Pazartesi 04.07.2011

Başarılı Bir Diktatör Olmanın Sırları

İdi Amin Uganda'da rakiplerini öldürtüp timsahlara yedirmişti. Saddam Hüseyin, emirlerini yerine getiremeyen iç güvenlik görevlilerinin kellesini vurdururdu. Kızıl Kmerler'in lideri Pol Pot, Kamboçya'nın entelektüel seçkinlerini Nazilerinkine benzer acı verici "tıbbi" deneylere maruz kaldıkları bir kampa gönderirdi. Bu despotlar yalnızca alçaklık yapmıyordu. Gaddarlıkları, tüm zalimlerin temel kariyer hedefini açığa vuruyor: Ömür boyu istihdam. Kuşkusuz, beklenmedik darbeler, halk isyanları ve uluslararası ittifakların saldırıları gibi riskler otokrasilere beklenmedik bir biçimde son verebilir. Ama yıllarca ayakta kalan diktatörlerin işlerinde nasıl tutunduklarını incelemek, birkaç meslek sırrını ele veriyor. İlk ders, yardımcılarınızı dikkatle seçip onlara doğru biçimde davranmak. Yani iktidarınızı korumak için ölüm korkusu uyandırırken, onları cömertçe ödüllendirmek de gerekiyor. Bruce Bueno de Mesquita ve Alastair Smith'in The New York Times'ta yazdıkları gibi, "Destekçileri toplu isyanları bastırmayı reddeder veya rakibin safına geçerse, diktatörün başı büyük beladadır. Başarılı otokratlar bu yüzden önce ahbaplarını, son olarak da halklarını ödüllendirir." Doğal kaynaklardan gelen servet veya cebe atılan dış yardımlar çok işe yarar. Bueno de Mesquita ve Smith, Robert Mugabe'nin 80'li yaşlara kadar iktidarda kalmasını Zimbabve'nin zengin madenlerini kontrol etmesine bağlıyor. Oysa Hüsnü Mübarek'in destekçileri, Mısır ekonomisindeki aksaklıklar yüzünden lidere olan inançlarını kaybetmişti. Ayrıca ahbaplara kendi savunmasızlıklarını hatırlatmak hiç fena olmaz. İngiltere'nin eski Kuzey Kore büyükelçisi John Everard The New York Times'a, ülkenin mutlakiyetçi lideri Kim Jong-İl'in yönetici seçkinleri statükonun değişmesi halinde neler olacağı konusunda uyarmak için, geçmişin kudretli Doğu Alman yetkililerinin sokaklarda kalem satmasını gösteren videoları zorla izlettiğini söyledi. Halkın geri kalanını bilgisiz bırakmak da çok önemli. Kuzey Kore türü çağdışı ve yalıtılmış bir ülkede bu daha kolayken, internet meraklısı Mısır, Suriye, Tunus ve hatta İran'da daha zor. Gerçi Mısır'da bu yılki isyan sırasında Mübarek interneti "kapattı". Mübarek'in internet altyapısı üzerindeki mutlak kontrolüne dayanan bu başarı, onu yine de kurtaramadı. Ama uzmanlar başka kaç otokratın bu güce sahip olduğunu ve göstericilerin buna nasıl karşı koyabileceklerini merak ediyor. Sonuçta diktatörlüğün en temel ön şartı kişilik olabilir. Yani megaloman ve kötücül bir narsist kişilik. Albay Muammer Kaddafi buna en iyi örnek. David Brooks'un The New York Times'ta, o "gülünç bir deli" olsa da "dünyanın acımasız bir bölgesinde egemenliğini sürdürdü" diye yazdı. Rejimi yolun sonuna gelse de, Kaddafi iddia ettiği dehasını övmeyi sürdürürken, Libya'da hayatın her alanını 42 yıl boyunca kontrol etti. Muhalifler tuhaf dünya görüşünü nadiren gölgeledi, suçluluk hissi ve kendinden şüphelenmek onun karakterinde yok. Brooks'un söylediği gibi, "Çelişkili gibi görünen gerçek şu: Diktatör olarak görevde kalmak istiyorsanız totaliter bir narsist olmak sıradan bir otokrat olmaktan daha iyi". KEVIN DELANEY

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.