Pazartesi 14.11.2011

Zengin Ülkeler İçin Hesap Verme Günü

WASHINGTON - Yunanistan bezgin halka sert kemer sıkma önlemlerini kabul ettirebilecek bir hükümet kurmaya çalışırken, yaşadığı mali krizi çözmek için birkaç adım attıktan sonra tekrar geri adım atan Avrupa her zamanki gibi. Bu arada Washington, ABD Kongresi'nin son bütçe açığı azaltma komitesinin, diğer hiç kimsenin başaramadığı şeyi başarmasını umuyor. Bu bürokrasi ve tıkanıklık döngüsü, aylardır kendini tekrar ediyor. Atlantik'in her iki yakasındaki beceriksiz siyasetçileri suçlamak cazip bir şey ve bu tümüyle yanlış da değil. Ama hikâye sadece bundan ibaret değil. Aslında sanayileşmiş ülkelerin çoğu (ABD, Avrupa ve tabii Japonya) zor bir ekonomik çıkmazda. Siyasetçiler denemeye hevesli olsalar bile, vatandaşlardan hızla onay alabilecek basit çözümler yok. Bu ülkelerdeki çoğu seçmen, kendi kendilerine şu anki vergi oranlarıyla karşılayamayacakları sosyal yardımlar vaat ettikleri gerçeğini henüz kabullenemedi. Bu ekonomiler çok uzun zamandır, emekli sayısındaki yaklaşan büyük artışın gerektirdiği kaynağı yaratamayacak kadar yavaş büyüyor. California Üniversitesi'nden ekonomist Barry Eichengreen, "ABD ve Avrupa, iki nedenle zor seçimler yapmak durumunda: Yavaşlayan büyüme ve yaşlanan nüfus. Avrupa'nın seçimleri ABD'ninkilerden daha zor çünkü büyüme olasılığı çok daha kuşkulu" diyor. Yunan Parlamentosu bu ayın başında, Avrupa'nın ülke borcunu azaltmayı amaçlayan anlaşmasını onaylamaya yönelik büyük bir adım atınca, umutlu olmak için birkaç neden belirdi. Ama temel dinamik değişmedi. Çoğu ekonomiste göre Avrupa artık en acil sorunları İtalya'nın yarattığı bir ortamda, borçlarını karşılayacak parayı bir kenara hâlâ koymadı. ABD Kongresi'nin özel bütçe açığı komitesinin çok az ilerleme kaydettiği de görülüyor. Kaynakları eskisinden daha yavaş arttığı halde, zengin ülkeler bu kaynaklara yönelik hızla artan taleplerle karşı karşıya. Artan taleplerin nedeni, nüfusun yaşlanması. Kaynakların artışındaki yavaşlamanın nedeniyse, son kuşakta ekonomik büyümenin yavaşlaması. Ülkeden ülkeye değişen karmaşık bir dizi etken, büyümeyi yavaşlattı. Son 70 yılın en şiddetli mali krizi ve küresel durgunluğu, her yerdeki yavaşlamayı daha da kötüleştirdi. Bu karışım Avrupa ve ABD'yi, önünde yapılacak daha başka fedakârlıkların bulunduğu, hayal kırıklığı içindeki halklarla yüz yüze bıraktı. Harvard Üniversitesi'nden ekonomi tarihçisi Benjamin Friedman, "Bunlar son derece zor olan ahlaki konular. Aslında burada, emekliye ayrılmış yaşlı nüfusu ne ölçüde koruyacağımızı tartışıyoruz" diyor. ABD'deki tartışmalar, nüfusun yaşlandığı ortamda devletin daha büyük rol oynamasına izin verip vermemeye ve zenginlerin daha fazla vergi ödeyip ödememesine odaklanıyor. Avrupa'daki tartışmalar, ABD'dekinden daha büyük rol oynayan devletin rolünü küçültüp küçültmemek ve Almanya gibi zengin kuzey ülkelerinin, mali sorumsuzluktan zarar gören Yunanistan ve İtalya benzeri görece yoksul ülkeleri destekleyip desteklememesi üzerinde dönüyor. Ayrıca her yerde asıl tartışma, parti çıkarlarından ve bir sonraki seçimden daha önemli konularla ilgili. Bu felsefi bir tartışma. Kentucky Senatörü Mitch McConnell, "Ülke çok kötü durumda ve halk Kongre'nin bu konuda bir şeyler yapmasını istiyor. Ama bizler ne yapılması gerektiği konusunda çok farklı görüşlere sahibiz" dedi. Kuşkusuz, siyasetçiler kendilerini haklı eleştirilere açık hale getirdi. McConnell ile Cumhuriyetçi arkadaşları, Başkan Obama'nın bağımsız iktisatçılardan geniş destek alan istihdamla ilgili bir yasa tasarısını engelledi. Bunlar ayrıca seçmenlere, yeni vergiler getirilmeyeceğine dair bir vaadin, askeri harcamalarla devletin yaşlılara yönelik sosyal programlarında gerektirdiği kesintiler konusunda doğruyu söyleyemedi. Demokratlar yılda 250 bin dolardan az kazanan hanelere yönelik vergileri artırmama sözü verdi. Bu, kabul ettiklerinden daha büyük sosyal yardım kesintileri yapılmadan imkânsız görünüyor. Ancak anketler gelecekteki bütçe matematiğini anlatmanın, çok az siyasi fayda sağlayacağını gösteriyor. Eichengreen, "Herkes 'Ödediğim vergiler, bir başkasının aldığı sosyal yardımlara gidiyor' diye düşünüyor ve bu da insanları çözümlere daha çok direnmeye yöneltiyor" diyor. ABD ve Fransa'da bu duygulara oynayan başkan adaylarının, kızgın seçmenleri kemer sıkmaya zorlaması olanaksız gözüküyor. Genelde ekonomik yeniliklerin yapılmasına yardımcı olan becerikli işgücünden, hukukun üstünlüğünden ve siyasi özgürlüklerden yararlanan ABD ve Avrupa, dünyanın gelmiş geçmiş en zengin toplumları arasında. ABD düşük faiz oranlarından yararlanmayı sürdürüyor. Bu durum, tahvil piyasasının ülkeye olan güvenini gösteriyor. Ancak ABD ve Avrupa, sorunlarının birbirinden beslenmesi tehlikesiyle yüz yüze. Son ekonomik durgunluk, seçmenleri ve karar alıcıları zor seçimler yapmaya daha isteksiz hale getirebilir. Bu durumda siyasi felç yeni bir mali kargaşa yaratarak ekonomiyi daha da kötüleştirebilir. Friedman The National Interest dergisinin son sayısında yazdığı makalede, sorunu "sıfır büyüme tuzağı" diye adlandırdı. Bu tuzak kısa vadede tıpkı Almanya'nın savurgan ülkeleri kurtarmaktan nefret etmesi gibi, acil önlemlere direnme şeklini alabilir ve bu da açıkları artırabilir. ABD Hazine Bakanı Timothy F. Geithner bu ayın başında, "Mali krizlerin temel paradoksu, adil ve doğru görünen şeylerin, adil ve doğru bir sonuç almak için gereken şeylerin zıddı olmasıdır" dedi. Uzun vadede ise, tuzağı yaratan şey mali istikrara dönüş için gereken daha yüksek vergilere ve düşük sosyal yardımlara yönelik direniş. Gelir artışının ne kadar zayıf olduğu düşünüldüğünde, bu direniş anlaşılabilir olsa da sürdürülebilir değil. Avrupa önümüzdeki haftalarda, borçlarla ilgili alınacak bir dizi kararla karşı karşıya. Kongre'deki açık komitesi de, son tarih olan 23 Kasım'a yaklaşıyor. İnsan bu ortamda, karar alıcıların yakında mecburen bazı ciddi kararlar alacaklarını düşünüyor. Ancak tarihteki tecrübeler bize, bu kararları bir kez daha ertelemenin yollarını pekâlâ bulabileceklerini de gösteriyor.
DAVID LEONHARDT

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.