Giriş Tarihi: 14.11.2011

Orta Avrupa Euro Krizini Yakından Hissediyor

Bazı Orta Avrupa ülkeleri euro bölgesinde, bazıları da dışında. Ancak 2 008-9 küresel f inans k rizinin ardından toparlanmakta olan bu ülkelerin tümü, bu yıl euro bölgesini sarsan çalkantıdan zarar gördü. Bölge ülkelerinin ekonomileri, euro bölgesine yapılan ihracata bağımlı. Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'nın bile, önümüzdeki aylarda ciddi ölçüde yavaşlayabileceği öngörülüyor. Uzmanlar bu gelişmelerden çok kötü etkilenecek olan Orta Avrupa'nın, kendisini bekleyen zor zamanlara hazırlandığını söylüyor. Varşova'daki Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nden ekonomist Maciej Krzak, "Euro krizi Orta Avrupa'yı çok açıdan etkiliyor. Orta Avrupa'daki ticaret akışını ve büyümeyi etkiliyor. Ayrıca riskten kaçınma ve sermaye kaçışlarıyla birlikte yayılıyor" diyor. Gelişen ülkelerde piyasa ekonomilerini destekleyen Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD), euro bölgesindeki devlet borcu sorununun, bölgenin doğu komşularındaki büyüme beklentilerini bozacağını belirtiyor. 2008-9 krizi sırasında sert bütçe kesintileri yaptıktan sonra euro bölgesine katılan Estonya, şirketlerin aldığı siparişlerin azalmasıyla ve yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 13.3'lük işsizlik oranıyla karşı karşıya kaldı. Estonya'nın euro bölgesindeki diğer ülkelere yaptığı ihracat, gayrisafi yurtiçi hâsılasının dörtte birini oluşturuyor. Başkent Tallinn'deki Estonya Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü'nün Başkanı Marje Josing, "Büyüme oranları euro bölgesindeki ülkelerin tümünde yavaşladığı için, elbette baskıyı hissediyoruz" diyor. Tüm bunlara rağmen Estonya hükümeti, euroya katılma kararından pişmanlık duymuyor. "Euro bölgesine girmemizden önce, Estonya kronu zaten euroya sabitlenmişti" diye vurgulayan Josing, euroya geçmenin "disiplin getirdiğini" söylüyor. Henüz euroya geçmemiş olan Polonya bunu yapmayı hâlâ istiyor, ama sadece koşulların uygun olduğunu düşündüğü bir zamanda. Şu an için euro bölgesinin dışında olmak Polonya açısından, kendi parası zlotiyi desteklemekte nispeten özgür olmak anlamına geliyor. Polonya'nın euro bölgesine yaptığı ihracat, ülke ekonomisinin görece özerkliğini yansıtır şekilde, gayrisafi yurtiçi hâsılasının yalnızca yüzde 17'sini oluşturuyor. Polonya'nın en önemli ticaret ortaklarından birisi olan Almanya'daki ekonomik durumun, ülke üzerinde büyük bir etkisi var. Ama buna rağmen Polonya, kendi iç talebinin hâlâ güçlü olması nedeniyle kendini koruyabilen bölgedeki tek ülke. Viyana Uluslararası Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden ekonomist Sandor Richter, en azından euro krizi bakımından Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin, euro kuşağı dışında olmanın yararını gördüğünü söylüyor. Richter'e göre Polonya örneği, "euro bölgesi dışındaki ülkelerin, ulusal paraları üzerinde baskı yaşandığında müdahale etme seçeneğine sahip olduklarını gösterdi". Ancak Richter yine de bunun yalnızca kısa vadeli bir avantaj olduğunu belirterek "Daha uzun dönemli bir bakış açısına göre euroyu istikrara kavuşturma yönünde başarılı girişimler olduğunda, euroya katılma seçeneği göz ardı edilmemeli" diyor Sadece 10 milyonluk bir nüfusa sahip Macaristan, euro bölgesindeki krizin yayılmasına daha açık bir durumda. Estonya gibi Macaristan da, ortak parayı kullanan ülkelere yaptığı ve gayrisafi yurtiçi hâsılasının yüzde 34'ünü oluşturan ihracata oldukça bağımlı. Alman ekonomisinin yavaşlamasına dair her tür işaret, ekonomiyi 2009'da gördüğü dip noktasından çıkarmak için sıkı çalışan Macar hükümetini korkutuyor. EBRD'ye göre o dönemde ülke ekonomisi yüzde 6.5 küçülmüştü. EBRD Temmuz itibarıyla yılda yüzde 2.7 düzeyinde olan ekonomik büyümenin, son üç ayda tekrar yüzde 1.7'ye gerilediğini belirtiyor. Macaristan'ın euroya katılmak için getirilen şartları yakın zamanda karşılaması mümkün görünmüyor. Ancak euro bölgesine giren diğer küçük Orta Avrupa ülkelerinin tecrübelerine bakan hükümet, bunu bir avantaj olarak görebilir. Her ikisi de euro kuşağına üye olan Slovakya ve Slovenya, şimdi ciddi ekonomik sorunlarla boğuşuyor. İhracat odaklı ekonomisiyle Slovakya, yakın zamana kadar iyi gidiyordu. Bu yılın ilk altı ayında yıllık büyüme yüzde 3 dolayındaydı. Ancak EBRD bu oranın gelecek yıl yüzde 1'e düşeceğini tahmin ediyor. Slovenya hem büyük ölçüde euro bölgesine bağımlı olması hem de zayıf ve yetersiz sermayeli bankacılık sistemi nedeniyle kötü durumda. Euroyu kuşatan tüm çalkantılara rağmen, henüz euroya geçmeyen Orta Avrupa ülkeleri en sonunda euro bölgesine girme taahhüt ediyor. Ama Estonyalı uzman Josing, bir uyarıda bulunuyor. Josing, "Buna gerçekten hazır olmalı ve ödevlerinizi yapmalısınız. Ekonominizi rekabetçi hale getirmek ve daha verimli kılmak için yapısal reformlar yapmal ısınız. Yunan krizinden çıkan derslerden biri de bu" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.