Pazartesi 29.08.2011

Keşmir Sakin Bir Mevsim Geçiriyor

Keşmi Geçen yaz bu vakitler, bu kuşatılmış şehir bir savaş bölgesiydi. Taş atan göstericilerle ağır silahlı güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda onlarca kişi yaşamını yitirmişti. Her ölüm, yeni protesto gösterilerini getirdi, bu da daha sert önlemlere, daha fazla kan dökülmesine yol açtı. Bu, peş peşe gelen üçüncü öfke dolu yazdı ve sonbahara gelindiğinde 100'den fazla sivil ölmüştü. Vadinin dört bir yanındaki meyve bahçelerinde elmalar çürüdü ve safran hasat görmedi. Vadinin ekonomisi fiilen çöktü. Bu kış ve bahar aylarında Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası'ndaki Müslümanlar diktatörlük yönetimlerine karşı ayaklandığında, onların emsalinin burada, hem Hindistan'ın hem de Pakistan'ın hak iddia ettiği ve Hintli askerlerin gücü ele geçiriyor gibi göründüğü çoğunluğu Müslüman olan bu bölgede de ses getirmesi kaçınılmaz görünüyordu. Aksine Keşmir Vadisi, beklenmedik bir sükûnet mevsiminin tadını çıkarıyor. Turistler Hindistan'ın dört bir yanından vadiye akın ediyor, neredeyse tüm uçak koltuklarını, otel odalarını ve tekneleri dolduruyorlar. Şehrin merkezindeki her daim canlı çarşı Lal Chowk'ta ticaret yeniden gelişiyor. Feribotlar tatilcileri Dal Gölü'ne taşıyor. Bu yeni sükûnetin açıklaması, Hindistan ve Pakistan arasında yapılan bir anlaşma değil, bölgenin Hindistan bölümünde önemli tavizler verildiği ya da herhangi bir uzlaşmaya varıldığı da yok. Güvenlik güçlerini yargılamadan muaf tutan zalim yasalar hala polise huzuru bozduğundan şüphe ettiği herkesi tutuklama izni veriyor. Yine de incelikli ama gözden kaçırılması imkânsız değişiklikler dünyanın en tehlikeli nükleer odakları arasında paylaşılamayan Keşmir'de durumun sakinleşmesine yardımcı oldu. Üst düzey bir eyalet milletvekili olan Yusuf Tarigami, "Hindistan hükümetiyle ilişkiler, Hindistan-Pakistan ilişkileri ve halkın gördüğü idarenin kalitesi gibi açılardan gözle görülür bir iyileşme var" diyor. Yetkililer, Hindistan ve Pakistan ilişkilerindeki rahatlamanın bölgedeki geri l imi düşürdüğünü söylüyor. Pakistanl ı militanların Mumbai şehrine saldırarak 160'ı aşkın insanın ölümüne yol açmasının ardından ülkeler arasındaki müzakereler iki yıl boyu askıya alınmıştı. Müzakereler bu yıl yeniden başladı ve 27 Temmuz'da iki ülke, Keşmir'in her iki tarafın kontrol ettiği bölümlerini ayıran Kontrol Hattı'ndaki yasakların hafifletilmesini amaçlayan bir dizi önlemi açıkladı. Bölgede yıllardır bağımsızlık peşinde olan silahlı isyancılarla savaşan güvenlik güçleri, isyanla mücadeleden ziyade sivillerin yaşadığı rahatsızlıkları gidermeye hiçbir zaman tam anlamıyla odaklanmadılar. Ama durum değişti. Güvenlik güçleri öldürücü güç kullanmadan huzursuz kalabalıkları kontrol altına almalarını sağlayacak eğitimi aldılar ve buna göre teçhiz edildiler. Geçen yaz güvenlik güçlerini taşlamak üzere sokaklara dökülen genç Keşmirliler yeniden üniversite kampüslerine ya da mevsimlik işlere döndü. Çoğu Keşmirli tarafından küçük düşürücü bir uygulama olarak algılanan gece kontrol noktaları ciddi şekilde azaltıldı. Silahlı paramiliter güçler, şehrin mahal lelerindeki sokaklara konuşlandırılıyordu. Ama bu uygulama da azaltıldı. Hükümet Keşmir Vadisi boyunca gezmek, insanlarla konuşup dertlerine çözüm bulmanın yollarını aramak üzere bir temsilciler grubu atadı. Grubun tavsiyeleri Yeni Delhi'de büyük ölçüde benimsendi. Ülkenin en önemli güvenlik yetkilisi olan Hindistan İçişleri Bakanı Palaniappan Chidambaram, geçen yaz ortaya çıkan öfkeyi yatıştırmak için Keşmir'i birkaç kez ziyaret etti. Parlamentoda da kürsüye çıkıp Keşmir Hindistan'ın parçası olduğu için (60 yıl önce Hindu emirinin fermanıyla Hindistan'a katılmıştı) Keşmirlilerin taleplerinin kendine has bir çözüm gerektirdiğini söyledi. Bu itiraf, ne zamandır Keşmir'in Hindistan'ın tamamlayıcı bir parçası olduğu yönündeki güçlü inancını tekrarlayan bir hükümetten geliyor olması itibarıyla şaşırtıcıydı. Ancak çoğu Keşmirli açısından mesele değişmiş değil. Son birkaç yıldır grev ve protesto çağrılarına öncülük eden yaşlı bir ayrılıkçı lider olan Said Ali Şah Cilani, bu sükûnetin gerçek barış olmadığını söylüyor. "Bu, silah zoruyla gerçekleşmiş zorunlu bir barış. İnsanlar çok ağır esaret altında" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.