Pazartesi 29.11.2010

Her Şeyin Sonu (veya Değil)

Hepimiz öleceğiz, ama umarız bu aynı anda olmaz. Yani en azından son kıyamet senaryolarını atlatırsak. İnsanlık Dünya'yı veya İsviçre'nin büyük bir kısmını yutmasından korkulan kara delikten kurtulmuş olabilir. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı bu yıl evrenin başlangıcından kalma "Tanrı parçacıklarını" aramaya başlayınca korkular artmıştı. Ama evren hâlâ uykularımızı kaçıracak tehlikelerle dolu. Özellikle de bazı felaket tellallarının ve Hollywood senaristlerinin, Maya takvimine göre dünyanın sonunun geleceğine inandıkları 2012'ye doğru geri sayım başlamışken. Birtakım olağan şüpheliler var: Katil göktaşları, dev volkanlar, nükleer savaş ve iklim değişikliği. Marduk (Nibiru) gezegeniyle çarpışma ve Dünya ekseninin yer değiştirmesi gibi az bilinen kıyamet senaryoları da mevcut. Neyse ki, ileriyi düşünen bazı paranoyaklar çözüm üretmeye çalışıyor. Bilim insanlarına göre, 65 milyon yıl önce büyük bir göktaşı dinozorları, 1908'deki daha küçük göktaşı ise Sibirya'daki bir ormanı yok etti. Ancak neredeyse her tür göktaşı çarpması, modern uygarlığın sonunu getirebilir. Bu yüzden, eski astronot Russell Schweickart The New York Times'daki yazısında, ABD hükümetinin NASA'nın "tespit ve yön değiştirme" programına 250-300 milyon dolar civarında kaynak sağlamasını istedi. Schweickart muhtemel göktaşı tehditlerinin teleskop ve radarlarla izlenebileceğini ve böylece göktaşının yönünü mütevazı bir uzay aracıyla değiştirmek için zaman kazanılacağını söylüyor. (Bruce Willis'in oynadığı Hollywood filmindeki çözüm, uzay mekiği ve nükleer başlıktı.) Dünya'ya göktaşı çarpması durumunda ilk anda sağ kurtulanlar, yükselen küllerden oluşan muazzam bulutların güneş ışığını engellemesi nedeniyle yaşanacak ölümcül besin kıtlığıyla karşılaşacaktır. Tabii bu, bitkilerin topluca yok olması, nükleer savaş, iklim değişikliği veya Montana ile Azor adalarının altında yatan dev volkanlar nedeniyle de gerçekleşebilir. Ancak koruma ve tedbir işe yarayabilir. Bilim insanları Norveç'teki buzlarla kaplı Longyearbyen'de Küresel Tohum Deposu kurdu. Binlerce tohum türü donmuş toprağın altında depolandı. The New York Times bunu "doğal felaketler veya insan hatası nedeniyle tohumların yok olma olasılığını düşünerek oluşturulan bir tür yedek sabit disk" diye niteledi. Nükleer savaşa gelince, bu yıl gösterilen "Sıfıra Doğru Geri Sayım" adlı belgesel bize, atom kaynaklı yok oluşa dair kâbuslar gösteriyor. The New York Times filmin ana fikrini şöyle özetledi: "Küresel terörizmin yükselişi, nükleer kulübün genişlemesi, nükleer malzemenin karaborsada gittikçe daha kolay bulunması, bir nükleer saldırının her zamankinden daha muhtemel olduğunu gösteriyor". Film saf veya ütopyacı diye nitelenebilecek bir plan öneriyor: Nükleer silahlardan tümüyle kurtulmak. The New York Times'a verdiği demeçte Soğuk Savaş sonrasının istikrarsız dünyasında bu silahlara yer olmadığını vurgulayan yönetmen Lucy Walker, "Eskiden ne düşünmüş olursanız olun, bugün tek kalıcı çözüm bunlardan kurtulmak" diyor. Diğer kıyamet tehditleri akılcı düşünceyle giderilebilir. DiscoveryNews adlı web sitesi, "Dünyanın 2012'de Yok Olmayacağını Gösteren 10 Neden" başlıklı bir liste yayınladı. Bu nedenlerden bazıları: Ay'ın çekim kuvveti her zamanki gibi Dünya'nın ekseninin kaymasını engelleyecek. Marduk ise Dünya'ya yaklaşmayacak. Niçin? Çünkü siteye göre; "Yıldız Savaşları üçlemesindeki Naboo gezegeni ne kadar gerçekse Marduk da o kadar gerçek".

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.