Bu Grubun Reklama İhtiyacı Yok

Konser alanlarını kapalı gişe dolduracak kadar popüler hale gelen indie (bağımsız) rock grubu Arcade Fire, kısa bir süre önce, d'Été de Québec Festivali'nde, 45 bin kişilik bir kalabalığa konser verdi. Bu, baş grup olarak çıktıkları bir konser için şimdiye kadarki en büyük izleyici kitlesiydi. 21'inci yüzyıl müzik endüstrisinin kargaşası ve ucuz cazibeleri arasında, bildiği doğrulardan şaşmamaya kararlı rock grubu, bu ölçekteki bir seyirci kitlesiyle baş etmeyi öğreniyor. Yedi kişiden oluşan grup, rock müziğinin daha görkemli zamanlarını çağrıştırırken, aynı zamanda, müzisyenleri kendi başlarının çaresine bakmaya iten bu dijital çağda bir umut ışığı oluşturuyor. Grup, yok olmaktaki bir çağın tınıları ve yöntemlerinden vazgeçmiyor. Elle çalınan enstrümanlar, analog kayıt, bir bütün olarak dinlenmek üzere yapılmış albümler. Grup aynı zamanda internetin sağladığı fırsatların da farkında. Grubun solisti ve söz yazarı Win Butler, Merge Plak'tan çıkan "The Suburbs" adlı yeni albümlerindeki bir şarkıda, "Saf olan şeyler bozulmadan kalsın" diyor. Arcade Fire'ın, bütün gruba mal edilen, ama çoğunlukla Butler ve eşi Régine Chassagne tarafından yazılan şarkıları, senfonik müzikle punkı, gizemliyle duygusalı, kuşkuyla ilahi olanı birleştiriyor. Müziklerindeki ani ve giderek yükselen sesler, tınılarını, kendilerine rağmen iyimser yapıyor. Grup hem bir ritmik rock grubu, hem de yaylı çalgılar, akordiyon veya gerektiğinde Ortaçağ'ın laternasıyla tamamlanan mini bir orkestra. Grubun sahne performansı, hiperaktif, kısmen planlanmış bir karmaşa içinde geçiyor. Bu performanslarda, özenle hazırlanmış, çok katmanlı şarkıların detaylarını ortaya çıkarırken bile, Win'in erkek kardeşi Will Butler'ın ifade ettiği gibi, "O değerli, amatör, profesyonellikten uzak ışıltıyı" sürdürüyorlar. Quebec'te verdikleri dev bir konser, grubun yeni albümü "The Suburbs" için sadece bir ısınma turuydu. Bu ayın başında New York'taki Madison Square Garden'da iki konser gerçekleştirdiler. Bu konserler, adı şarkıları radyolarda neredeyse hiç çalmayan ama 2007 tarihli albümleri "Neon Bible"ın Billboard albüm listesinde ikinci sıraya kadar çıkan gruba yeni bir kazanım sağladı. Grubun 2004'teki ilk albümü "Funeral"ın satış rakamı bir süre önce 504 bine çıktı ki bu bir indie rock grubu için çok büyük başarı. Merge plak şirketinin sahibi Mac McCaughan, "Funeral albümünün çılgın yükselişinden sonra grup albüm kaydederken yapmak istemedikleri hiçbir şeyi yapmama lüksünü yakaladılar. Bu da içinde bulunduğumuz çağda pek alışkın olduğumuz bir durum değil" diyor. Arcade Fire, hayran kitlesini, geleneksel bir yöntemle yarattı. Yani aralıksız biçimde, kendilerini ev partilerinden dev konserlere taşıyacak turnelere çıkıp 21'inci yüzyılın kulaktan kulağa yöntemi olan internette bir anda ünlendiler. Grup, eski yöntemlerden vazgeçmeden, sakince ve inatla dijital dünyaya karşı ayak diriyor. 30 yaşındaki Win Butler, "Hepimizin, anlamlı olan ve içinde gerçek bir şeyler barındıran pop müziğe dair deneyimlerimiz oldu" diyor. Arcade Fire, albüm formatında devam etmekte kararlı. Albüme fiziksel bir nesne ve duygusal bir deneyim olarak değer veriyorlar. İlk iki albümde olduğu gibi, "The Suburbs" albümünde de, şarkılar birbirlerine karşılıklı göndermelerde ve yorumlarda bulunuyor, bir bütün olarak derinlik ve güç yaratıyorlar. Grup, "The Suburbs" albümünde, çocukluklarını ve modernliği ve şehrin kıyı banliyölerindeki sıkıcı yaşamı irdeliyorlar. Butler ailesi Houston yakınlarında yaşıyordu. Butler, "Dijital olarak sat ış modası var diye albüm yapmaktan vazgeçmeyeceğim" diyor. "Biçim sürekli değiştiği için kötü, ucuz şeyler yapıp onları ucuza satmak zorunda olmak, bence delilik. Benim için işin sanat yönü ve kaydın en iyi şekilde yapılması her zaman için çok daha önemli" diyor.