İstikamet Batı: Çinli Dansçı Geçmişine Bakıyor
S: Filmdeki eğitimin çok zor olduğu söyleniyor. Bu eğitim, diğer bale okullarındakinden farklı mıydı?
C: Evet, çok zordu. Dersler haftanın altı günü, sabah 5.30'dan akşam 9'a kadar sürüyordu. Sadece bale değil, akrobasi, savaş sanatları ve ikili dans bile yapıyorduk. Ama asıl önemlisi, komünizme inanmamız ve gerçekte bale dünyasının Kızıl Muhafızları olmamız için siyasi açıdan beynimiz yıkanıyordu.
S: Baleye ne zaman âşık oldunuz? Başlangıçta baleye ilgi duyuyor muydunuz?
C: Önceleri baleden nefret ediyordum. Dünyanın en sıkıcı şeyi olduğunu düşünüyordum. Ama sonraları hayatıma giren harika bir öğretmen, baleyi gerçekten seviyordu. İkinci yılın sonlarındaydık ve neredeyse eve geri gönderilmek üzereydim. O muhteşem öğretmen hayatıma girdi ve bana dans tutkusunu aşıladı.
S: Sen ve diğer öğrenci arkadaşların gerçekten Barişnikov'un videolarını izlediniz mi?
C: Evet, Mao'nun öldüğü sıralarda Japonya'da yaşayan, Pekin Dans Akademisi'nin eski bir mezunu, bu videoyu okula geri dönerken bir hediye olarak yanında getirmişti. Önceleri videoyu sadece öğretmenlerin izlemesine izin verildi. Sonra biz de izlemek için yalvardık ve sonunda izledik. Hayal gücüm bir anda kontrolden çıktı. Barişnikov kalıcı bir esin kaynağım haline geldi.
S: ABD'ye iltica etmenizin diğer Çinli sanatçılar üzerinde ne tür etkileri oldu?
C: Ben Çin'in kültür dünyası mensupları arasında ilk iltica eden kişi sayılırım. O zamanlar Çin dış dünyaya hâlâ çok kapalıydı. Benden sonra Çinli sanatçılar için kapılar bir anda açıldı. İzleyicilerin benim öyküm üzerinden Çin'de meydana gelen değişimler hakkında bir fikir edinebilmesini umuyorum. Kökenleri Çin'e de dayanan bale sanatının çok Batılı bir görünümü var. Bu yüzden, uluslararası arenaya çıkabilmek ve başarı kazanabilmek, büyük bir kültürel sıçrama.
S: Amerika'da ilk kez sahneye çıkmak nasıl bir duyguydu?
C: İnanılmaz bir şeydi. İlkinde sakatlık geçiren bir dansçının yerine sahneye çıktım. Çok heyecanlı olmama rağmen, hayatımda ilk kez kendimi özgür hissettim. Dans sanatını gerçekten seven bir izleyici kitlesinin önündeydim. İzleyiciler o gece büyülenmişti. İnsanlar çığlık atıyor ve bağırıyordu. Bu tür bir izleyici tepkisini daha önce hayal bile edemezdim.
S: Yapmak zorunda olduğun bazı fedakârlıklar için pişmanlık duyuyor musun?
C: İltica ettikten sonra Amerika'da kalınca, ailemle ve altı yıl boyunca dostluk kurduğum insanlarla ilişkim tamamen koptu. Çin'e gitmeme bir daha asla izin verilmeyeceğini düşünüyordum. Bu, bir insanın hayatta yapabileceği en acı verici fedakârlıktı. Peki, aynı durumla karşı karşıya kalsam bu fedakârlığı tekrar yapar mıyım? Evet, yaparım.
S: Bu durum sizi bir sanatçı olarak etkiledi mi?
C: Bir sanatçı olarak korkusuzca dans etme özgürlüğünü hissetmek, siyasi baskılara maruz kalmamak gerçekten olağanüstü. Çin'de kalsaydım bunları asla yapamazdım.
EN SON HABERLER
- 1 Antikalar Ülkelerine Dönerken
- 2 Ne Kadar Gereksiz ve Ucuz da Olsa Fikirler Tutabilir
- 3 Eski Şehir Göçmenler Sayesinde Canlanıyor
- 4 Yapımı Geciken Berlin Havalimanı Turist Çekiyor
- 5 Vergi Kaçakçılığına Karşı Piyango Çözümü
- 6 Umut Yolculuğu Ölümle Bitti
- 7 Atina'da İşsizlerin Acıları Duvara Yansıyor
- 8 'Kupayı Engelleyeceğiz'
- 9 Yabancı Otomotiv Şirketlerinin Çin Pazarındaki Payı Artıyor
- 10 Dev Ekranları Kontrol Savaşı