Kongo'nun Acıları ile Savaşacak Kadınlar Ordusu

BUKAVU, Kongo Demokratik Cumhuriyeti- Eva Ensler'in cesaret isteyen bir planı vardı. Bu ülkenin doğusunda kol gezen silahlı çeteler son derece vahşice olan toplu tecavüzleriyle ünlü. Yıllardır bunu durdurmaya çalışan diplomatlar, yardım kuruluşu çalışanları, akademisyenler ve hükümet yetkilileri, herhangi bir çözüm bulamadı. "Vajina Monologları"nı yazan ve Kongolu kadınlarla da birlikte çalışma fırsatı bulan feminist oyun yazarı Ensler için çözüm basitti. "Bir kadınlar ordusu kurarsınız. Yeterli sayıda kadın güç kazandığında yönetimi ele geçirip farklı kararlar almaya başlayacaktır. Göreceksiniz, 'Hayır, bunu daha fazla kaldıramayız' diyecekler ve ardından tecavüz soruna hızla nokta koyacaklar" diyor. Bu ay içinde Ensler bu orduyu kurmak üzere ilk adımı attı: Bukavu'da "Mutluluk Şehri" olarak da bilinen bir karargâh kurdu. Çoğunluğu tecavüz kurbanı olan Kongolu kadınlardan oluşan küçük gruplar tuğla evlerden, büyük dersliklerden, avlulardan ve verandalardan oluşan bir üste, kendi topluluklarının liderleri olmak üzere yetiştirilecek. Ensler, bu kadınların bir süre sonra isyan edeceklerini ve bu ülkenin kemikleşmiş politikalarını değiştireceklerini umuyor. Bireysel savunma, bilgisayar ve insan hakları üzerine eğitim alacaklar, ticareti ve çiftçiliği öğrenecekler, terapi görerek ve dans ederek travmadan kurtulacaklar ve daha sonra da tüm öğrendiklerini başkalarına aktarmak üzere köylerine geri dönecekler. Bu üs 4 Şubat tarihinde faaliyete geçti. Bir kısmı kadınlar tarafından bizzat inşa edilen merkez yaklaşık 1 milyon dolara mal oldu. İnsani yardım örgütü Unicef bu paranın önemli bir kısmını karşıladı. Geri kalanı ise vakıflardan ve bağışçılardan gelen destekle tamamlandı. Google da karargâhta bir bilgisayar merkezi kuracak. Yılda 180 kadın eğitilecek. Çoğunluğu okuryazar olmayan kadınlardan oluşan küçük bir gruba sosyal değişim hareketini başlatacakları umuduyla bu kadar fazla yatırım yapmak riskli bir proje gibi görünüyor. Ama Ensler daha önce de riskli projeler yürüttü. Afganistan'da, Bosna'da ve diğer savaş bölgelerindeki tecavüz mağdurlarını seslerini çıkarmaları ve toplumlarında lider olmaları için cesaretlendirdi. Kurduğu vakıfla Bukavu'daki "Mutluluk Şehri"ne yardım eden ve eski bir Unicef yetkilisi olan Stephen Levis, "Bu bir dönüm noktası olabilir" diyor. "Kongo'da olup bitenler uluslararası kamuoyunun ilgisini giderek daha fazla çekmeye başladı ancak şu ana kadar ortaya somut bir şey çıkmadı. Belki de bu kez bu kadınlar her şeyi değiştirebileceklerini gösterecekler" diye ekliyor. Doğu Kongo yeryüzündeki en yoksul ve verimsiz toprak parçalarından biri. Aynı zamanda, yontulmuş gibi duran yemyeşil dağları, derin ve pırıl pırıl gölleri ve ormanları ile dünyanın en güzel yerleri arasında yer alıyor. Ayrıca altın, elmas, bakır, kalay ve kereste gibi doğal zenginlikleri de mevcut. Vahşetin ve istismarın geçmişi Belçika Kralı İkinci Leopold'un fildişi ve kauçuk temin etmek amacıyla Kongo'yu kolonileştirdiği ve halkı köleleştirdiği 1880ler'e kadar dayanıyor. 1990'ların ortasında iç savaşın çıkması ve komşu ülkelerin müdahale ederek altın ve elmas madenlerini ele geçirmek üzere isyancı grupları silahlandırmasıyla ülke yeniden vahşete gömüldü. Milyonlarca insan öldü. Kongo'nun son derece büyük bir ülke olması ve devletin çok zayıf olması yüzünden bu isyancı grupların çoğu hiçbir zaman dağıtılamadı. Bu silahlı güçler kadınlara karşı duydukları öfkeyi çarpıcı şekilde açığa vuruyor. Ensler, Kongolu kadınlardan bir şeyler öğrenebilecekleri güvenli bir yere ihtiyaçları olduğunu duyunca, üç yıl önce merkez kurma fikriyle ortaya çıktı. Bu merkezden mezun olanların bir kısmı köylerine geri dönerken diğerleri de misyonlarını başka şekillerde gerçekleştirecek. Çeteler tarafından iki kez tecavüze uğrayan ve ilk öğrencilerden olan Jane Mukoninwa, "Köyüme geri dönüp yeniden tecavüze uğramak istemiyorum. Okuma-yazmayı öğrenmek ve böylece Bukavu'da kalmak istiyorum" diyor. "Kızgınım. Bazı becerileri edinebilirsem diğerlerine destek verebileceğim" diye ekliyor.