Dünya'dan Çok Uzakta Yeni Bir Yuva Arayışı

Moffett Fıeld, California - Devir, bilimkurgu devri. Hem NASA hem de Avrupa Uzay Ajansı, Dünya'nın ötesinde gezegen ve yaşam olup olmadığıyla ilgili yıllarca sürecek bir arayış için planlar yapıyor. NASA'nın California, Moffet Field bölgesindeki Ames Araştırma Merkezi'nde, bilgisayarlar 156 bin yıldızı inceleyerek insanoğlunun evrende yalnız olmadığına dair ilk ipuçlarını bulmaya çalışıyor. Görevi evrendeki gezegenlerin bir listesini oluşturmak olan Kepler isimli 600 milyon dolarlık bir teleskop yıldızları izliyor. 2 Şubat'ta Kepler'in astronomları diğer yıldızların yörüngesinin etrafında dönen bin 235 adet olası gezegen tespit etti. Bu, evrende şimdiye kadar bulunan gezegen sayısının üç katı. Yeni gezegen adaylarının 68'i Güneş Sistemi'nin dışında daha önceden keşfedilmiş olan gezegenlerden daha küçük. 54'üyse sıcaklığın suyun sıvı halde bulunabilmesi için yeterince ılımlı olduğu, "yaşanabilir" bölgelerde yer alıyor. Kepler, uzmanların on yıllarca sürebileceğini söylediği bir sürecin yalnızca ilk adımı. Kepler çalışanlarından Berkeley'deki California Üniversitesi'nden astronom Geoffrey Marcy, "İstediğimiz şey, yaşam bulmak" diyor. Kepler Projesi'nin baş araştırmacısı William Borucki, "Kepler'in Hubble Uzay Teleskopu'ndan daha önemli olduğunu iddia ediyorum. İnsanoğlunun uzaya yayılması için gerekli verileri sağlıyoruz" diyor. Şu anda insanlar Ay'a tekrar gidebilmek için gerekli olan paraya ve siyasi iradeye bile sahip değil. En yakın gezegen sistemi 20 ışık yılı uzaklıktaki Gliese 581. Saatte 62 bin 765 kilometre hızla uzay aracı Voyager 1'in oraya ulaşması 300 bin yıl alır. Ayrıca, Kepler'in bulduğu gezegenler 500 ila 3 bin ışık yılı uzaklıkta. Bilim insanları bunun entelektüel bir çalışmadan ibaret olmadığını söylüyor. Bir gezegendeki birikintide bizim biyolojik kurallarımıza aykırı yaşayan bir canlı bulursak, insanoğlunun ve Tanrının dini anlamı tartışma konusu olacak. Dahası, insanoğlu ister küresel ısınma yüzünden olsun, ister bir salgın hastalık, bir göktaşı ya da kaçınılmaz olarak Güneş'in ölümü yüzünden, eninde sonunda Dünya'yı evi olarak kullanamayacağı bir noktaya gelecek. Cenevre Gözlemevi'nden İsviçreli bir astronomun "wobble" (titreme) adıyla bilinen bir yöntemi kullanarak Güneş'e benzeyen başka bir yıldızın etrafında bir gezegen keşfetmesi, ancak 1995 yılında mümkün olabildi. Her gezegenin yıldızı üzerinde son derece az bir çekim etkisi var. Bu çekim etkisi ise yıldızdaki hafif bir titreme yoluyla görülebiliyor. Kepler'in gözü, Kuzey Yarımküre'den görülen ve yaklaşık 4,5 milyon tane yıldız barındıran Kuğu (Cygnus) ve Çalgı (Lyra) takımyıldızlarına odaklanmış durumda. Kepler, bu yıldızların 156 bininin her yarım saatte bir parlaklığını kontrol edip gezegenlerden kaynaklanabilecek titreşimleri takip ediyor. Gezegen yıldızın etrafında ne kadar sık dönüyorsa o kadar kolay fark ediliyor. Keplerin ilk bulduğu gezegenler, kendi yıldızları etrafında bir turu birkaç günde tamamlayan ve yıldızlarına son derece yakın olanlardı. Dünya'nın Güneş'in etrafında bir turu tamamlaması bir yıl sürüyor. Bu hızda giden bir gezegeni Kuğu Takımyıldızları arasında bulmak Kepler'in birkaç yılını alır. Aralık ayında konuşan Marcy, "Yaşanabilir bölgelerde Dünya büyüklüğünde gezegenler bulacağız" dedi. Ancak Dünya büyüklüğünde gezegenler bulmak kolay değil. Bu tür gezegenlerin yıldızları üzerindeki etkisi titreme tekniğinin sınırlarını zorlayacak kadar ufak. Bu teknikle gezegenin ağırlığını bulmak mümkün değil. Bunun yerine, gezegenin varlığından emin olmak için teleskop kullanmayı düşünüyorlar. Teleskop yardımıyla, yıldızdaki titremenin başka bir yıldız veya başka bir uzay olayıyla açıklanamayacağından emin olacaklar. Bu yüzden, gelecekte Kepler tarafından yapılacak keşifler, olasılıklar üzerinden yapılacak. Kepler ekibinin başkan yardımcısı olan California'daki San Jose Üniversitesi'nden Natalie Batalha, yüzde 80 emin oldukları 100 gezegen çıkarabileceklerini, bunun da 80 gezegene tekabül edeceğini söylüyor. Bu, yaşanabilecek bir yer arıyorsanız işe yaramaz ama görüş birliği sağlamak için yararlı bir bilgi. Ancak Kepler'in amacı gezegenlerin tek tek yerlerini belirlemekten çok istatistik sağlamak. Batalha, yeni dünyalara yönelik yol haritasının şöyle olduğunu söylüyor: İlk olarak Kepler Dünya benzeri gezegenlerin ne kadar çok ve ne kadar uzak olduğunu tespit edecek. Daha sonra Dünya'ya gidip incelenebilecek kadar yeterince yakın benzer gezegenler bulunacak. Şu anda Kepler'in bulduğu gezegenler fazla uzak. Peki ya aradığımız şeyi sonunda bulursak? Borucki, "Çok sayıda Dünya benzeri gezegen bulursak yapacağımız şey şu: Bu işe çok daha fazla para yatırıp oraya gitmek ve onların İngilizce mi Fransızca mı konuştuğunu öğrenmek" diyor.