Pazartesi 22.03.2010

Şehir Merkezindeki Dairede Bir Orman Kulübesi

Rob Schleifer, New York'taki dairesinde eski ve kırsal görünümlü acayip eşyalardan büyük bir koleksiyon yaptı.

Doldurulmuş hayvanlarla yakacak odunların arasına serpiştirilmiş körükler, bakır çaydanlıklar, keserler, bir barutluk, at kafatası, kar ayakkabıları, kızaklar, bir bileme kayışı, öküz boyunduruğundan lamba, kolla çalışan bir çamaşır makinesi... Bunlar Rob Schleifer'ın 21'inci yüzyılda ihtiyaç duyduğu eşyalardan bazıları. "İnsanlardan bana buzdolabı bulmalarını istedim" diyen Schleifer yerini gösteriyor: Normalin yarısı ebadında kalabalık içinde neredeyse görünmüyor. 1947'ten beri aile üyelerinin oturduğu beşinci kattaki bu Manhattan dairesinde televizyon, video, radyo, telefon, bilgisayar, yazıcı ve neredeyse diğer her şey gibi buzdolabı da kahverengiye boyanıp kamufle edilmiş. 61 yaşındaki bekâr vücut geliştirmeci ve dilbilimci olan Schleifer sözlük derliyor ve bu işin gizemli yanları hakkında makaleler yazıyor. Fakat 14'üncü Cadde'ye yakın A Bulvarı'ndaki bir oda-bir salon kiralık evine yeni boyutlar kazandıran bir tutkusu da var. Açıklamakta zorlandığı nedenlerden dolayı, son 30 yıldır bu evi sömürge dönemi tarzında tıklım tıkış bir orman kulübesine çevirmeye çalışıyor. Bir zamanlar Colorado'nun vahşi yaşamına kaçtığını ve orada sadece bir çuval patates ve yabani bitkilerle beslendiğini belirten Schleifer, "Dağları ve el değmemiş doğayı hep özlüyorum," diyor. Önce beyaz duvarları saklamakla başlamış. "Beyaz ölümün rengi" diyor. "Planlanmış bir şey değildi. Ama değişiklik yaptıkça eksiksiz bir çevre yaratmayı daha çok istemeye başladım" diyor. Kapı çerçeve ve pervazlarına ahşap desenler kazımış. Duvarları delip, zamanında üstü kapatılmış iki şömineyi kullanmaya başlamış. Banyodaki baca borusunu bir ağaca benzetip üstüne eklediği kıvrımlı bir yılanla eserini tamamlamış. "Antikadan hiç anlamam" diyor. Fakat dairesini, bulduğu eşyalarla süslemiş. Örneğin, doldurulmuş bir kedi. Bir açık artırmadan 45 sente aldığı kanuna benzeyen bir çalgı. Lambaya çevirdiği bir öküz boyunduruğu. Florida ormanlarında bulduğu bir at kafatası. İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir radyasyon dedektörü. Kelepçe. Kol düğmeleri. İki takım halinde pirinç muştalar. "Görenlerin yüzde 95'i etkileniyor" diyor. Fransızca ve İspanyolca tercümanı olan sekiz aydır çıktığı kız arkadaşınınsa kalan yüzde 5 içinde olduğunu itiraf ediyor. Schleifer'ın büyüdüğü semt yine burası, yani Stuyvesant Town. Babasının klima tamir şirketi varmış ve o ve ikiz kardeşi Ronald mahalle okuluna gitmiş. Ardından Albany Devlet Üniversitesi'nde tarih okumuş. 1970'te Colorado'ya giderek inşaatlarda çalışmış ve aralarda ormanda yaşamış. 1979'da New York'a dönüp, 1947'den beri A Bulvarı 217'deki bir dairede yaşayan ve ayda 87,72 dolar sabit kira ödeyen ressam amcası George'un yanına yerleşmiş. Birkaç yıl sonra amcası bir bakım evine taşınınca Schleifer, Oklahoma Eyalet Üniversitesi'nde teknik ve bilimsel yazı dersleri vermek için tekrar yola koyulmuş. Bir ara aktör olmaya çalışan Bill Pullman New York'taki evine kiracı olarak yerleşmiş. Bu dönemin ardından 50'den fazla filmde rol alan Pullman, "New York'un yapmacık sömürge dönemi kulübeleriyle dolu kaçık bir yer olduğunu düşünmüştüm" diye anlatıyor. Schleifer 1985'te şehre dönüyor ve amcasıyla birlikte yine aynı daireye yerleşiyor. Bir yandan Barneys mağazasındaki klima bakım işinde çalışırken, bir yandan da Macmillan lise sözlüğünü derlemeye başlıyor. 1995'te Random House yayınevinden "Kelime Dağarcığınızı Geliştirin" başlıklı bir kitabı çıkıyor. Üç ayda bir yayımlanan Chicago merkezli Verbatim dergisine de, "Ödünçleme Alıntıların Simyası Veya Dilin Dönüşümü" gibi makalelerle katkıda bulunuyor. İnanmak zor, ama artık konak yerini bozan göçebeler gibi her şeyi yerinden söküyor. Ev sahibinin kontratı bozma teklifi ve emlak piyasasındaki fiyatların düşmesi aklını çelmiş. "Fiyatlar o kadar uygundu ki, ben de bir evim olsun istedim" diyor. Yeni evinde aynı kulübeyi tekrar canlandıracak mı? Durup düşünerek, "Buraya verdiğim emeği bir başka yere verebileceğimi tahmin etmiyorum" diyor. "Ama bir şeyler kesin yaparım."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.