Pazartesi 22.08.2011

Kozmetik Dünyasında Nostalji Rüzgârları

Birçok kozmetik ürününün, anlaşılması güç kimyasallarla fabrikasyon olarak üretilmesi nedeniyle bazı tüketiciler gözlerini Aesop gibi markalaşmış modern aktarlara çevirmiş durumda. "Malin+Goetz" ve "Kiehl's Since 1851" gibi markalar kendilerini daha basit yaşamlar süren atalarının mirasını devralmış şekilde konumlandırdılar. NPD Group isimli pazar araştırma şirketinin Başkan Yardımcısı Karen Grant'e göre, bir zamanlar kullanımı doktorlar tarafından teşvik edilen markalarla ciltlerini sağlıklı tutmaya çalışan tüketiciler artık "daha sağlıklı" ve "güvenle kullanılabilecek" ve içeriği doğal yollardan üretilen ya da doğrudan doğal özellikteki ürünlere yöneldi. Julie Elliott, merkezi San Francisco'da bulunan, ürün gamında vücut balsamları, soğuk preslenmiş bitki çayları ve yüz bakımı yağları yer alan ve büyümesini sürdüren "In Fiore" markasının kurucusu. 1999 yılında tüm ürünleri balsam ve yağlardan oluşan Elliott, müşterilerin o dönemde "korktuklarını" ifade ediyor. Elliott ekliyor: "Amerikalıların tercihi genellikle losyon oluyor. Yağ veya balsam kullanmak zaman kaybı gibi görülüyor. Yağ veya balsamı deriye yedirmek için çaba göstermek gerekiyor." El l iot şimdi lerde, insanların "uyandığını" söylüyor. Artık insanlar yüz bakım yağlarından çekinmiyorlar. Elliott'a göre bu yağların popülaritesinin artmasının öne çıkan nedeni ise basitlikleri. "Cildimize sahip çıkmalıyız. Bu da sanıldığı kadar karmaşık olmasa gerek" diyor. İnternet sayesinde, In Fiore gibi markalar dışında "Between You and the Moon" ve "Farmaesthetics" gibi başka markalar da çok sayıda satış noktasına ihtiyaç duymadan tutunmayı başardı. "Into the Gloss" isimli güzellik temalı web sitesinin editörü Emily Weiss, aktar markalarının fanatiği. 26 yaşındaki Weiss sözlerine şöyle devam ediyor: "Eski tip bir bileşen, laboratuvarda geliştirilen ve 10 yaş genç görüneceğinizi taahhüt eden bir madde kadar iyidir." Birçok Amerikal ı'nın yerel üreticilerden alışveriş yapmaya ve böyle beslenmeye başladığını belirten Farmaesthetics'in üst düzey yöneticisi Brenda Brock, ürünün tarladan yemek masasına ulaşmasına kadar geçen süreyi kısaltmak istediklerini, sentetik içeriğin, "bitkilerin gücünü zayıflattığını" söylüyor. "Organik elma yetiştirmeye benziyor. Ağaca, büyüyüp meyve verinceye kadar gözünüz gibi bakıyorsunuz" diyen Brock, bu nedenle daha sonra sentetik koruyucu katkıların kullanılmasını "son kertede elmayı spreyle kırmızıya boyamaya" benzetiyor. Bazı aktar markalarının "mutfak kimyagerleri" yani bir dizi ürünü karıştıran şifacıları bulunuyor. 5 adet kişisel gelişim kitabının yazarı olan 51 yaşındaki Cheryl Richardson, Newport-Rhode Island'daki eski ancak restore edilmiş bir yük vagonu deposuna konuşlanmış Farmaesthetics merkez ofisine yaptığı ilk ziyarette çok keyif almış. Sahip olduğu bazı toz cilt temizleyicilerinin ve onarıcı yağların üretildiği yeri görmüş. Hayretler içinde, "Şişeler dolusu bitki, harç, havan ve tokmak vardı. Bitkiler vardı ve ağzım açık kalmıştı - bunları kim yapıyordu? Bu tamamen yeni bir şeydi" diyor. Ya da bir o kadar da eski bir şey.
CATHERINE SAINT LOUIS

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.