Pazartesi 14.02.2011

Özgürlüğün Çağrısını Dinlemeli

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek aleyhindeki halk ayaklanmasıyla ilgili görüntüleri televizyondan izleyen Batılılar, hükümetin göstericilere karşı uyguladığı şiddetten irkildi. Ancak bazıları da İslami köktenciliğe daha çok söz hakkı tanıyacak bir halk demokrasisi fikrinden çekiniyor. İran'da 1979'da tabandan yükselen bir ayaklanma, kadınları ve azınlıkları ezip bölgeyi istikrarsızlaştıran, demokratik olmayan bir rejim getirdi. 1989'da Doğu Avrupa'da yaşanan ayaklanmalar, istikrarlı demokrasilerin kurulmasına yol açtı. O halde, Mısırlı göstericiler hükümeti yıktığında yaşanacaklar, 1979'a mı 1989'a mı benzeyecek? Kimse bunu kesin olarak bilemez. Ama şimdi endişeleri biraz yatıştırayım. Tahr i r Meydanı'nda ki lerle (Mübarek'in kiralık haydutları etrafımızdakilere taş, molotof koteyli, palalar ve ara sıra da silahla saldırmasına rağmen) konuşarak geçirdiğim bir haftanın ardından, göstericilerin çoğunun ılımlılığı ve hoşgörüsü beni etkiledi. Mübarek yanlısı haydutlar gazetecilerin peşine düştükleri, bazılarımızın dövülüp bıçaklanmasına ve tutuklanmasına yol açtıkları (ve beni, oteldeki odamdan çıkıp çivili sopalarla gezen çetelerin etrafında, kalbim hızla atarken sinsice dolaşmaya mecbur bıraktıkları) için önyargılı düşünüyor olabilirim. Kendimi en güvende hissettiğim yer, göstericilerin "Özgür Mısır" dediği Tahrir Meydanı'ydı. Orada fotoğraf makinemi çıkarıp istediğim kişiye istediğim soruyu sorabildim. Kadınlara ve Kıpti Hıristiyanlara, demokratik bir Mısır'ın daha baskıcı bir hale gelip gelemeyeceğini sordum. Hepsi hayır cevabı verdi ve demokrasiye şüpheyle yaklaştığım için bana öyle ayıplayıcı bir şekilde baktılar ki, bazen utanç içinde geri çekildim. Üniversitede profesör olan Sherine (göstericileri korumak için tam adlarını vermiyorum), "Demokrasi olsa, haklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyiz" dedi. Çoğu kişi gibi o da, Amerikalıların köktendinci Müslüman Kardeşler'in seçimlerde güç kazanması olasılığına fazla odaklandığını söyledi. Sherine, "Müslüman Kardeşler'le ilgili endişelenmiyoruz. Oyların yüzde 25'ini alabilirler ama çalışmazlarsa sonraki seçimde oy alamazlar" dedi. Sherine'in haklı olduğu bir nokta var. Köktenci gruplar, Batı'daki kaygıların da etkisiyle nadiren bir şeyi yönetti. Bu yüzden, esasen Mübarek gibi Batı yanlısı diktatörlerin yolsuzluk, beceriksizlik ve acımasızlıklarını kınamaya öncülük ettiler. Sonuçta sıradan vatandaşların çoğundan saygı görüyorlar ama bana kalırsa herhangi bir şeyi gerçekten yönetselerdi bu desteği kaybederlerdi. Örneğin 1990'larda Yemen'de "Islah" adlı bir dinci bir parti, seçimlerdeki başarısının ardından koalisyon hükümetine dâhil oldu ve Eğitim Bakanlığı'nı aldı. Laik Yemenliler ve yabancılar, köktencilerin çocukların beynini yıkama ihtimalinden çok korktu. Ancak yönetim konusunda beceriksiz olduklarını birçok kez gösteren İslamcıların oyları, sonraki seçimde düştü. Göstericilerin en yaygın sloganlarından birisinin Mübarek'i ABD'nin yardakçısı diye nitelediği ve çoğu Mısırlının pasif olarak gördükleri dış politikaya kızdığı da doğru. Mübarek'i alnında bir Davut Yıldızı ile gösteren bir karikatür ve üzerinde, "Onunla İbranice konuşun, o zaman anlar" yazan bir pankart gördüm. Ancak başta Gazze'de acı çekenler olmak üzere Filistinlilere daha güçlü destek vermeyi savunurken İsrail'le barışın sürmesini de isteyen çoğu insan, pragmatik göründü. Arada bir kadeh viski içmek gibi Batılı zevklere sahip Kahireli eski bir kadın arkadaşıma, Müslüman Kardeşler'in barış için kötü olup olmadığını sorunca biraz düşünüp, "Muhtemelen evet. Ama bana göre, ABD'deki Cumhuriyetçi Parti de barış için kötü" dedi. Ortadoğu'da demokrasi gelişirse, tıpkı ABD ve İsrail'de olduğu gibi birtakım demagoglar, milliyetçiler ve şovenistler ortaya çıkacaktır. Bu kişiler diplomasiyi zorlaştırabilir. Ama unutmayın ki Usame Bin Ladin'in sağ kolu olan El Kaide üyesi Eymen El Zavahiri gibi öfkeli aşırılıkçıları ortaya çıkaran da, Mübarek'in baskıcı rejimiydi. Endişelerimizin, dünyanın en kalabalık Arap ülkesi Mısır'daki özgürlüğü kucaklamamızı engellemesine izin vermek vahim bir hata olur. Mısır'da demokrasinin baskıcı bir rejime, İsrail'le gerilime veya petrol fiyatlarının dalgalanmasına neden olup olmayacağını sorduğumda üzgün görünen Hamdi adlı işadamı aklıma geliyor. Hamdi bana, "Ortadoğu sadece petrol demek değil. Bizler de tıpkı sizin gibi insanız" dedi. Ardından, "Biz, Amerikalılardan nefret etmiyoruz. Onlar öncülük yapan insanlar. Biz onlar gibi olmak istiyoruz. Bu bir suç mu?" diye ekledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.