Pazartesi 07.02.2011

Afrika Müzik Piyasasını İstila Ediyor

Bugünlerde indie rock dünyasında nereye baksanız, caz ve blues gibi Amerikan müzik türlerinin anavatanı Afrika'dan sesler duyarsınız. ABD'de duyulmaya başlanan Afrikalı gruplar coğrafi açıdan bakılacak olursa, sadece birkaç ülkeden geliyor. Bunlar Güney Afrika, Sierra Leone, Kenya ve Ruanda. Ancak müzik şirketlerinin odak noktasında Mali var. Sahra altı Batı Afrika'sında yalnızca 14 milyonluk bir nüfusa sahip (Nijerya'nın onda birinden bile az) denize kıyısı olmayan Mali, müzik dünyasında önemli bir oyuncu olarak ön plana çıktı. Hatta indie albümleri çıkaran müzik şirketi Sub Pop'un Next Ambiance markasını yöneten etno-müzikolog Jon Kertzer, "Neden Mali?" isimli bir makale yayımladı. Bunun nedenlerinden biri, ülkenin uzun yıllar göçebeler için bir geçiş noktası olması ve bunun kültürlerin ve müzik türlerinin olağandışı bir karışımıyla sonuçlanması olabilir: Bambara, Songhai, Mandinka, Arap ve Tuareg ve daha niceleri… Mali müziğinin, arpa benzeyen ve bançonun atası olduğu düşünülen kora ve ngoni gibi güçlü bir yaylı çalgılar geleneğine sahip olması da cabası. Bu enstrümanların ikisi de gitar sesiyle büyüyen Batılı kulaklara tanıdık geliyor. Afrika'dan ilham aldığı girişimleri arasında iki Amerikalı ve iki Kenyalı müzisyenden oluşan Extra Golden isimli kuartet grubu da bulunan Thrill Jockey'in kurucusu Bettina Richards, "Başlangıç aşamasında herkesin tanıyabileceği bir enstrüman kullanmak çok mantıklı" diyor. Richards, Sidi Touré isimli sanatçı ve Tortoise gibi indie rock grupları arasında paralellik olduğunu düşünüyor. "Sidi, geleneksel Songhai tarzlarını alıp onları modernleştirmekle ilgileniyor" diyor. Nonesuch gibi plak şirketleri 1960'lar gibi eski bir döneme ait Afrika müziklerini içeren toplama albümler çıkarmaya başladı. Ancak indie müzik şirketleri, blog yazarları ve Afrika müziği hayranları şu anki ilginin başlangıcını, Fransız müzik şirketi Buda Musique'in bugün Etiyopya ve Eritrea'dan 20 CD'yi içeren Etiyopya serisini çıkardığı 1997'ye dayandırıyor. Sub Pop'un kurucularından Jonathan Poneman, "Etiyopya olağanüstü, güçlü, dönüştürücü etkiye sahip seriydi. Hem muhteşem eserler içeriyordu hem de güzel ve merak uyandırıcı bir şekilde ve yüksek kalitede toplanmıştı" diyor. 2000'lerin başında Mali'de Tinariwen resmen çölden doğdu ve Peter Gabriel'in İngiltere'deki Womad Festivali gibi ortamlarda çalmaya başlayınca ilgi topladı. Sahra göçebelerinin üyesi olan grup üyeleri Mali, Cezayir ve Libya'yı dolaşarak hem Arap ve Berber müziği hem de Jimi Hendrix ve Led Zeppelin'in etkilerini özümsemeye çalıştı. "Çöl blues"u olarak lanse edilen gitar ağırlıklı, güçlü bir tarz oluşturdu. Afrika müziğine olan ilgi, Amerika'da en iyi üniversitelerde okurken Afrika müziğini benimseyerek kendi ritim ve seslerini bir araya getiren Dirty Projectors ve Vampire Weekend gibi gruplardan da kaynaklanıyor olabilir. İngiltere'de benzer bir süreç daha da erken başladı: Damon Albarn neredeyse 10 yıl önce "Mali Müziği" isimli bir CD çıkardı. Bob Marley'in 1970'lerde pop dünyasına adım attığında üçüncü dünya gerçekliğinin sembolü olması gibi, şu anki Afrikalı sanatçıların çoğu da yaşadıkları acı deneyimler sayesinde insanlara inandırıcı ve mantıklı geliyor. Tinariwen de reggie grubu Sierra Leone Refugee All-Stars da sürgün ve mülteci kamplarından çıkarken, Good Ones Ruanda soykırımının kazazedelerinden ve Blk Jks, Johannesburg'un çetin bölgesi Soweto'dan çıktı. Geçmişte Avrupalı ve Amerikalı müzik şirketleri, stüdyolar ve yönetim şirketleri tarafından hakları gasp edilen Afrikalı sanatçılar, müziklerinin "egzotik" olarak etiketlenmesinden şikâyetçi oluyordu. Ancak indie müzik şirketleri bu endişelere daha hassas görünüyor. Ayrıca, bugünkü sanatçı nesil atalarından daha uyanık ve çalışkan. Afrika müziğiyle ilgili mütevazi iddialarda bulunan indie şirketlerinin yöneticileri, bir zamanlar son derece uzak olan bir olguyu odanıza getiren interneti ve küreselleşmeyi de işaret ediyor. Ponemon, "Dünyada her çeşit dinleyici var ve çoğunun her tür müziğe erişimi bulunuyor" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.