Giriş Tarihi: 9.05.2011

Genişleyen Ufuklar

Eritre'de yaşarken bir kitap kulübüne üyeydim. Sürekli değişen otuz kadar üyeden oluşan bir grup olarak yedi yüz civarında çok sevdiğimiz kitabımız vardı. Toplantıya kim ev sahipliği yapıyorsa, kitapları da karton kutularda her ay oraya taşırdık. Oldukça zahmetli bir işti. Yaşadığım Asmara şehrinde kitapçı olmadığı için o değerli hazineden kitap ödünç almak ve yararlanmak büyük bir ayrıcalıktı. Bugünse o kitaplardaki tüm basılı bilgileri bir akıllı cep telefonuna sığdırabiliyoruz. Alaska'da bir göl kenarında otururken Lübnan'dan Arapça bir kitabı indirebiliyoruz. Bir zamanlar okuyacak hiçbir şeyi olmayanlar artık istediği kadar çevrimiçi kitaba ulaşabiliyor. Bugünün tartışma konusuna gelince: Elektronik kitap formatı "kitapları öldürecek" ve insanların okuma biçimini değiştirecek mi, yoksa geleneksel kitap yayıncılığını bütünleyecek ve yazarlarla okuyuculara yeni imkânlar mı sunacak? Yeni gelişmeleri olumlu bulan Hintli yazar Niranjaya Iyer, "E-yayıncılık, geleneksel yayıncılığın boş bıraktığı alanları dolduran doğal bir gelişme olarak görülebilir" diyor ve ekliyor, "Birçok e-kitap marjinal yazarlar tarafından çıkarılıyor ve ana-akım basının fazla tartışmalı veya kazançsız bulduğu konuları işliyor. Ayrıca yayıncılığın coğrafi sınırlarını da ortadan kaldırıyor. Yani nihayetinde okuyucunun ufkunu genişletmeye yarıyor." Yazar, okuyucu, dağıtım ve format arasındaki çizgilerin bulanması yayıncılık dünyasının büyüklerini şaşkın bıraktı. Nisan'da düzenlenen Abu Dabi ve Londra kitap fuarlarında on binlerce insan dijital çağı daha yakından öğrenmek için salonlara doluştu. Bir yayıncının sözleriyle, "Eskiden konuyla ilgili konuşurduk. Şimdi onu birebir yaşıyoruz!" Şu an pazarı tüketiciler sürüklüyor ve en öncelikli koşul, uyum kabiliyeti. Yayıncı kuruluşlar çaresizce yeni dijital akıma katılmaya çalışıyor, ama birçokları da bu konuda zorlanıyor. Büyük bir yayıncıda çalışırken istifa eden ve Íma Editorial adında bağımsız bir yayınevi kuran Brezilya Julio Silveira, "Bence tüm yayıncıların er veya geç yeni gerçeklerle yüzleşmesi gerekecek. Sorun şu ki, parası çok olan dev şirketler riske girmeyi göze alamıyor. Ortaklar ve hissedarlar yeni alanlar keşfetmeye isteksiz. Ben geleceği küçük girişimlerde görüyorum. Yeni gelişmelerin hepsini dikkate alabilecek ve doğan fırsatlar karşısında gerekli kararları alabilecek olanlar onlardır" diyor. Arapça kitapların çevrimiçi dağıtımını yapan Neelwafurat.com adlı sitenin sahibi Salah Şibaro, küçük teşebbüslerin çevikliğine iyi bir örnek teşkil ediyor. Şibaro'nun sitesi iPad'ler için iki yeni Arapça uygulamasını geçtiğimiz günlerde piyasaya sürdü. Önümüzdeki yıl ise başka uygulamalar da çıkaracak. Dünyanın neresinde olursa olsun, yerel dillerde elektronik kaynakların sayısı giderek artıyor. Hindistan'da geçen yılın Ağustos ayında çıkan eokuyucu WINK ülkedeki 15 resmi dili kapsıyor (o da şimdilik). Fakat e-yayıncılığın daha yoksul bölgelere kök salıp salmayacağı ve eğitimde somut bir fark yaratıp yaratmayacağı henüz belli değil. Uluslararası Yayıncılar Birliği'nin Genel Sekreteri Jens Bammel gerçekçi olmayan beklentilere karşı uyarıyor. "E-kitap konusu insanların düşündüğünden çok daha karmaşık. Özellikle kalkınmakta olan ülkelerde 'her çocuğa bir diz üstü bilgisayar', 'her çocuğa bir e-okuyucu' gibi girişimler var. Oysa asıl yapılması gereken şey doğru içeriklerin geliştirilmesi ve eğitimcilerin ihtiyaçlarına kulak verilmesi" diyor. Bir başka sorun da baskıcı rejimlerin interneti kısıtladığı veya yasakladığı ülkelerde çevrimiçi erişimin kolay olup olmayacağı. Çin'in Gmail'e ve sansürden kurtulan web yazılımlarına karşı aldığı önlem doğrusu pek iç açıcı değil. Yine de e-yayıncılık birçok yazar için yeni bir özgürlüğü temsil ediyor. İrlandalı polisiye yazarı Declan Burke 2003 tarihli ilk kitabı "Eightball Boogie"nin haklarını geçenlerde satın aldı. Eseri bir e-kitap olarak Smashwords adlı siteden 99 sente satışa sundu. Kitap bir ayı biraz aşkın bir sürede 215 nüsha sattı. Burke'ün bir sonraki kitabı basılı çıkacak. "Taşlar yerine oturdu mu elektronik ve geleneksel kitapların uyum içinde varlığını sürdüreceğini düşünüyorum. Kitapları seviyorum. Ne de olsa 500 yıllık ideal bir tasarımın ürünüler" diyor Burke. Birçok insan da onun gibi düşünüyor ve buna Oregon'un Portland kentindeki Microcosm adlı kâr amacı gütmeyen kitapevinin personeli de dahil. Mağaza geçen Ocak'ta, "gerçek kitapları istenmeyen e-okuyucularla takas" edeceğini duyurmuş, bir tablet bilgisayara karşılık alınabilecek kitaplar için "el arabası" getirilmesini öğütlemişti. Bakın şu işe. Asmara'dayken el arabasını biz niye düşünmedik?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.