Pazartesi 29.08.2011

Türkiye'nin İnterneti Kucaklaması

İslamiyet'in siber demokrasiyle uyumu sorgulanıyor.

Okurlarımdan biri bana gönderdiği e-postada, "Yakında evleniyoruz. Nişanlım romanlarınızı seviyor. Bize Twitter'dan özel bir şey gönderirseniz harika olur" diye yazdı. Eskiden kitaplarını imzalamamı isteyen Türk okurları, şimdi özel Twitter mesajları istiyor. Nüfusunun yüzde 75'i 35 yaşın altında olan Türkiye, sosyal medya için verimli bir ortam sunuyor. Türkiye dünyada Facebook kullanıcılarının sayısı açısından dördüncü sırada. Batılı akranlarını takip eden genç Türkler, hevesli biçimde YouTube'a videolar yüklüyor, Mynet'te sohbet ediyor ve tutkuyla blog yazıyor. Türkiye'deki 79 milyon insan kısa süre içinde dünyanın en ilgili internet topluluklarından birisine dönüştü. Türkiye çoğu kez Ortadoğu hatta tüm İslam dünyası için esin kaynağı olarak gösterilir. İnternetin Türkiye'deki gelişme biçimleri, hızlı bir dönüşüm içindeki Müslüman toplumların dijital geleceğine ışık tutabilir. Tunus, Mısır ve Libya yıllar süren otoriter yönetimlerin ardından, internetin desteğiyle özgür ve açık bir tartışma ortamı oluşturabilir mi? Sık sorulan bir soru, İslam'ın Batı demokrasisiyle uyumlu olup olmadığı. Türkiye örneği, bu tartışmayı bir adım ileriye taşıyor: İslam siber demokrasiyle uyumlu mu? Siyasi analistler Ortadoğu ve Balkanlarda internetin ve iletişim araçlarının yaygın kullanımının insan hakları, sivil toplum ve çoğulcu demokrasi konusunda daha gelişkin bir duyarlılık yaratacağını tahmin ediyor. Küresel ve dijital açıdan bağlantılı hale gelmiş bir toplum, aşırılıkçı söyleme daha az yatkın olur. Ulusal Demokrasi Vakfı Başkanı Carl Gershman, interneti, "demokrasinin geliştirilmesi alanında gözden uzak yerlerde, çoğunlukla yaratıcı ve beklenmedik yollarla işleyen güçlü bir etki" diye niteliyor. Son elli yılda üç askeri darbe yaşayan Türkiye şu anda, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün basın özgürlüğü endeksinde 138'inci sırada yer alıyor. İnternet burada önemli bir demokrasi platformu, bir siber meclis işlevi görebilir. İnternet toplumun her kesiminden insanı (ev kadınlarını ve feministleri, Alevileri ve Sünnileri, Kürtleri ve Türkleri hatta İslamcıları ve laik Türkleri bile) bir araya getirebilir. Tesettür kıyafetleri satan e-ticaret sitelerini gezen ve çöpçatanlık forumlarını araştıran dindar Müslümanlar da interneti etkin biçimde kullanıyor. Türkiye'nin siber dünyayı kucaklamasının sıklıkla gözden kaçan olumsuz tarafı, toplumsal hoşgörüsüzlüğün ve kültürel önyargı ların büyüdüğü yerler. Kullanıcıların çoğunun kendileriyle aynı düşüncelere sahip arkadaşlar araması, çokkültürlü etkileşimi nadir görülen bir durum haline getiriyor. Nefret söylemi Türkiye'de internet dünyasında önemli bir sorun. Ancak bunun temel özgürlükleri kısıtlamadan nasıl engellenebileceği, çözümlenmemiş bir soru. İstanbul Bilgi Üniversitesi siber hukuk profesörü Yaman Akdeniz, "İnternetteki ırkçılık ve ayrımcılık, toplumdaki ırkçılık ve ayrımcılık düzeyiyle çok yakından ilişkili" diyor. Hükümet ayrımcı veya şiddet yanlısı içeriği yasaklama yoluna başvurdu. Zaman içinde tahminen 5 bin site yasaklanırken, bu vakaların birçoğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşındı. İnternetteki hoşgörüsüzlük yetkililer için büyük bir sorun oluşturmasa da pornografi oluşturuyor. İnternet denetleme kurumu yeni filtreleme sistemleri getireceğini açıkladı. Kullanıcılara dört paket sunuldu: "aile", "çocuk", "ev" ve "standart". Bu gelişme sansür kaygılarına yol açtı ve Mayıs'ta binlerce kişi sosyal medya aracılığıyla gösteriler düzenledi. Hükümet sonunda fi ltreleme planından geri adım attı. 22 Ağustos sonrasında isteyen kullanıcılar aile paketi alabilecek, isteyenler de eskisi gibi devam edecek. Türkiye geçen yıl YouTube üzerindeki iki yıllık yasağı kaldırmadan önce, sosyal medya sitelerinden gelen baskıyı hissediyordu. Yasağa karşı olduğunu Twitter'da açıklayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bunu en açık eleştirenlerden biriydi. Türkiye büyüleyici çelişkilerle dolu bir ülke ve bu çelişkiler siber dünyada da kendisini gösteriyor. İnternet dünyası şu ana kadar geleneksel bürokrasinin idare edemeyeceği kadar hızlı ve karmaşık oldu. İnternetin doğal olarak demokrasiyi güçlendireceği düşüncesi, fazlasıyla romantik bir görüş olabilir. Türkiye'deki sosyal medya hâlâ emekleme döneminde. Siber dünya biraz Ay'a benziyor; şüphesiz yaşamımıza ışık tutuyor ama zaman içinde görülecek karanlık bir tarafı da var.
İSTİHBARAT ELİF ŞAFAK

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.