Pazartesi 23.08.2010

ABD Merkez Bankası Felç Oldu

İşsizliğe rağmen, ekonomiyi düzeltmek için bir şey yapılmıyor.

On yıl önce ABD'nin önde gelen ekonomistleri, Japonya Merkez Bankası'na (BoJ) yönelik, "Japon Para Politikası: Kendi Kendini Felç Etme Örneği" başlıklı iğneleyici bir eleştiri yayınlamıştı. Bu eleştiri, sadece birkaç sözcük değişikliğiyle bugünlerde ABD Merkez Bankası (Fed) için de geçerli olabilir. O dönemde BoJ'nin karşılaştığı durumla, Fed'in şu anda karşı karşıya olduğu durum büyük benzerlik gösteriyor. Japon ekonomisi büyük bir durgunluk içindeydi ve pek düzelme işareti yoktu. Bu yüzden, BoJ'nin güçlü önlemler alması bekleniyordu. Ama para politikasında sıkça başvurulan kısa vadeli faizleri indirme seçeneği, zaten sıfıra yakın olan faizler yüzünden kullanılamıyordu. BoJ de bu durumu, daha fazla şey yapmamak için bahane olarak kullandı. BoJ'nin görevini suiistimal ettiğini belirten seçkin bir ABD'li ekonomist, "Güçsüz olmak bir yana, BoJ aşırı temkinli duruşunu ve eleştirilere karşı savunmaya geçmeyi bir kenara bıraksaydı, çok başarılı olabilirdi" diye yazmıştı. Aynı ekonomist, "Önlem almaktan kaçınmak için basit kurumsal ve teknik sıkıntıların arkasına saklandıkları gerekçesiyle" yetkilileri azarlıyordu. Peki, bu sert ekonomist kimdi? Fed'in şu anki başkanı Ben Bernanke'den başkası değildi. O halde, Bernanke'nin Fed'i neden on yıl önceki BoJ gibi pasif kalıyor? ABD'nin şu anki sorunları, Japonya'nın 1999-2000 yılları arasında yaşadıklarıyla birebir aynı değil. Japonya'da o dönemde ciddi bir deflasyon varken, bizim henüz böyle bir sorunumuz yok. Ancak Fed'in yüzde 2'lik hedefinin çok altındaki enflasyon, hâlâ düşüyor. Ayrıca Amerikalılar Japonya'dakinden çok daha derin bir işsizlikle ve insanlık dramıyla karşı karşıya. Oysa Fed bunlarla mücadele etmek için neredeyse hiçbir şey yapmıyor. Peki, Fed ne yapabilir? Bernanke BoJ'u eleştirdiği dönemde, bankanın diğer önlemlerin yanı sıra büyük miktarda "standart dışı" varlık alarak müdahalede bulunabileceğini söylemişti. Bernanke'nin kastettiği, merkez bankalarının normalde ellerinde tuttuğu kısa vadeli tahvillerin dışındaki varlıklardı. Aslında Fed, krizin en vahim döneminde bilhassa yüksek miktarda mortgage'a dayalı menkul kıymet alarak bu fikri uyguladı. Ancak Fed Mart ayında bu alımlara son verdi. O zamandan beri ekonomide işler giderek kötüleşince, Fed kısmen politika değiştirdi. Banka, vadesi dolan menkul kıymetlerden elde ettiği gelirle yeniden uzun vadeli hükümet tahvilleri alacağını açıkladı. Bu aslında Fed'in büyük bir eleştiriyle karşılaşmadan yakasını kurtarabileceği, önemsiz bir değişiklik. Ayrıca bankanın izlemesi gereken asıl varlık alımı programının da çok gerisinde. Bernanke, 2000 yılında BoJ'un gelecekteki politikalarıyla ilgili duyurular yaparak beklentileri yönetebileceğini de söylemişti. Bernanke özellikle, deflasyonun yerini yüzde 3 ile 4 arasındaki bir enflasyona bırakmasına kadar BoJ'un faizleri artırmayacağını açıklayıp özel sektörü kredi almaya teşvik etmesi gerektiğini belirtmişti. Aslında bu fikri bendeniz ortaya atmıştım. ABD şu anda Japonya'nın 2000 yılındaki durumundan da kötü bir halde olduğu için, en azından yüzde 3'lük enflasyon hedefi ülkeye çok faydalı olacaktır. Ancak Bernanke Fed Başkanı olarak buna kesinlikle karşı çıkıyor. Neler oluyor? Yoksa Bernanke entelektüel açıdan Fed tayfası tarafından sindirildi mi? Ben onun siyasi davranarak diğer Fed yetkilileriyle, özellikle de bölgesel Fed başkanlarıyla açıkça çatışmaktan kaçındığına inanmak istiyorum. Deflasyon daha açık ve yakın bir tehlike olduğu halde enflasyondan korkan bu başkanlar, belli ki işsizlerin yaşadığı zorluklara aldırmıyor. Ayrıca adil olmak gerekirse, üst düzey yetkililer arasındaki anlaşmazlıklar, bankanın beklentileri yönetmesini güçleştiriyor. Richmond veya Dallas Fed'den sürekli aksi yönde açıklamalar gelince, yüksek enflasyon politikasının inandırıcılığını sağlayamazsınız. Aslında bazı Fed yetkililerinin çekinmeden yaptığı açıklamaların ekonomiye olumsuz etkileri zaten görülüyor. Fakat Bernanke bunları engelleme yetkisine sahip olmasa bile bunların Fed'in genel politikasını yansıtmadığını açıklayabilirdi. Sonuncu ama aynı derecede önemli bir konu da, banka politikalarının Başkan Obama'nın ihmalinden olumsuz etkilenmesi. Obama Fed yönetim kurulundaki boş kadrolara aday gösterme işini, göreve geldikten ancak 16 ay sonra yaptı. Bu kadroları daha hızlı doldursaydı (gösterdiği adaylar hâlâ göreve başlamadı) Fed daha etkin olurdu. Sebepleri ne olursa olsun, konumu gereği "azami istihdamı" teşvik etmesi gereken Fed'in bunu yapmadığı bir gerçek. Hatta yüksek işsizliğin yaşandığı bu dönemde banka, tıpkı Washington'daki diğer kurumlar gibi kararsızlığı için bahaneler icat ediyor. Fed kendi kendine felç etmiş bir şekilde bir kenarda otururken, ABD vatandaşları işlerini, evlerini ve gelecek için umutlarını kaybediyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.