Pazartesi 20.06.2011

Camcılık Öldü, Yaşasın Turizm

Murano, İtalya Venedik'ten vaporetto (küçük tekne) ile çabucak ulaşılabilen bu lagün adası manastırları andıran bir sessizliğe sahipti. Fakat kulak tırmalayan testereler ve pes uğultularıyla ağır makineler bu sessizliği son aylarda bozuyor. Murano Adası'ndaki en büyük boncuk ve cam fabrikalarından Società Veneziana Conterie e Cristallerie'ye ait olan ve 19'uncu yüzyıl sonlarında yapılan tuğla imalathanenin bir kanadı, 130 odalı lüks bir otele dönüştürülüyor. Otelin 2012 yazında açılması bekleniyor. Üretimin dorukta olduğu 1920 ve 1930'larda, fabrikada bin kadrolu, 4 bin de sözleşmeli işçi çalışıyordu. Fakat değişen zevklerin ve hızla küreselleşen ekonominin kurbanı olan tesis 1992'de kepenklerini kapattı. Yakındaki bir kanaldan içeri girince hummalı bir faaliyetin olduğu bir başka eski cam fabrikası görülüyor. Burası da kalburüstü Kempinski oteller zincirine katılacak. Metruk bir imalathaneyse tasarım aşamasındaki küçük bir otele dönüştürülmeyi bekliyor. Murano Adası, Venedik'in fırınları buraya taşıdığı 1291'den beri cam imalatıyla iç içe geçen bir tarihe sahip. Şimdiyse yeni oteller, adanın imajında köklü bir değişikliği yansıtıyor. 1950 ve 1960'lardaki büyüme yıllarında cam ürünleriyle (minyatür hayvan aileleri, vazo gibi zücaciye, yüzlerce parçadan oluşan ince işçilikli rokoko avizelerle) yüklü gemiler buradan doymak bilmez dış pazarlara yelken açardı. O günlerde Murano sakinlerinin büyük çoğunluğu (ada nüfusu bugün 4 bin 600 civarında) cam imalatının şu veya bu aşamasında faaliyet gösteriyordu. Adadaki erkek çocuklar on yaşına basmadan fırınlarda çalışmaya başlıyor ve ömürlerinin kalanında hünerlerini geliştiriyorlardı. Ya bugün? Sektöre ait resmi istatistiklerde sanatsal cam imalatına ait veriler yer almıyor. Fakat Confartigianato di Venezia adlı meslek odasının sekreteri Gianni De Checchi'ye göre rakamlar 150 milyon euro civarında seyrediyor. Checchi, on yıl önce bu miktarın 200 milyon euro olduğunu, üstelik kâr payının artan üretim ve emek maliyetleriyle iyice daraldığını belirtiyor. Çin ve Doğu Avrupa'dan gelen düşük kaliteli ürünler de Murano'nun küresel cam pazarında ciddi aşınmalara yol açtı. Avize ve aydınlatma fabrikası Andromeda'nın Başkanı Gianluca Vecchi, "Şirketler kıyıma uğruyor" diyor ve kendilerinin de zor bir dönemden geçtiklerine dikkat çekiyor. "Çok kısa zamanda çok şeyler oldu ve artık dökecek gözyaşı bile kalmadı" diyor. Aslında ada birçok bakımdan kendi düşüşünü kendi hazırladı. Vene d i k' t e k i Ca'Fo s c a r i Üniversitesi'nde yenileşme teknolojisi profesörü olan ve Venedik Uluslararası Üniversitesi'nde dekanlık yapan Stefano Micelli'ye göre Murano'daki mevcut durum "İtalya'nın başka endüstriyel bölgelerinde son 10 yıldır olanlarla aynı". Micelli, refah içinde geçen huzurlu yıllar sırasında birçok Muranolu şirketin kendi fırınlarından öteye bakmadığını belirtiyor. Şimdi de cam dışında başka bir geleceği hayal etmek zorundalar. Adanın Venedik'e olan yakınlığıyla turizm sektörü zaten serpilmeye başlamıştı. Fakat Murano aslında izole bir yer. Toplam 72 konuk ağırlayabilen iki oteli ve bir avuç pansiyonu var. Gece hayatı da yok denecek kadar sessiz. Eski Conterie fabrikasındaki oteli yaptıran Milano merkezli gayrimenkul geliştirme grubunun idari müdürü Francesco Paternostro, "Murano bizim umduğumuz gibi yeni bir turizm üssü olursa burası tekrar hayat bulur, günün 24 saati canlanır" diyor. Paternostro'ya göre şirket, bölgede konaklama talebi sürekli yüksek olduğu ve gayrimenkul Venedik'ten daha ucuz olduğu için Murano'ya yatırım yapmayı tercih etti. Yönetici, adanın özgünlüğünün kendine has bir cazibe yaratacağından emin. "İnsanlar buradan günü birlik Venedik'e gitmeye başlayacak, tersi değil" diyor. Değişimdeki bir başka etken de, Çin ve kalkınmakta olan diğer ülkelerin taze bir zenginliğe ulaşmış milyonlarca turisti yurt dışına göndereceği beklentisi. Cam fırınlarıyla yüzyıllarca haşır neşir olduktan sonra otel işine giren bir şirketin sahibi Guido Ferro, Venedik'teki kalabalıktan dolayı "insanların sokaklarda artık güçlükle dolaşabildiğini" belirtiyor. Fakat Murano'daki tek camcılık okulunun başkanı da olan Ferro'ya göre gelecek ne getirirse getirsin, cam adanın ayrılmaz bir parçası olarak kalacak. "İnsanlar fırınları görmek istediği için Murano'ya geliyor" diyor Ferro.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.