Pazartesi 07.05.2012

Eşitizliğe Karşı Daha Yüksek Vergi

Emmanuel Saez ve Thomas Piketty dünyanın her yerinde yoksulların, orta sınıfların ve zenginlerin gelirini inceledi. Yaptıkları çalışma her şeyden önce, ABD'de en çok kazanan insanların milli gelirden aldığı payın son otuz yılda gittikçe arttığını ve eşitsizliğin neredeyse Büyük Buhran öncesindeki kadar vahim düzeye geldiğini gösteriyor. Washington'da ve ekonomi çevrelerinde kısaca "Piketty-Saez" olarak bilinen ikili, The Wall Street Journal'ın muhafazakâr başyazı sayfasında şiddetle eleştirildi. Beyaz Saray'ın bütçe belgelerinde de adları geçti. Berke ley'dek i Ca l i forniya Üniversitesi'nde profesör olan 39 yaşındaki Saez, Nobel'den sonraki en önemli ekonomi ödülü olarak görülen John Bates Clark Madalyasını ve MacArthur bursunu kazandı. Paris İktisat Fakültesi'nden 40 yaşındaki Piketty ise, başka ödüllere ek olarak Le Monde'un en iyi genç ekonomist ödülünü kazandı. İki ekonomist de, girişimcilik becerisi, yenilikçi ruhu ve özellikle mükemmel üniversiteleri nedeniyle ABD'ye hayranlık duyduğunu söylüyor. Ama ikisi de, ABD'de son otuz yılda gerçekleşen gelir artışından aslan payını alan zenginlerin daha yüksek vergi ödeyip ödememesi konusundaki mevcut tartışmaları hayretle karşıladıklarını belirtiyor. Piketty biraz şaşırmış şekilde, "ABD tamamen çıldırmış bir eşitsizlik düzeyine giderek alışıyor. İnsanlar eşitsizliği azaltmanın aşırı bir tepki olacağını söylüyor. Bence ABD'nin göz yumduğu eşitsizlik düzeyine tahammül etmenin kendisi aşırılık" diyor. Piketty ve Saez'in çalışması gelir ve adaletle ilgili ulusal tartışmalara yön verirken, önerdikleri çözüm nazik siyasi tartışmaların sınırlarının çok dışında kalıyor. Önerileri, mevcut sistemde en fazla yüzde 35 vergi ödeyen zenginlere yüzde 50, 70 hatta yüzde 90'ı bulan çok daha yüksek ek vergiler getirmek. İki ekonomist, Demokratların zenginlerden alınan vergiyi artırmaya yönelik en cesur planının (1 milyon doları aşan gelirlere yüzde 30 oranında asgari vergi öngören Buffett Kuralı) bile, zenginlerin gelirden aldığı paydaki artışı geri çevirmeye yetmeyeceğini savunuyor. Muhafazakârlar buna, yüksek vergi oranlarının ekonomik büyümeyi boğacağını ve bazı şirketlerin ve iyi kazanan çalışanların başka ülkelere kaçmasına neden olacağını söyleyerek karşı çıkıyor. Ama Piketty ve Saez, geçmişteki verilerin kendilerini doğruladığını savunuyor. Birçok ülkede (bir zamanlar ABD de yüksek vergiler uygulamıştı), yüksek vergiler ekonomik büyümeyi durdurmadı. Piketty "ABD bir bakıma Eski Avrupa'ya benziyor. Bu, tarihsel açıdan çok tuhaf. ABD geçmişte hem ruhen hem de fiilen çok eşitlikçiydi. Eskiden Fransa'daki servet ve gelir eşitsizliği çok daha fazlaydı. Zenginlerden çok yüksek vergi alma uygulaması, ABD'de icat edildi" diyor. İki ekonomistin gelir eşitsizliğinin haritasını çıkarma projesi, yirmi yıl önce başladı. Saez o dönemde Harvard Üniversitesi'nde, Piketty ise Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde ders veriyordu. Elde ettikleri bulgular onları şaşırttı. Diğer ileri sanayi ülkelerinde olduğu gibi ABD'deki eşitsizlik de, ekonomistlerin "Büyük Sıkışma" olarak adlandırdığı İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde düşmüş ve 1970'lerde de sabit kalmıştı. Ancak bu dönemin ardından eşitsizlik tekrar artmaya başladı. Piketty ve Saez'in hazırladığı, süreci gösteren grafik ünlü oldu: Eşitsizliğin Büyük Buhran öncesindeki kadar vahim olduğu, derin bir U. Obama'nın eski bütçe yöneticisi Peter R. Orszag, Piketty-Saez çalışmasının "yönetimin vergi kanununu yeniden dengeli hale getirmek için izleyeceği yolu gösterdiğini" söylüyor. Piketty ve Saez aynı eşitsizlik eğiliminin büyük ölçüde sürdüğünü tespit etti. Gelir dağılımının en alt yüzde 90'lık dilimindekilerin geliri, enflasyona uyarlanmış rakamlarla 2000 ile 2007 arasında sadece yüzde 4 civarında arttı. En üst binde 1'lik dilimdekilerin geliri ise, yaklaşık yüzde 94 oranında arttı. Piketty ve Saez'in Mart'ta yayınladığı veriler, gelir dağılımının en üst yüzde 1'lik dilimindekilerin, toparlanmanın ilk yılında gerçekleşen gelir kazancının neredeyse tümünü aldığını gösterdi. En üst yüzde 10'luk dilimdekiler, 2010'da toplam gelirin yaklaşık yarısını aldı. Nobel ödüllü MIT profesörü Peter Diamond, "Washington'daki tartışma, Bush ve Clinton dönemlerindeki vergi oranları hakkında. Bizim tespitimize göre tartışmanın konusu, Reagan döneminin 1986'dan önceki bölümünde yüzde 50 düzeyinde olan vergi oranı ile Johnson döneminden Reagan dönemine kadarki daha yüksek vergi oranları olmalı. Yeni Düzen'i tasarlayan Franklin D. Roosevelt'in başkanlık dönemini kasteden Piketty, "Yüzde 30, Roosevelt dönemindeki yüzde 91'den üç kat düşük. Eşitsizlik de o dönemdekinden yüksek" diyor.
ANNIE LOWREY

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.