Muhafazakârlıkla Şıklığı Buluşturan Türk Dergisi

İSTANBUL - Buradaki şık tasarımlı, modern bir çatı katında, başlarında rengârenk türbanlar bulunan bir grup model poz veriyordu. Türban olmasaydı, çekimin herhangi bir moda dergisi için yapıldığı düşünülebilirdi. Fakat Türk medyasında "muhafazakârların Vogue'u" olarak anılan Âlâ, bildiğiniz dergilerden biri değil. İslami değerleri yüksek modayla alışılmadık bir şekilde bir araya getiren dergi, Louis Vuitton marka çanta kullanan ancak geleneksel moda dergilerindeki dekolteli kıyafetlere ilgi göstermeyen türbanlı, muhafazakâr çalışan kadınlara hitap ediyor. Muhafazakâr bir Müslüman ve eski bir pazar analisti olan Âlâ'nın kurucularından 31 yaşındaki İbrahim Burak Birer, kot pantolonları ve tasarımcı ceketleri giymeyi tercih ettiğini söylüyor. Dergiyi kurmaya, uluslararası bir moda dergisinin kapağında, transparan bir kıyafet giymiş takma göğüsleri olan bir travestiyi gördükten sonra karar verdiğini söylüyor. Âlâ'nın gösterişli ofisinde yapılan röportajda, "Sektörde, farklı bir dünya görüşü olan muhafazakâr kadınlara yönelik yayınlar açısından bir boşluk olduğunu fark ettik" diyor. Âlâ, dini kurallara sıkı sıkıya uyuyor: Kollar ve baş örtülü olmalı; dar pantolonlar ve dizüstü etekler yasak. Ancak Birer, Kuran'ın topuklu ayakkabıları yasaklamadığını söylüyor. "Şık ve zevkli biri olabilirsiniz. Tahrik edici olmadığı sürece kadın güzelliği sorun yaratmıyor" diyor. Kurulduğu Haziran'dan bu yana 30 bin aboneye ulaşan Âlâ'nın başarısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmesinden beri refaha kavuşan İslami burjuvazinin yükselişine bir örnek. Başını örtenlerin de Mercedes kullanabileceğini düşünen bu dindar ticaret sınıfı, bir zamanlar kamusal alanda başörtüsünü yasaklayan laik elitlerin hâkim olduğu ülkede, toplumu değiştiriyor. Âlâ'nın muhafazakâr yaklaşımına rağmen, pahalı kıyafetler içinde poz veren modellerin fotoğrafları, bazı din adamları tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. İster türban takmış, ister seksi sutyen giymiş olsun, kadın fotoğraflarının kadınlığı sergilemeyi caiz bulmayan İslam'a aykırı olduğunu söylüyorlar. Diğer Müslüman entelektüeller de İslam'la bağdaşmayan, maneviyattan uzak ticari anlayışın Âlâ tarafından teşvik edildiğini iddia ediyor. Birer, iyi bir yaşam sürmekle iyi bir Müslüman olmanın birbirine ters düşmediğini söylüyor. Âlâ'nın leopar desenli dikkat çekici bir türban takmış olan 24 yaşındaki editörü Hülya Aslan'a göreyse, dergide yer verilen şık giyimli türbanlı kadınlar, Türkiye'deki dindar bir kadın neslinin toplumdaki yerinin güçlenmesini yansıtıyor. Aslan, "Türban uzun bir süre boyunca siyasi bir araç olarak kullanıldı ama benim gibi türban takan milyonlarca kadın var. Biz tabuları yıkıyoruz" diyor. Birer ve 32 yaşındaki iş ortağı Mehmet Volkan Atay, Âlâ'yı ilerde tüm Ortadoğu'da yayınlamak istediklerini söylüyor. Ancak iktidar partisinin kurucu üyesi ve muhafazakâr kesimin önde gelen düşünürlerinden olan Ayşe Böhürler, derginin dindar kadınlara verdiği mesajlara şüpheyle yaklaştığını söylüyor. Böhürler, "İslam çağdaşlığı destekleyen bir dindir. Ama Gucci marka bir başörtüsü takmak, sizi modern bir kadın yapmaz" diyor.