Misrata'daki Muhalifleri Kaynakçılar Silahlandırıyor

Misrata, Libya - Kuşatma altındaki bu şehir Libya lideri Muammer Kaddafi'ye karşı ilk ayaklandığı zaman, isyancıların elinde hemen hemen hiç silah yoktu. İsyancılar çatışmalara taş, bıçak ve yumruklarıyla başladı. Ancak şimdilerde sokaklarda ele geçirilen silahların monte edildiği ve alelacele zırhla kaplanmış kamyonlar devriye geziyor. Bu değişim sayesinde isyancılar geçen ayın ortasında Libya lideri Albay Muammer Kaddafi'nin güçlerini kentin merkezinden uzaklaştırabildiler. Bu değişimin arkasında yatan neden ise isyancıların kurduğu bir dizi gizli silah atölyesi. İsyancıların elindeki silahlar hâlâ Kaddafi güçlerinin elindekilerle karşılaştırılınca son derece yetersiz. Üretilen silahların kalitesi de şüpheli. Ancak buradaki herkesin bildiği gibi, Kaddafi güçlerini geriletmek adına yapılan her şeyin bir katkısı var. Bir hafta kadar önce zırhlı levhayı bir kamyonetin üzerine lehimlerken konuşan kaynak ustası Ahmed Şirski, "Yeterince silahımız olsaydı burada olmazdım. İki oğlumun yanında ön cephede savaşıyor olurdum" diyor. Şirski'nin atölyesinde o günün projeleri duruyor. Sivil kamyonetler savaş makinelerine dönüştürülüyor. Atölyede ayrıca ağır makineli tüfekleri modifiye etmek için tezgâh görevi gören bir çift uzun bıçkı sehpası var. Tezgâhın başındaki duran 30 yaşındaki Ömer El Sağyer, önünde tetiği olmayan 50 kalibrelik makineli tüfeğe bakıyor. Ne tür bir makineli tüfek üzerinde çalıştığı sorulduğunda (savaş uçakları için tasarlanmış bir FN Herstal M3M gibi görünüyor), gülmekten kendini alamıyor ve İngilizce cevap veriyor: "Tam olarak bilmiyorum." Ancak Sağyer sonunda silaha bir tetik uyduruyor. Böylece silah kamyonetin arkasına yerleştirilip isyancılar tarafından kullanılır hale getirildi. Yanındaki bir usta ise silahın üzerine oturacağı döner kaideyi yapıyor. Bir üçüncü ekip de, gün bitmeden önce isyancı filosunun parçası haline gelecek olan kamyonu metal levhalarla kaplıyor. Bu zırh kaplı silahlı kamyonlar (tipik olarak siyaha boyanmış, arka ışıkları ve sinyal lambaları çıkarılmış veya üzeri kapatılmış) Misrata'daki isyancıların sembolü oldu. Bunlardan tam olarak kaç tane yapıldığı bilinmiyor, fakat her gün kentin içinde ve Misrata'nın birçok cephesi boyunca hızla gelip gidenlerin sayısına bakıldığında, toplamın 100'den fazla olduğu aşikar. Kentin merkezindeki Trablus Caddesi'nin yıkıntıları boyunca birçok yerde yollar dört kenarlı metal çivilerle dolu. Her birinin uzunluğu bir beysbol topunun çapı kadar. İsyancılar bunlara "hinzab" diyor. Bu, battığında can yakan yabani bir otun dikenli tohumları için Arap argosunda kullanılan bir kelime. Aslında ev yapımı boğa dikenleri bunlar. Amaç piyadelerin postallarını ve askeri araçların lastiklerini delmek. Bunlar da atölyelerde kovalarla üretiliyor. Bir başka atölyede torna başındaki bir usta burada en bol bulunan anti tank silahı RPG-7 için tasarladığı alternatif savaş başlığını hazırlıyor. İsyancılar, zırh delmekte kullanılan çok sayıda PG-7V savaş başlığı ele geçirmiş. Fakat birçok Kaddafi askeri binaları işgal ettiği için, isyancılar askerleri yaralamak için parçalanan başlıklar istemiş. i Ramazan Algerabi ve diğer ustalar savaş başlığının içine yerleştirilen kalın bir alüminyum yen geliştirmiş. Algerabi silahlar ve mühimmat konusunda daha önce hiç tecrübesi olmadığını söylüyor. Modifiye edilmiş silahlarına patlayıcı elde etmek için infilak etmemiş top mermilerinden patlayıcı maddeleri metal aletlerle kazıyıp çıkarıyor. "Her gün bunun gibi 30 hatta 40 savaş başlığı üretebilirim" diyor Algerabi. Modifiye edilmiş tanksavar başlıklarının isabet oranı düşük. Ayrıca roket fırlatıcılarının çoğunda optik görüş cihazı olmadığı için kullanımı son derece tehlikeli. Modifiye edilmiş silahın fotoğrafı gösterilen Amerikalı bir uzman, "Kendi çapında başarılı bir girişim. Fakat bence bunların uç kısmı fazla ağır ve bu yüzden yere çıkılır" dedi. Atölyeleri yöneten Beşir El Zargani, "Herkes geceleri evinde, 'Bu işi daha iyi nasıl yapabiliriz' diye kafa yoruyor. Bu işi mümkün olan en iyi şekilde yapmamız lazım, çünkü şehrimiz saldırı altında ve vaktimiz yok" diyor.
C.J. CHIVERS