Pazartesi 14.11.2011

Yılanın İştahı Yeni İlaçlara İlham Verebilir

BOULDER, Colorado - Piton yılanları tek bir öğünde geyik, timsah ve domuz gibi en az kendileri kadar büyük hayvanları mideye indirebilir. Pitonun avını sindirme süreci de en az yerken yaptıkları kadar ilginç. İç organlarının büyüklüğü bir gün içinde iki katına çıkabilir. Metabolizma hızı ve ensülin ve yağ üretimiyse artar. Organlar birkaç gün içinde normal büyüklüğüne geri döner. Metabolizma yavaşlar. Daha sonra yılan kas kütlesini kaybetmeden ya da herhangi bir yan etkiyle karşılaşmadan bir yıla kadar hiçbir şey yemeden yaşayabilir. Bu gizemin, kalp krizi başta olmak üzere insan sağlığı açısından önemli sonuçları bulunuyor. Colorada Üniversitesi'nden araştırmacılar ise gizemi çözdüklerini düşünüyor. Science dergisinin son sayısında, araştırmacılar yemek yiyen bir piton yılanının hücrelerini genişleterek kalbini büyüttüğünü söylüyor. Bu sürece hipertropi adı veriliyor. Yılanların kalp hastalığına yakalanıp yakalanmadığı bilinmiyor. Bir diğer bulguysa üç yağ asidinin bileşiminin, pitonun kalbi, bağırsakları, karaciğeri ve böbreklerinde genişlemeye yol açtığı yönünde. Araştırmacılara göre bu değişimleri anlamak, çeşitli hastalıkları önleme, tedavi etme hatta tersine çevirmenin yollarını bulmalarını sağlayabilir. Colorada Üniversitesi Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nden Profesör Leslie A. Leinwand, bulguların diyabet, yüksek tansiyon, obezite ve genç sporcularda ani ölümleri önleyecek tedavilere de ön ayak olabileceğini söylüyor. Leinwand pitonların yemek yerken yağ asitleri ve insan kalbine zarar verecek miktardaki diğer yağlardan oluşan yumuşak bir plazma ürettiğini söylüyor. Doğal yağların ana bileşeni olan trigliserit oranının sindirme sürecinde 50 kat artıyor. Colorada'daki piton araştırması 2005 yılında başladı. Kalbin moleküler işleyişi üzerine uzmanlaşmış olan Leinwand, pitonlarla ilgili bu tür araştırmaların fazla olmadığını biliyordu. Yapısal farklılıklar var. Pitonların kalbinde üç, insan kalbindeyse dört odacık bulunuyor. Yine de karşılaştırmalı biyoloji deneylerinin insan kalbiyle ilgili araştırmalarda ilerleme sağlayacağını düşünüyordu. Pitonların boyu 7.6 metreye, genişliğiyse bir telefon direğinin genişliğine ulaşabilir. Leinwand 1.5 metre boyunda yılanlar satın aldı. Av midesindeyken, pitonun organlarının nası l büyüdüğünü gözlemledi. Organlar iki hafta içinde küçüldü. Kalp büyümesinin nedeni yeni hücre oluşumu değil, hipertrofiydi. İnsan kalbinde hipertrofi iki şekilde gerçekleşiyor. Yüksek tansiyon ve kalp krizi gibi hastalıkların yol açtığı hipertrofi başta gelen ölüm sebeplerinden biri. İkincisiyse yararlı ve sporcularda egzersiz sırasında gerçekleşiyor. Araştırmacılar piton kalbindeki büyümenin, sporcuların kalbinde görülen büyümeye benzediğini ortaya çıkardı. Hedeflerinden biri, yılanın saldığı plazmanın neden sporculardaki gibi yararlı hipertrofiye neden olduğunu bulmaktı. Hücre biyolojisi alanında doktora yapmış olan ekip üyelerinden Cecilia A. Riquelme, deney başladıktan bir yıl sonra aç kalmış bir pitona yemek yiyen bir pitonun kanını enjekte etti ve aç pitonun kalbinin büyüdüğünü gözlemledi. Daha sonra aynı etkiyi yaratıp yaratmayacağını görmek için, kandaki plazmayı fare kalbindeki hücrelere eklemeyi önerdi. Aynı etki tekrar tekrar gözlemlendi. Ama piton plazmasının hangi bileşeni hücrelerin büyümesine yol açıyor? Kanıtlar vücudun enerji üretimi ve metabolizmasında önemli rol oynayan yağ asitlerini işaret ediyor. Diğer deneyler karnı doymuş bir pitondaki üç yağ asidinin yalnızca belli bir kombinasyonunun aç bir pitona enjekte edildiğinde aynı hipertrofiye yol açtığını gösterdi. Pitonun hücrelerini genişleten üç yağ asidi (mristik, palmitik ve palmitoleik) pitonlarda insanlara kıyasla çok daha yüksek oranlarda bulunuyor. Bir ya da iki yağ asidini enjekte etmek hipertrofiye yol açmıyor. Araştırmacılar SOD adı verilen bir enzimin piton kalbini yüksek oranda yağdan koruduğunu ortaya çıkardı. Yapılan deneylerden birinde, karınları şişmiş pitonlardan alınan plazma canlı farelere enjekte edildi. Ve yine şaşırtıcı biçimde fare kalbindeki hücreler, sağlıklı bir sporcununki gibi genişledi. Peki, organların küçülerek açlık halindeki boyutuna gelmesine yol açan ne? Bu tür bulgular insan hücrelerinin ölümü açısından ne ifade ediyor? Yağlı asitlerini düzenli olarak enjekte etmek organların güvenli bir biçimde büyümesini sağlar mı? Bu sorular hâlâ cevapsız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.