Pazartesi 23.07.2012
Son Güncelleme: Pazar 22.07.2012

Eserler Dokunulmaz Hale Geldiğinde

Minneapolis'te yaşayan David Dewey, Çin antikaları toplamaya başladıktan sonraki 30 yılda, seçtiği müzelere onlarca eser bağışlayarak memleketindeki Sanat Enstitüsü ile Çin Dili ve Edebiyatı okuduğu Vermont'taki Middlebury Koleji'ni zenginleştirmiş. Ama müzelerin şu anda hangi eserlerin kabul edileceği konusunda uydukları kurallar nedeniyle, bağış döneminin büyük ölçüde bittiğini söylüyor. Dewey, "Eserleri almıyorlar, alamıyorlar" diyor. Harvard Üniversitesi'nden hukuk profesörü Alan M. Dershowitz de benzer bir sıkıntı yaşıyor. Antika koleksiyonu yapan Dershowitz, 1990'ların başında bir Sotheby's müzayedesinden aldığı Mısır lahdini satmak istiyor. Ama müzayede evlerinin satış için kabul ettikleri eserler konusunda daha sıkı kurallar uygulaması, bunu engelliyor. Dershowitz, "Eserin Mısır'dan ne zaman geldiğini kanıtlayamıyorum" diyor. Yağmalanan eserlerin ticaretini sınırlamak amacıyla ABD'nin her yerinde al ınan önlemler, koleksiyoncuların kültürel hazineleri bağışlamasını ve satmasını güçleştiriyor. Müzeler genelde 1970'ten önceki tarihi belgelenmemiş olan eserleri artık istemiyor. Bu tarih, Sanat Müzesi Müdürleri Birliği tarafından belirlendi. Çalınan eserleri geri getirmeye çalışan ülkeler ve eserleri doğal yerinde incelemek isteyen arkeologlar, 2008'de kaleme alınan bu kuralları beğendi. Ama bu büyük tutum değişikliği, koleksiyoncuların yıllar önce saygın satıcılardan iyi ni koleksiyoncular, müzelerin ana destek kaynağı oldu. Ama antika eser ticareti, esere kaynağında el koymakla başlar: eserlerin doğal yerinden kaldırılarak müzeler gibi bilim adamlarının ve halkın daha kolay erişebildiği yerlere götürülmesi hedeflenir. Cambridge Üniversitesi Kaçak Antika Araştırmaları Merkezi'nin eski müdürü arkeolog Neil J. Brodie, "Koleksiyoncular menşe kaydı olmadıkça, bir eserin başlangıçta yasadışı veya zararlı yöntemlerle edinilip edinilmediğini bilmenin imkânsız olduğunun farkında" diyor. Sıkılaştırılmış kurallara yönelik talep, birkaç yıl önce Los Angeles'taki J. Paul Getty Müzesi ile diğer kurumlarda yaşanan ve sonunda yeni politikalar oluşturulmasına yol açan eser alımı skandallarından sonra hızlandı. Bu kurallar müzeleri, 1970 kriterini karşılayamayan veya kaynak ülkeden alınmış bir çıkış belgesi olmayan eserleri s atın a lmaktan v eya k abul etmekten kesinlikle vazgeçiriyor. Kültürel Politika Araştırmaları Enstitüsü'nün tahminlerine göre, ABD'de şahısların elindeki 111 bin 900'e yakın Yunan, Roma, Etrüsk ve bunlarla ilintili kültürlere ait nesnenin "kaynağı belirsiz." Enstitü başkanı Arthur A. Houghton III, bu "öksüz" eserlerin müzeler tarafından reddedildikten sonra muhtemelen ülke dışındaki şahısların eline geçeceğini söylüyor. Ama Profesör Elia, kibirli "söylemin" ürünü olarak gördüğü "öksüz" ifadesini reddediyor. Elia, "Bu söylem, koleksiyonculuk ile ticaretin öncelikle yağmalamaya neden olduğunu görmezden geliyor. Yağmacıların, simsarların ve koleksiyoncuların 'kurtardığı' her esere karşılık, bir yığın mahvedilmiş yer, kaybedilen bilgi, kırılan eser ve çiğnenen yasa var" diyor. Kaygılı koleksiyoncular, belgesiz eserleri müzayedeye koyunca yabancı ülkelerce dava edilmekten veya belki de bu ülkeler adına hareket eden ABD makamlarının eserlere el koymasından çekiniyor. Muhtemel tartışmal ı eserler hakkında "güvenilir ve tarafsız" bir veritabanından kanıt ve fotoğraf sunan koleksiyonculara bir tür af getirilmesini öneren Houghton, bir eser üzerinde birkaç yıl içinde hak iddia edilmezse, eserin mülkiyetinin artık tartışılamayacağını söylüyor. De r s h owi t z S o t h e b y 's müzayedesinden aldığı ahşap Mısır lahdini satamadığı için üzülmediğini söylüyor. Eserin durumu şimdilik belirsiz. Bu arada, evinde başka bir Mısır lahdi daha olduğunu ve bunu satmayı bile denemediğini söyleyen Dershowitz, "Onu evin salonunda saklıyorum" diyor. yetle aldıklarını söylediği eserlerin, ellerinde kalmasına yol açtı. Koleksiyoncular ve onların destekçileri, önemli bağışlar kabul edilmediği için müzelerin, kültürel çalışmaların ve eserlerin kendilerinin zarar göreceğini tahmin ediyor. New Mexico Santa Fe merkezli Kültürel Politika Araştırmaları Enstitüsü avukatı Kate Fitz Gibbon, şu uyarıda bulunuyor: "Böyle giderse yeni bir koleksiyoncu, bağışçı ve antik sanat koruyucusu kuşağı oluşmayabilir." Ama Gibbon'ın görüşünü abartılı bulanlar var. Boston Üniversitesi'nden arkeoloji profesörü ricardo J. Elia, "Antika eser koleksiyonculuğu, koruduğu eserlerden çok daha fazlasını tahrip ediyor. Yağmalamalara sanat piyasası, arz ve talep neden oluyor" diyor. Ası rlardır sanat zevkinin belirlenmesine yardım eden
RALPH BLUMENTHAL ve TOM MASHBERG

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.