Pazartesi 20.06.2011

Arap Baharı Filistin'e Neden Uğramadı?

Arap demokrasi hareketinde henüz açılmayan bir kutu var. Bu kutunun açılıp açılmayacağına dair soru işareti, Amerikalı politikacılar arasında çok endişe yaratıyor. Mısırlılar, Tunuslular, Libyalılar ve Suriyeliler demokratik haklarını talep etmek için bir araya geldi ve Batı dünyası alkış tuttu. Ancak sorunlarının kaynağı olarak İsrail'i gören Batı Şeria'daki Filistinliler, genelde şu ana kadar bölgedeki gelişmelerden etkilenmedi. Şimdilik. Bu kısmen Filistinlilerin, kendi seçilmiş ama zayıf liderlerinin bir başka planı olmasından kaynaklanıyor: Sonbaharda İsrail'e karşı açılacak, herhangi bir kargaşanın tehlikeye sokabileceği bir diplomatik kampanya. Ancak önde gelen başka bazı Filistinliler, Arap Baharı'nın Arap kardeşlerine katılmak için daha acil bir fırsat sunduğunu söylemeye başlıyor. Bu ise hem Amerikalı politikacıları ve uzmanları, hem de kendi otoriteleri de sarsılabilecek olan Hamas ve El Fetih liderlerini endişelendiriyor. Uluslararası Kriz Grubu'nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı'nın başında olan Robert Malley, "Oyunun kurallarını değiştiren bir şey arıyorsanız, işte bu o. Başkan Obama dâhil tüm dünyanın Kahire'den Tahran'a kadar görülen barışçıl halk gösterilerini alkışladığı dönemde bu hamle, İsrail'i keskin bir ikilemle yüz yüze bırakacak. İsrail on binlerce Filistinlinin Batı Şeria'da gösteriler düzenlemeye başlaması veya İsrail'in askeri işgaline son vermesi talebiyle Kudüs'teki İsrail yerleşimlerine doğru yürümesi halinde nasıl karşılık vereceğini düşünecek" diyor. Başkan Obama'nın en büyük kaygısı, İsrail'in Batı Şeria'daki barışçı Filistinli göstericilere şiddetle karşılık vermesi. İsrail güçleri 5 Haziran'da Suriye sınırında, üç hafta içinde ikinci kez sınırı geçmeye çalışan Filistin yanlısı göstericilere ateş açtı. Filistinliler Arap Baharı ile İsrail işgalini bitirmeye yönelik kendi hamlelerini birbirinden ayırıyor. Filistin Yönetimi'nin eski devlet başkanı adayı ve bağımsız milletvekili Mustafa Barguti telefonla verdiği demeçte, "Dalgaları göreceksiniz. Biz Filistinliler geçmişte Araplara birçok kez ilham verdik. Şimdi de onlardan ilham alıyoruz" dedi. 5 Haziran'da Batı Şeria'daki birkaç yüz Filistinli, bölge çapında yürüyüş düzenlemeye çalıştı ama her ikisi de Filistin'de yaygın demokrasi yanlısı gösteriler görmek istemeyen Filistin Yönetimi ve Hamas tarafından engellendiler. Bunun nedeni kısmen, Hamas ve El Fetih'in Filistin'deki bir halk ayaklanmasının kendi otoritelerini alt üst edeceğinden korkması. Sadece adının baş harflerinin yazılmasını isteyen Ramallahlı bir Filistinli F. A., "Tunus'taki gençlik hareketiyle iletişim kurduk. Bunu yapacağız. Bizim de zamanımız gelecek" diyor. İsrail'deki tartışmalar, Batı Şeria'daki Filistinlilerin Arap Baharı hareketine katılacağına dair artan korkulara odaklandı. İsrail gazetesi Haaretz'in editörü Aluf Benn, "İsrail'in kuruluşundan beri korktuğu kâbus senaryosu gerçek oldu. Filistinli mülteciler kolayca kamplardan sınıra doğru yürüyüp, 'geri dönüş haklarını' kullanmaya çalışacak" diyor. Washington'da Obama yönetimi yetkilileri, Birleşik Devletlerin nasıl tepki vereceği konusunda içten içe endişeleniyor. Obama'nın 1967 öncesi sınırlar temelinde, toprak takasları da içeren bir Filistin devletine olan desteğini açıklaması birçok bakımdan, Filistinlilere ve bütün dünyaya öfkelerini yöneltecek bir mecra sunma arzusundan kaynaklandı. Amerikalılar bunun, Eylül ayında Birleşmiş Milletler'de Filistin devletini 1967 sınırlarıyla tanıyan bir karar alınmasını ve Batı Şeria'daki Filistinliler arasında bir isyan çıkmasını önleyeceğini düşündü. Barguti ve diğer bazı Filistinliler, böyle bir isyanın henüz çıkmamış olmasının "Hamas ve El Fetih buna izin vermez" düşüncesinden daha farklı nedenlere dayandığını belirtiyor. İsrail kontrol noktalarının birbirlerinden ayırdığı Batı Şeria'nın değişik şehirlerindeki Filistinliler arasında bağlantı yok. İsrail'in güvenlik duvarı da Filistinlilerin hareketlerini kısıtlıyor. Ayrıca Filistinliler, İsrail'in güvenlik duvarı inşasıyla ve Batı Şeria'nın her yerinde gittikçe sıkılaşan hareket kısıtlamaları koymasıyla son bulan iki intifadadan yorgun düşmüş olabilir. Ama şiddetten bitap düşmek, şiddet içermeyen daha fazla ayaklanmayı teşvik edebilir. Barguti, "Şu anda, şiddetten uzak durmanın benimsememiz gereken tek mücadele yolu olduğuna dair artan bir inanış var. Veya en azından, bunun yararlanmamız gereken en etkili mücadele şekli olduğuna dair" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.