Pazartesi 03.10.2011

Kolay çözümler

Kolerayı Önlemek İçin Bir Kumaş Parçası Yeterli
Kırsal bölgelerde yaşayan Bangladeşli kadınlar tatlandırılmış içecekleri yaprak, böcek ve diğer görülebilir kalıntılardan arındırmak için genelde bir parça sari kumaşından geçirirler. Ama kumaşın gözeneklerinden binlerce kat küçük olan hastalık yapıcı mikroorganizmalar, kolayca geçer. Maryland ve Bangladeş'teki araştırmacılar 10 yıl kadar önce, komik ölçüde basit bir çözüm buldu: Sariyi yıka ve katla. Dört tabaka yıkanmış sari kumaşı, gevşemiş ve kabarmış pamuk lifleriyle sudaki mikroskobik planktonları süzerek ayırır. Kolera bulaşmış sudaki basillerin çok büyük kısmı, planktonlara tutunur. Bu yüzden, süzülmüş sudaki basil miktarı yüzde 99'dan çok düşer. İçme suyunun çoğunlukla nehir veya kanaldan alındığı 27 Bangladeş köyündeki kadınlara, su taşımakta kullandıkları testileri dörde katlanmış eski bir sariyle kaplamaları öğretildi. Sonraki 18 ayda bu köylerdeki kolera vakaları, diğer köylere kıyasla yaklaşık yüzde 50 azaldı. Bu oran, çok daha pahalı olan naylon su filtresiyle elde edilen sonuçla neredeyse aynıydı. Araştırmacılar beş yıl sonra aynı köylere geri döndü. Bir tür su filtresinin kullanıldığı mahallelerdeki kolera oranları hâlâ düşüktü. Ancak başlangıçta verilen sariyle filtreleme eğitiminden geçen kadınların yalnızca yüzde 26'sı tek kat bile olsa sari kullandığını belirtirken, kumaşı dörde katlayarak kullananların sayısı çok daha azdı. Gözlemlenen kadınlar arasında, bu iki yöntemi gerçekten kullananların sayısı daha da düşüktü. Burada ibretlik bir ders var. Araştırmacılar ucuz, kolay ve alışıldık çözümlerin bile düzenli olarak pekiştirilmesi gereken davranış değişikliklerini zorunlu kıldığı sonucuna vardı.
Güneş Işığı İnsan Dışkısını Gübre Haline Getirecek
İnsan dışkısı iyi bir gübredir ama kötü koku yayabilir ve tazeyken işlenmesi tehlikeli olabilir. Bunu güvenli hale getirmenin yaygın bir yolu, evin dışında bir tuğla platformun üzerine, dışkının bir kutuya dolabileceği şekilde tuvalet inşa etmek. Platformun altındaki "mahzen" açılınca, dolu kutu haftalarca "pişmesi" için bir çubukla kenara itilip yerine boş kutu koyulabilir. Ayrışma işlemi hastalık yapıcı tehlikeli mikropları parçalar ve kokuyu azaltır. Dış tuvaletlerde dışkının sıvı gibi olmaması için "idrar ayırıcı" gerek. (Suyla seyrelen taze idrar, harika bir gübredir.) Ama bağırsak solucanıı yumurtaları, dışkıda haftalarca yaşayabilir. Gübre o aşamada, özellikle toprakta oynayan çocuklara hastalık bulaştırır. Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden bir ekip, içeriyi güneş ışığıyla kızışan bir fırına çeviren şeffaf plastik "pencereli" bir dış tuvalet mahzeni tasarladı. Ekip üyesi Emily Woods, "Dışkıyı yeterince ısıtabilirseniz, her şeyi öldürürsünüz. Askaris'i 60 derecede iki saatte öldürebilirsiniz. Denemelerde mahzeni 80-90 dereceye kadar ısıttık" diyor. Sonraki adım, Güney Amerika'da canlı solucan yumurtalarıyla yapılacak saha testleri olacak.
Bebekleri destekleyen toz
Bebekler vitamin haplarını yutamıyor. Oysa gelişmekte olan ülkelerde, vitaminlerin sağladığı besin desteğine gereksinim duyan çok sayıda bebek var. Toronto'da doktorluk yapan Stanley Zlotkin bu yüzden, bebeklerin ve yürümeye başlayan çocukların yemeklerine serpiştirilebilecek tatsız bir vitamin tozu olan Sprinkles'ı üretti. Yılda sadece birkaç dolara mal olan tozlar, vitamin ve mineral eksikliğinden kaynaklanan rahatsızlıkları önleyebilir. Bu toz ilk olarak 2001'de Moğolistan'da yaygın biçimde dağıtıldı. Bugün Sprinkles'ın daha büyük çocuklara ve yetişkinlere yönelik formülleri de bulunuyor. Ayrıca çeşitli üreticiler buna benzer besin tozları üretiyor. Dünya Gıda Programı'na göre 2010'da, yaklaşık 350 bin kişiye mikro besin paketleri verildi. Dünya Gıda Programı mikro besin şefi Martin Bloem kurumun, içlerinde Gana, Afganistan ve Dominik Cumhuriyeti'nin olduğu yedi ülkede mikro besin tozları dağıttığını ve önümüzdeki yıl 1,3 milyon kişiye paket dağıtımı yapmayı umduğunu belirtiyor. Bloem, "Bu kültürel açıdan çok duyarlı, teknik bakımdan doğru ve düşük maliyetli bir çözüm. Anneler bunun harika bir çözüm olduğunu çok hızlı biçimde anlıyor" diyor.
Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Sıvı Mercekler
Gelişmiş ülkelerde gözlük almak basit bir iş. Ama çok az göz doktorunun olduğu, gözlük gibi lükslere yetecek paranın bulunmadığı gelişmekte olan ülkelerde durum farklı. Burada devreye bir şeyleri düzeltmeye düşkün olan, Oxford Üniversitesi'nden atom fizikçisi Joshua Silver girdi. Silver 1980'lerde, kullanıcının odaklanma gücünü değiştirdiği mercekler ürettiği bir kendin yap projesi başlattı ve iki esnek ve şeffaf zardan oluşan, içi sıvı dolu bir paket yani sıvı mercek tasarlayıp üretti. Sıvıyı çekmek veya ona ekleme yapmak, kavisi değiştirerek merceği daha güçlü veya zayıf yapıyor. Silver "Dünya Sağlık Örgütü'yle bağlantı kurup körlüğün önlenmesine yönelik programın yöneticisini buldum. Ona dünyada kaç kişinin, gözlüğe ihtiyacı olduğu halde gözlüğü olmadığını sordum. Bana sayının yaklaşık bir milyar olduğunu söyledi" diyor. İngiltere'nin verdiği hibeyle çalışan Silver, ayarlanabilir gözlüğü geliştirdi. Mercekler berrak silikon sıvısıyla dolu ve her sapta bir kadran var. Kullanıcı her iki gözdeki görüş yeterli olana dek kadranları çeviriyor. Astigmatizmi düzeltmeyen gözlükler, şık da değil. Ancak kadran ve pompa ayarlandıktan sonra çıkarılabiliyor. Dünyada 30 binden fazla yetişkin bu gözlükleri kullanıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.