bu çağda bile, bir adam emir yağdırdığında, ona bir lider ya da tam yetkiliymiş gibi davranılır. Ancak bir kadın aynı şekilde davrandığında ona iddialı, hükmedici, kavgacı ve küstah etiketleri anında yapıştırılır." Bugün iş gücünün ve ayrıca tıp ve hukuk okullarına başvuruların yarısını kadınlar oluşturuyor. Bu oranlara bakınca, kadınların en sonunda rahatlayıp, ofiste nasıl algılandıklarına dair endişelenmekten vazgeçtiklerini düşünebilirsiniz. Ancak kadınlar, cinsiyet odaklı kabul edilebilir davranışlar söz konusu olduğunda, hâlâ nasırlaşmış çifte standartlar ile başa çıkmak zorundalar. Bu yüzden, kendi kendilerine kariyerlerini baltalayabiliyorlar. Yönetim açısından çok kontrollü bir sistemi tercih edebilirler. Veya daha sessiz ve dolaylı bir sistem yeğleyebilirler ki bu isteklerini ve ihtiyaçlarını dile getirememek ve alt kadrolara sorumluluk vermemekle sonuçlanabilir. Müşterilerimden birini ele alalım. Emrinde çalışan bir erkeğin yaptığı finansal analiz hatalı çıkmış. Diğerleri tarafından nasıl görüleceği konusunda endişelenen müşterim çalışanına ne kadar büyük bir hata yaptığını söyleyememiş. Tekrar yapmasını istemek yerine, raporu oturup kendi düzeltmeye karar vermiş. Özellikle araştırmaları inceledikten sonra, bir kadını böyle davrandığı için eleştirmek oldukça zor. Carnegie Mellon Üniversitesi'nin bir çalışmasında, katılımcılara hayali bir iş için başvuruda bulunan eşit vasıflardaki erkek ve kadınların tarifleri verildi. Bazı başvuranların daha fazla maaş için pazarlık yapmaya çalıştıkları söylendiğinde, katılımcılar kadınların başvurusunda iki kat daha fazla hata buldu. Bu tepki kadın ve erkek katılımcılar arasında değişiklik göstermiyordu. Bu çalışmanın açıklaması ise: Israrcı kadınların işe alınma ihtimalleri daha zayıf. O zaman, bu kabul edilebilir davranış sınırları göz önünde bulundurulduğunda, kadınlar nasıl güçlü kalabilirler? İletişim stillerini değiştirip, aşırı saldırgan veya aşırı utangaçlık gibi uçlardaki hareketlerden kaçınarak işe başlayabilirler Kadınlara iletişim uyarlamaları yapmalarını önerdiğim zaman, genellikle çok sert bir tepki veriyorlar. "Neden biz değişmek zorundayız? Bu hiç de adil değil" diyorlar. Ancak kadınlar daha dikkatli olmak zorundalar. Söylemek istediklerini çok ustalıklı bir şekilde sunmalılar. İletişim konusunda adeta bir bukalemuna dönüşmemiz gerekiyor. Hitap ettiğimiz kişileri dikkatlice tartıp, tarzımızı koşullara göre belirlemeliyiz. Biraz daha açık olmam gerekirse, sizden ruhunuzdan vazgeçmenizi istemiyorum. Daha ziyade, yeni iletişim kasları geliştirmenizi istiyorum. Böylece sesiniz her çeşit durumda daha geniş bir kesim tarafından duyulabilir. Nihai amaç: Karşınızdakilerin size kin bilemeden söylediklerinizi anlamalarını sağlamak.